ETSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen panele, Avrupa Birliği Bakanlığı Tarım ve Balıkçılık Başkanlığı AB İşleri Uzmanı Dr. Mete Çevik ile Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mükerrem Kaya konuşmacı olarak katıldı.
Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği panelde, ‘Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikaları Faslı’ konulu bir sunum yapan AB İşleri Uzmanı Dr. Mete Çevik, faslın içeriği, gelinen aşama, yapılması gerekenler ve bu alandaki Türkiye-AB Mali İşbirliği Projeleri hakkında bilgiler verdi. AB’de gıda güvenliği yaklaşımının; özellikle 1990’ların sonunda ‘deli dana’ ve ‘dioksin’ başta olmak üzere ortaya çıkan gıda kaynaklı krizler sonucunda 2000’li yılların başında değişime uğradığını ve “Tarladan Sofraya” olarak adlandırabilecek bütüncül bir yaklaşım benimsendiğini kaydeden Dr. Çevik, “Bu alanda AB Parlamentosu ve Konseyi’nin çıkardığı tüzükler ve yapılan düzenlemelerle, çevrenin, bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve refahının korunmasına önem gösterilerek, insan sağlığı ve hayatının en üst düzeyde korunması amaçlanmaktadır” dedi.
“Gıda, tarladan sofraya güvenli olmalı”
Sözü edilen ‘tarladan sofraya’ prensibinin, hijyen paketi ile birlikte çok detaylı ve kapsamlı bir yasal altyapı gerektirdiğini anlatan Dr. Çevik şunları söyledi:
“Bu yasal altyapı faslın adından da anlaşılabileceği üzere üç ana başlıkta toplanabilir. Bunlar; ‘gıda güvenliği ve hijyen’, ‘hayvan sağlığı’ ve ‘bitki sağlığı’ mevzuatlarıdır. Gıda güvenliği ve hijyen mevzuatı, genel gıda kanunu ve hijyen paketi ile birlikte etiketleme, katkı maddeleri, renklendiriciler, aroma vericiler gibi birçok yatay düzenlemeyle birlikte GDO mevzuatını da içerir. Burada bahsedilecek önemli bir husus ise; sadece insan gıdasının değil, hayvan gıdası olan yemle ilgili mevzuatlarında bu başlık altında ele alınmasıdır. Gıdaların elde edildiği hayvan ve bitkilerin de sağlığı tüm yasal mevzuatın ana çerçevesi gereği önemle ele alınması gereken konulardır.”
“Yanlış bilgilendirme, gerçek risklerden uzaklaştırıyor”
Panelde daha sonra, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mükerrem Kaya, “Gıda Güvenliği ve Bilgi Kirliliği” başlıklı bir sunum yaptı. Gıda güvenliğinin, gıdanın amaçlanan kullanıma uygun olarak hazırlandığında ve tüketildiğinde tüketiciye zarar vermeyeceğini ifade ettiğini belirten Prof. Dr. Kaya, “Güvenli gıda, amaçlandığı biçimde hazırlandığında fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri itibariyle tüketime uygun, besin değerini kaybetmemiş gıda maddesi olarak tanımlanmaktadır” dedi. Konuşmasında gıdalardaki tehlikeleri; ‘biyolojik’, ‘kimyasal ve ‘fiziksel’ olarak sınıflandıran Prof. Dr. Kaya, gıda güvenliğinin insan sağlığı açısından son derece önemli olduğunun altını çizerek, bu sebeple tüketicinin doğru bilgilendirilmesinin de ciddiyetle üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu vurguladı.
Bilgi kirliliğinin tüketicinin ihtiyaç duyduğu gıdalardan uzaklaşmasına neden olduğunu, dolayısıyla da bu durumun yeterli ve dengeli beslenmeyi olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Kaya, “Tüketici, tüketmesi gereken gıdalardan sürekli kuşku duyar hale gelmektedir. Gıda güvenliği ile bilgilendirmelerin mutlaka konunun uzmanı tarafından yapılması ve risklerin açık ve net bir şekilde ifade edilmesi gerekiyor. Ancak konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından, gıdanın bazı özelliklerini ve dolayısıyla etkilerinin abartılarak sunulması, gıdada mevcut olmayan fonksiyonların varmış gibi gösterilmesi, bazı özelliklerin sadece bir gıdaya özelmiş gibi anlatılması ve gıdanın sağlıksız veya tehlikeli olduğunun anlatılması gibi yanlış ve bilimsel gerçeklerden uzak ifadeler maalesef tüketiciyi gerçek risklerden uzaklaştırmaktadır” diye konuştu.
ETSO’daki panel, konuşmaların ardından katılımcıların sorularının cevaplanmasıyla sona erdi.