Pendik faciasından sonra görevinden ayrılan Büyükşehir Belediye Erzurumspor Teknik Direktör Ahmet Yıldırım’ın kamuoyunda büyük yankı uyandıran açıklamaları, hemen hemen bahsettiği birçok konuyu kaleme almış biri olarak benim için sürpriz olmadı...
Ahmet Yıldırım’ın dün anlattığı şeyleri “hayretle” yorumlayanlar, bu iddiaları gündeme getirdiğimizde bize “Erzurumspor düşmanı” yaftasını yapıştırmaktan geri durmayan tiplerdi...
İşin bir diğer tuhaf tarafı da gerek ben gerekse de meslektaşlarım Cem Atmaca ve Ender Yüncü’nün defalarca gündeme getirdiği bu iddialar, hem yönetim hem de futbolcular tarafından yalanlanmasıydı...
Boşuna zaman herşeyin ilacıdır dememişler, Ahmet Yıldırım kapının önüne konulunca tüm gerçekleri açıklayıp, öyle gitti...
Ahmet Yıldırım’ın basın toplantısında zikrettiği 4 isimden, bizim en çok kalem oynattığımız kişi Murat Aslan’dı...
Diğer 3 isimden doktor Ozan Kuduban’ı ilk kez duydum...
Tuncay Atasever ile ilgili de herhangibir iddiamız olmamıştı, ancak son dönemlerde Murat Aslan , Zafer Aynalı ve Vedat Aydın ile ortak hareket ettiği kulaklarımıza fısıldanıyordu...
Zafer Aynalı ismi de Murat Aslan’dan sonra gelen en popüler isimdi...
FUTBOLCULARIN GÖNDERİLMESİNİ İSTEMEDİYSEN, SEN NİYE DURDUN AHMET HOCA?
Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra Ahmet Yıldırım’ın açıklamalarını hatırlayıp, değerlendirmemizi yapalım...
“Zafer Aynalı, Murat Aslan, Tuncay Atasever ve takım doktoru kadromuza müdahale ederek takımımızı bozdu. Yönetim kurulu kararı ile oyuncular kadro dışı kaldı denildi. Hâlbuki yönetim kurulunun böyle bir kararı yoktu!” iddiasında bulunuyor Ahmet Hoca...
Ahmet Hoca bunu derken, Başkan Ali Demirhan’ın o günlerde tedavi için yurt dışında olmasını ve kendisine ulaşılamamasının altını çiziyor...
Hoca iyi hoş diyor da, kendisi için çok ama çok önemli olduğunu söylediği oyuncuların gönderilmesine rağmen neden görevde durduğunu, neden o günlerde kıyameti koparmadığını söylemiyor!
Ahmet Hocam, eğer sen prensipleri olan, otoriter bir teknik adam olsaydın, bu konuşmaları bugün değil, o gün yapardın!
Belli ki, “Erzurumspor’dan aldığım parayı başka nereden bulabilirim ki!” diye düşünüp, susmuş, oturmuşsun!
TUNCAY ATASEVER, AHMET HOCA’YI ŞİDDETLE YALANLIYOR
Bir başka iddiası da bu 4 ismin, Pendik faciası sonrasında bir kafede biraraya geldiği ve mağlubiyeti kutladıkları...
Basın toplantısının hemen ardından Tuncay Atasever telefonla beni aradı...
Atasever, maç günü Ankara’da olduğunu ve gece 23.20 uçağıyla Ankara’dan Erzurum’a geldiğini, saat 01.00 sıralarında Erzurum Havalimanı’na indiğini söyledi ve “Ahmet Yıldırım bir yalancı ve iftiracıdır” dedi...
Atasever’in bu açıklamasından sonra kendisinden var olduğunu söylediği görüntüleri basınla paylaşmasını talep ediyorum...
YILDIRIM’IN HEDEFİNDE MURAT ASLAN VAR
Ahmet Yıldırım’ın açıklamalarının büyük bölümünde Murat Aslan hedef...
Murat Aslan’ın yöneticileri, futbolcuları, kulüp personelini istediği gibi kulüpten uzaklaştırdığı bizlerce bilinen, ancak yine yönetim tarafından her defasından yalanlanan bir gerçekti...
