Açık öğretim hizmet içi programı Erzurum'da başladı

ERKHABER / GÜNCEL - Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı Sedat Abdulhakimoğulları, “5.2 milyon açık öğretim öğrencisinin e devlet ile entegrasyonu sağlanacak” dedi.
Erzurum Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü'nde düzenlenen kursun açılış törenine Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı Sedat Abdulhakimoğulları, Erzurum Millî Eğitim Müdürlüğü İl Müdür Yardımcısı Samih Kır, MEB Eğitim Yöneticisi Aydın Kuyumcu, Erzurum Hizmetiçi Eğim Enstitüsü Müdürü Mükerrem Toraman ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne bağlı kurum ve kuruluşlarda görevli öğretmenler katıldı.
MEB Eğitim Yöneticisi Kuyumcu burada yaptığı konuşmada, darbe girişiminde hayatını kaybeden demokrasi şehitlerine Allah’tan rahmet yaralılara geçmiş olsun dileklerini iletti.
İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” sözünü hatırlatan Kuyumcu, “Allah bu millete bir daha darbe yaşatmasın” dedi.
Kuyumcu, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün Mesleki Açık Öğretim Liseleri konusundaki çalışmaları hakkında bilgi verdi.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ DEĞERLENDİRMESİ
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı Abdulhakimoğulları ise 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Abdulhakimoğulları tarihte yaşanan süreçlere değinerek şunları ifade etti: ”Yıl 1909’du. Büyük dünya harbi yeni başlamıştı. Petrol başta olmak üzere zenginlik kaynaklarını keşfeden batı için Osmanlı büyük bir engeldi ve yok edilmeliydi. Plan hazırdı. Planın uygulanması için imparatorluğun içe kapanıp kendi sorunları ile ilgilenmesi gerekiyordu. İçerisi karışık olursa dışarısı kolay diye düşündüler. Büyük hamlelerini yaparak tam 33 yıl Osmanlı’yı bir arada tutan Sultan Abdulhamid Han’ı o gün tahtından ettiler. Bunu; Bugünkü tanımla medyalarıyla, akademisyenleri ile sanatçıları ve bürokratları ile yaptılar. Sultan Abdulhamid Han’a hilafetin elinden alındığını bir Musevi eliyle tebliğ ettiler. Ardından ailesi ile birlikte Selanik’e sürüldü. Aylarca çıplak tahtaların üzerinde yattı. Aç kaldı. Sonra mecburen İstanbul’a geri getirildi. Çünkü Selanik artık Yunan olmuştu. Hicaz düştü çok geçmeden, Musul düştü, Kerkük düştü, Kudüs düştü. Milyonlarca metrekare olan Osmanlı, binlerce metrekareye düştü. Bir darbe, Osmanlı’yı içine kapattı ve sonunda içine kapanan Osmanlı düştü. Evet, 107 yıl önce oynanan bir oyun bu, ancak ülkemiz 15 Temmuzda bir kez daha içine kapatılmak istendi. Tarih ibret alınmazsa tekerrür ediyor. Bütün bunlar olup biterken 107 yıl öncesini hatırlamıyorum demeyeceğiz. Sultan Abdulhamid Han’a, Menderes’e Özal’a ve Erbakan’a yapılanları da hatırlamıyorum demeyeceğiz dememeliyiz. Bunlardan niçin bahsettim; Geçen hafta, İtalya’sından Avusturya’sına, İngiltere’sinden Fransa’sına Cümle alem Türkiye’ye ısrarla ‘Siz, göz altına aldığınız darbecileri dövdünüz mü? Ne kadar ayıp’ diyor. Veya deme cesaretini kendinde buluyordu. Millet olarak, Milli irade ve demokrasiye yapılan müdahaleye karşı, sergilediği kararlı tavrıyla eşine çok zor rastlanır bir birliğin bütünlüğün ve asil duruşun haklı gururunu yaşıyoruz. Ve bu gururumuzu dün akşam taçlandırdık.15 Temmuz gecesi dünyada bir başka milletin, bir başka başkomutanın asla yazamayacağı o büyük destanı yazan millet olarak 1900’lü yılları bir daha yaşamaya tahammülümüz yok. Çanakkale’de destansı bir mücadele veren bir milletin evlatları olarak, şairin duasıyla ‘Rabbim bu millete tekrar İstiklal Marşı’nı yazmayı nasip etmesin’ diyorum.”

