Amaç bu çok hüzünlü ve çok yaslı günlerimizde Afad Kurumunu eleştirmek değil. Gündeme gelen Afat'la ilintili bir başka konuyu irdelemek.
"Allah sizlere, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder" Nisa /58
"Emanet ehli olmayan bir kimseye tevdi edildiği zaman kıyameti bekleyin" Hadis / Sahih-i Buhari
Yasalarımızda, hukukumuzda atamalarda ehliyet, liyakat ve kariyer gibi kavramlar ve normlar esas alınır denilmekte. Deneme ve sınama yöntemiyle yöneticileri belirmek gayet yanlış.
Üniversitelerde halkla ilişkiler, yönetim bilimleri gibi alanlar var. Yönetim bir sevk ve idare bilimdir.
Veciz bir söz: " Kaptanı usta olmayan gemiye, her rüzgâr kòtüdür"
AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü İlahiyat Fakültesi mezunu ve yüksek lisansı ise tasavvuf.
İlahiyat mezunu şahsın kendi alanında bir görevde değerlendirilmesi daha doğru olmaz mıydı acaba?
Üstelik bu şahsın sınava girmeden, istisnai memur kadrosu üzerinden memuriyete geçişi sağlanmış.
Kalorifer yakmak için kaloferci eğitimi almak ve koloferci belgesi almak şart. Alanı dışında kişilerin verimli ve etkin olmadıkları da tecrübeyle sabit bir gerçek." Adama iş değil, işe adam" tercih edilmeli.