Ahmet Hoca da, dün diyor ki, “Murat Aslan, şampiyon olduktan sonra yöneticiler Yunus Kop’u, futbolu bilen ve destekleyen ve futboldan başka hiçbir dedikodu yapmayan Serkan Daş’ı yedi! Yine boş durmayıp Uğur Yürekseven ve futbolcuları yemeye çalıştı. Birçok oyuncumuzu göndererek bunu da başardı.”
Günaydınnnnnn....
Murat Aslan’ın Ahmet Hoca’nın ifadesiyle yedikleri bunlar mı sadece...
Yöneticiler, Ünsal Kıraç, Zeki Arıcıoğlu, Kadir Ovat, Müfit Öğe, İbrahim Bulut...
Kulüp müdürü ve daha niceleri...
OLAYLARI MURAT ASLAN MI ORGANİZE ETTİ?
Ve Ahmet Hoca devam ediyor, diyor ki; “Murat Aslan tüm bunları yaptıktan sonra sıra bize geldi. Kocaeli Birlik maçından sonra taşkınlık yapan ve taş atan taraftarların da Murat Aslan tarafından organize edildiği haberi bize geldi.”
Hatırlayan olacaktır, Besim Durmuş döneminde Altay yenilgisi sonrasında kente gelen futbolcuların Murat Aslan ve beraberindeki 10 kişi tarafından kulüp binası önünde dövülmek istendiğini yazdığımda, bir şehir üstümüze çullanmış, yalanlama üstüne yalanlama yapılmıştı...
Demek ki, yalancı ben değilmişim, bu da güzel...
BU FOTOĞRAF VE SONRASINDAKİ OLAYLAR
Şimdi Ahmet Hoca’nın bu açıklamasından sonra Kocaeli Birlikspor maçı ve bu maçta yaşanan olayları aklıma getirdiğimde, açıkçası dehşete düştüm...
Hoca, olayları Murat Aslan’ın organize edildiğini açıkça söylüyor...
Bu maçta çekilen bu fotoğrafı hatırladım ve sosyal medyada arayıp, buldum...
Fotoğrafta uzun bir aradan sonra tribünde olan Murat Aslan...
Yanında da Tuncay Atasever, Vedat Aydın ve doktor Ozan Kutuban var...
Bu fotoğraf çekildikten kısa bir süre sonra Vedat Aydın tribünden iniyor ve sahaya giriyor...
Görevli olmamasına rağmen Kocaeli Birlikspor’un kale arkasına giden Vedat Aydın, bir süre sonra konuk ekibin kalecisi ile sözlü tartışmaya giriyor... Akabinde de kale arkasındaki tribünden sahaya yabancı madde yağmuru başlıyor...
Ahmet Hoca’nın bu iddiasından sonra Vedat Aydın, neden tribünden sahaya indiğini, rakip kaleciyle neden tartıştığını daha net bir şekilde kamuoyuyla paylaşması gerekiyor...
HER AÇIKLAMASI, BİZİ HAKLI ÇIKARIYOR
İlk yarı bittikten sonra ne demiştik, “Ali Demirhan’ın arkasından işler çevriliyor..”
Dün Ahmet Yıldırım ne dedi bu konuda:
“Başkanımızın rahatsızlığından ve yokluğundan faydalanarak bunları yapmaya çaba göstermişlerdir. Bu takım için kendi ailesinden ve işlerinden fedakarlık gösteren bir insan olan Ali Demirhan’ın arkasından olmadık işler çevirmişlerdir.
Bütün sebep Ali Başkanı aşağı indirmektir.”
Bilmiyorum başka söze gerek var mı?
Tüm bunları kaleme aldıktan sonra sosyal medyada bize karşı saldırıya geçen maaşlı tetikçiler de böylelikle deşifre oldular...
HANGİ AHMET YILDIRIM YALAN SÖYLÜYOR HOCAM?
Ahmet Hoca’nın bir diğer iddiasına gelince...
İşte burada Ahmet Hoca’ya hem de çok sert eleştirilerde bulunacağım...
