• Büyükşehir-1
GÜNCELHaber Girişi : 07 Temmuz 2016 09:48

''Adaylığım sadece bir gruba yönelik değil''

''Adaylığım sadece bir gruba yönelik değil''
Atatürk Üniversitesi 12 Temmuz'da yapılacak seçimi beklerken, önde gelen adaylardan Prof. Dr. Ömer Çomaklı, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

ERKHABER / GÜNCEL - Milli görüşü benimsemiş 137 akademisyenin 2 aylık bir ön değerlendirme süreci sonucunda ortak aday çıkarttığı Prof. Dr. Çomaklı, sonrasında tüm görüşlerden akademisyenleri tek tek ziyaret ederek, adaylığının bir gruba yönelik olmadığını, herkesi kucakladığını, tecrübesine ve birikimine inanarak bu göreve namzet olduğunu anlattı.
Çomaklı: "Yapılacak seçimin salt çoğunluğun oyunu alarak kazanılmadığının altını çizerek Rektör olan adayın muhtemelen aldığı oydan ziyade karşıt oyunun daha çok olacağını, bu nedenle Rektör olduktan sonrada şimdi nasıl her akademisyeni ziyaret ederek kucakladıysak aynı anlayışla yönetimimiz devam edecek" dedi.
" Tekrar eden değil tekrarlanan olmak doğru yolda olduğumuzun göstergesi "
Prof. Dr. Çomaklı, seçim çalışmalarına geçen yılın Aralık ayından itibaren başladıklarını, projelerini kapsamlı bir şekilde hazırlayıp Ocak ayından itibaren resmi web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından paylaştıklarını, sadece oy kullanacak akademisyenlerle yetinmeyip hedeflerini STK'lar, yerel ve bölge yöneticileri hatta ülke dinamiklerine anlattıklarını söyledi.
Kendisinden sonra adaylığını açıklayan rakiplerinin çoğu projeyi ve seçim süreci yöntemini benzer bir şekilde sunmalarının kendi teşhis ve seçim çalışmalarının ne kadar doğru olduğunu anlatan Prof. Dr. Çomaklı, bundan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Prof.Dr. Çomaklı: ‘Atatürk Üniversitesi camiası gücüme güç katıyor’ dedi.
" Adil bir yönetim sergileyip, bunu herkese göstereceğiz "
Prof. Dr. Çomaklı, "Üniversite yönetiminde her kademede şeffaf ve doğruları yapmaya çalışan bir anlayış sergileyeceğiz. Bu yaklaşımımızı sadece rektörlük binasında kendi içimizde değil üniversitemizin en uzak birimlerine kadar hissettireceğiz. Böyle yaparak hem söylemimizi hem de yönetim anlayışımızı desteklemiş olacağız. İdari kadro dağılımında bayan öğretim üyelerine her kademede yer vereceğiz. Ayrıca unvan ve tanıdık üstünlüğünü kriter alarak değil işi ehline vererek başarıyı sağlayacağız " dedi.
" Tercih edilen, saygı duyulan, şehrine ve bölgesine model olan bir Üniversite"
Prof. Dr. Çomaklı, Üniversitelerin günümüzde artık 3. Nesil misyona sahip olmaları gerektiğini, öğretimin yanında bilgiyi ürüne dönüştürebilen bir yapının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
‘Ayrıca sadece akademik iyileştirmeler ile akademisyenlerin değil idari, sosyal ve öğrencilere yönelik iyileştirmeler ile herkesin huzur duyacağı bir yapıyı oluşturacağız’ diyen Prof. Dr. Çomaklı "Üniversitemizin hemen her alanda çok değerli bilim adamlarına sahip olduğunun bilincindeyim. Bu değerleri gerek projeleri gerek çalışmaları ile destekleyip öne çıkarmak boynumuzun borcudur. Ancak bu şekilde başarıyı yakalayabiliriz. Üniversitemizin tıpkı bir holding gibi yönetilip bir kuruşunun bile boşa harcanmaması ve pazarlamasının çok iyi yapılması günümüz dünyasının vazgeçilmezidir. Ancak bu şekilde hem kaliteyi yakalarız hem de şehrimize ve bölgemize model olabiliriz " şeklinde konuştu.
" Sürekli adımızın konuşulması, hakkımızdaki teveccühe işaret "
Atatürk Üniversitesi gibi büyük bir üniversiteyi yönetmenin tecrübeli ve ehliyetli bir ekip gücüyle mümkün olacağına işaret eden Prof. Dr. Çomaklı; şunları söyledi:
" Hamdolsun bu gücü ve birikimi kendimizde görüyoruz. Eksikleri biliyoruz, zaman kaybına tahammülümüz yok. İstişareye kapımız her zaman açık, eleştiriler olmazsa doğruları yakalayamayız. Ancak bu noktada şunları ifade etmek istiyorum. Bu yola çıkarken kendi arkadaşlarımın desteğini almama rağmen sürekli sanki bu destek olmayacakmış gibi bir algı yürütülmeye çalışılıyor, bizim yıllara dayanan görüş birlikteliğimizi bilmeden yapılan bu hamleleri gülerek karşıladık. Aylar önce yaptığımız basın toplantısında dillendirdiğimiz gibi başta paralel yapı olmak üzere hiçbir taassubu öne çıkarmayacağız. Bu şu demektir, atamalar ve kadrolaşmada liyakat ve ihtiyacın ön kriter olacağının, birinin şucu bucu olmasının ehliyetsiz olmasının önüne geçmeyeceğidir. Beni bir insanın herhangi bir cemaate veya farklı siyasi görüşe sahip olması ilgilendirmez, ilgilendiren tarafı eğer oluşum ve eylemler bir suç örgütü veya terörize bir yapıya dönüşmüş ise işte buna izin vermemiz mümkün değildir. Vatan ve millet sevgisi olmayan, devletin bölünmez bütünlüğüne karşı bir eylem veya söyleme sahip hiç kimseye üniversitemizde yer yoktur, bu sadece benim değil hepimizin vatandaşlık görevidir. Son olarak 2 yılı aşkın süredir mevcut yönetimde Rektör Yardımcısı olarak üniversitemize hizmet ettim. Bana bağlanan ve sorumlu olduğum birimler ile ilgili eleştiriler var ise beni doğruyu bulmam için mutlu eder, ancak sanki Rektörmüşüm, her yetkiye sahipmişim gibi eleştirileri kabul etmem mümkün değildir. Hakkımızda hemen her gün sürekli başka algılarında yapılması hem akademisyenlerimizden hem de kamuoyundan aldığımız teveccühün işaretidir. Seçimin hepimize, üniversitemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum."

KARIŞIK