HAYAT BOYU ÖĞRENMENİN ÖNEMİ
Hayat boyu öğrenmenin önemine değinen Abdulhakimoğulları, “Yirminci yüzyıldan bu yana, dünya sosyal, ekonomik ve kültürel olarak çok önemli değişim ve dönüşümler yaşamaktadır. Söz konusu bu değişimler, bireylerin hayatları boyunca eğitim almalarını gerekli kılmakta, içinde bulundukları topluma ve hızlı değişimlere uyum sağlamalarını gerektirmektedir. Hayat boyu öğrenme’ bireyin olduğu her yerde gerçekleşebilen; yer, zaman, yaş, eğitim düzeyi gibi her türlü kısıtlamayı ortadan kaldıran bir kavram olduğu için dünyada eğitim alanında yürütülen çalışmalar arasında öncelikli duruma gelmiştir. Zorunlu eğitim dışında, eğitim ve öğretimi hayat boyu devam edecek şekilde yaygınlaştırmak; politikalar oluşturmak, bunları uygulamak, izlemek ve değerlendirmek amacıyla Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bulunan 7 daire başkanlığından birisi Açık Öğretim Daire Başkanlığı’dır. Daire Başkanlığımız, eğitimde teknolojiyi kullanarak örgün eğitim fırsatı bulamayanlara ortaokul, lise ve mesleki eğitim-öğretim hizmeti vererek öğrencilerimizi geleceğe hazırlamaktadır. Açık Öğretim Ortaokulu, Açık Öğretim Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Mesleki ve Teknik Açık Öğretim Okullarından müteşekkil eğitim kurumlarımız; Bireylere uzaktan eğitim ilke ve teknikleri, gelişmiş kitle eğitim araçları, yeni teknolojileri kullanarak çeşitli nedenlerle ilköğretimini tamamlayamayanlara ilköğretimi tamamlama imkanı vermek, ilköğretimi tamamlayan ancak ortaöğretime devam edemeyenler ile ortaöğretimden ayrılanlara öğrenim görme fırsatı vermektedir. Ayrıca; Ortaöğretime devam edemeyenler ile ortaöğretimden ayrılanlara öğrenim görme fırsatı vermek ortaöğrenimini zorunlu öğretim çağı dışına çıkmış bireylere uzaktan eğitim ilke ve teknikleri ile her yerde, her durumda eğitim öğretim imkanı vermek; bu yolla toplumun eğitim ve kültür düzeyini yükseltmek; vatandaşlarımızın meslek edinmelerini kolaylaştırmak ekonomiye katkı sağlamak ve onları üst öğrenime hazırlamayı amaçlamaktayız.” şeklinde konuştu.

5.2 MİLYON ÖĞRENCİNİN E DEVLETLE ENTEGRASYONU TAMAMLANMA AŞAMASINDA
Yaklaşık 5.2 milyon öğrencinin e-Devlet kapısı ile entegrasyonu tamamlanma aşamasında olduğunu belirten Abdulhakimoğulları, “Açık Öğretim Okullarımızın iş ve işlemleri 3500 civarında Halk Eğitim Merkezleri, Mesleki Eğitim Merkezi, İmam Hatip Liseleri, Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri iribat büroları aracılığıyla yürütülmektedir. Dezavantajlı durumda olan bütün vatandaşlarımızın okullarımızdan yararlanması için sınav merkezi sayımızı 770 ‘e çıkardık. Sınavlarımız sadece okullarda değil aynı zamanda kışlalarda, hastanelerde, cezaevlerinde ve yatalak olan öğrencilerimiz için öğrencilerimizin evlerinde de yapılmaktadır. Açık Öğretim okullarımız sadece yurtiçinde değil aynı zamanda yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza da yarım kalan eğitimlerini tamamlama imkânı sunmaktadır. Yurtdışında yaklaşık 6.000 civarında aktif öğrencimiz bulunmaktadır. Okullarımızın sınavları yurtdışında 12 ülke 25 merkezde yapılmaktadır. Son iki yılda Bakanımızın onayıyla açılanlarla beraber Mesleki Açık Öğretim Lisesi Yurtdışı