Çünkü iddiası ödemelerle ilgili... Cuma günü yapılan basın toplantısında Zafer Aynalı, “Peşinatların yüzde 95’i ödendi, birkaç maç başı ödememiz var. Ekonomik bir sıkıntımız kalmadı. Geçtiğimiz yılın şampiyonluk primleri de önümüzdeki hafta ödenecek” demiş ve hemen bir sandalye ötesinde bulunan Ahmet Hoca’ya “öyle değil mi hocam?” diye pas atmış, Ahmet Hoca da “Evet doğru” cevabını vermişti.
Peki Ahmet Hoca şimdi ne diyor, iyi okuyun:
“Daha peşinatlarını alamayan futbolcularımız var. Benim 4, ekibimin 2 maaş alacağım var içerde. Benim içeride 4 maaş alacağım olmasına rağmen hala daha elimden geleni yapıyor isem bu açıklamamın para ile bir alakası olmadığı anlamına da gelir. Bu çocuklar parasız, huzursuz ve sıkıntılı.”
Şimdi soruyorum Ahmet Hocam, dün “28 maç başı alacağımız duruyor” diyen Ahmet Yıldırım mı, yoksa üç gün önce “Peşinatların yüzde 95’i ödendi, birkaç maç başı ödememiz var. Ekonomik bir sıkıntımız kalmadı.” sözlerini onaylayan Ahmet Yıldırım mı doğruyu söylüyor?
Hangi Ahmet Yıldırım yalan söylüyor hocam?
Diyelim ki, o gün Zafer Aynalı Erzurum kamuoyuna yanlış bir bilgi verdi...
Senin gibi doğruluk, dürüstlükten dem vuran birine yakıştı mı yalan yanlış bir açıklamayı onaylamak?
Yakışmadı Ahmet Hoca, hiç yakışmadı!
Cuma günü söylediğini, Pazartesi günü inkar etmek sana hiç yakışmadı!
ZAMAN BİZİ HAKLI ÇIKARDI
Evet, biz yaşananları önceden görmüş, Ahmet Hoca’nın anlattıklarını günler, hatta aylar öncesinde kaleme almıştık...
Zaman bizi haklı çıkardı...
Haklı çıktığım bir nokta da, Ali Demirhan-Zafer Aynalı ilişkisi hakkında oldu...
Devre arasında yapılan genel kurulda, geliyorum diyen Ali Demirhan-Zafer Aynalı krizi için uyarılarda bulunmuştum...
Krizin daha da derinleştiği geçtiğimiz hafta Zafer Aynalı ile yaptığım bir görüşmede “Keşke eteklerinizdeki taşı dökmek için ligin bitmesini bekleseydiniz” siteminde bulunmuştum... Ancak Zafer Bey, “Asla aramızda bir sıkıntı yok. Hem ben ne yapıyorsam Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in talimatları doğrultusunda yapıyorum” ifadesini kullanmış...
Akabinde de önce Üniversiteler Kış Oyunları’nın tanıtım toplantısında Ali Demirhan ile kolkala poz vermiş, ertesi günkü basın toplantısında da “Aramızda hiçbir sıkıntı yok” mesajını vermişti...
Oysa Ahmet Yıldırım’ın açıklamalarından anlıyoruz ki, bizim kulaklarımıza fısıldanan iddialar doğruymuş ve Zafer Aynalı futbolculara ödemeler yapılırken, Ali Demirhan’ın futbolcular üzerindeki otoritesini azaltacak “Bu parayı büyük başkan Mehmet Sekmen gönderdi” ifadesini kullanıyormuş...
Bu açıklamalardan sonra Ali Demirhan ve Zafer Aynalı nasıl bir arada çalışacak, açıkçası çok merak ediyorum...
Play Off’larla birlikte 8-9 haftalık bu süreçte, bu kırgınlıkla açıkçası verimli olunacağını sanmıyorum...
Dolayısıyla Zafer Aynalı’nın görevinden ayrılmasının doğru olacağını, krizin derinleşmesine de bu sayede müsaade etmeyeceğini düşünüyorum...
Aynı şekilde yönetim içerisindeki çatlak içerisinde yeralan Vedat Aydın’ın da bu saatten sonra istifasının doğru olacağı kanatindeyim...