İmam Hatip Programının uygulandığı ülke sayımız beşe çıkmıştır. Bu ülkelerdeki öğrencilerin kayıtları; Kıbrıs - Lefkoşe Hala Sultan İlahiyat Koleji, Belçika - Brüksel İbn-i Sina Anadolu İmam Hatip Lisesi, Avusturya, Viyana İmam Hatip Lisesi, Danimarka - Kopenhag İskandinavya İmam Hatip Lisesi, Fransa - Strazburg Yunus Emre Lisesi aracılığıyla alınmakta ve bin civarında öğrencimize İmam Hatip Programının yüz yüze eğitim dersleri verilmektedir. Değer üretmek istiyorsak, dünyanın zenginlik üreten merkezleri arasına girmek istiyorsak; Millet ve ümmet olma bilincini taşıyarak çok çalışmalıyız. Bakınız; 1933 yılında kurulan, medar-ı iftiharımız olan dünyanın her yerine adımızı bayrağımızı taşıyan, ülkemizin en prestijli markalarından biri THY nın 83 yıllık mazisi ve 25 bin çalışanı ile 5 milyar dolar değeri varken; Henüz 8 yıl önce kurulan ve sadece 55 çalışanı olan WhatsApp ın değeri 25 milyar dolar. Basınımızda 55 kişilik WhatsApp ın 25 bin kişilik THY yi 5 e katladığı hatta WhatsApp ın Türkiye’nin 20 devini geçtiği karşılaştırmalarını da görüyoruz. Güncel bir örnek te Pokemon Go oyunları ile ilgili; Düne kadar onlarca çizgi filmlerden biri olan, önce evimize sonra çocuklarımızın zihnine taht kuran pokemon Stratejik bir Ar-Ge çalışması ile oyun sektörünü tepetaklak ederek dünyada en çok oynanan oyun listesinin başına geçti. Japon Nintendo firmasına 5 günde 10 milyar dolar kazandırdı. Bu konularda dünyada benzer örneklere ve başarı öykülerine fazlaca rastlamak mümkün. Ancak arzu ediyoruz ki bu başarı örneklerinin altında artık bizim imzamızın olması.” dedi.

HAYAT BOYU ÖĞRENMEYE KATILIM ORANI ARTIYOR
Hayat boyu öğrenmeye katılım oranının arttığını belirten Abdulhakimoğulları, “Türkiye’de Hayat Boyu Öğrenmeye katılım oranlarına bakıldığında 2006 yılında yüzde 1,8 den 2015 yılında yüzde 4,6 ya yükselebilmiştir. Avrupa Birliğinin 2020 hedefinin yüzde 15 olduğu göz önüne alındığında planlı kapsamlı ve anlamlı bir çaba sarf edilmesi gerektiğinin kaçınılmaz olduğu görülmektedir. Hayatına, iradesine ve geleceğine kastedenlere karşı 23 günden beri açık alanlarda, meydanlarda nöbet tutan milletimizin öğrendiği ve öğrettiği çok şey var aslında. Bu öğrenmenin de Hayat Boyu Öğrenme kapsamında değerlendirilerek hak ettiği yeri alacağı kuşkusuzdur. Askere giden evladına anne babaların vereceği ilk öğüdü, hayat boyu öğrenmede yetişkin öğrenmenin ilk dersi sayabiliriz. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü olarak farklı öğrenim ve yaş seviyesindeki bireylerin istihdam edilebilirliklerini ve sosyo-kültürel gelişimlerini sağlamak, bilgi, beceri ve yeterliliklerini geliştirmek, öğrenmeye erişimlerini artırmak ve nihayetinde öğrenen bireyden, öğrenen topluma ve öğrenen Türkiye’ye doğru bir dönüşümü gerçekleştirmek amacıyla; Her yerde, her yaşta ve her zaman hayat boyu öğrenmeye inanan, gönülden inanan, sağına soluna bakmadan ben varım diyen ve öncelikle iştirak eden siz değerli katılımcılarımıza, özveriyle çalışan çalışma arkadaşlarıma ve Hizmet içi Eğitim Merkezi ekibine teşekkür ederim.Vatanperver mücadeleleri ve cesaretleriyle tarih boyunca minnetle anılacak olan şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.