Erzurum ile Bayburt karayolu üzerindeki Karasu-2 HES'e ait gölette 3 Nisan 2012 günü, 29 köyün elektriğini sağlayan 4 direkten birinde arıza meydana geldi. Enerji nakil hattındaki arızayı gidermek için TEDAŞ çalışanı Mustafa Arifoğulları (56), taşeron işçiler Feridun Öztürk (39), Rıdvan Takım (35), Şahin Baykal (24), Ahmet Sait Turan (21), deniz bisikleti ile gölete açıldı. Ancak bisiklet alabora oldu ve üzeri buz tutan gölete düşen işçiler, boğularak yaşamını yitirdi. Bunun üzerine 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Aras Elektrik İl Müdürü Ziya Özpeker, İşletme Bakım Müdürü Tuncer Yeşilyurt, Personel Müdür Vekili Şahin Torun, taşeron firmanin sahibi Fehmi Temel, mühendis Nurullah Gülmüş, İdeal Enerji Proje Müdürü Ahmet Duran Kürkçü hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan dava açıldı.
İLK KARARDA DA AYNI CEZA VERİLDİ
Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Kasım 2014'te görülen karar duruşmasında, sanıklar Ziya Özpeker, Tuncer Yeşilyurt, Şahin Torun, Fehmi Temel, Ahmet Duran Kürkçü ve Nurullah Gülmüş, 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmaktan' 3'er yıl 4'er ay hapis cezasına çaptırıldı. Heyet, hapis cezasını her sanık için 36 bin 450 lira adli para cezasına çevirdi, paranın da 24 ay eşit taksitlerle ödenmesine hükmetti.
'ALT SINIRDAN UZAKLAŞILSIN'
Sanık ve ölen işçilerin avukatlarının karara itiraz etmesi üzerine dosya Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi'nde incelendi. Yargıtay, sanıklara verilen cezayı az bularak kararı bozdu. Üç üyenin bozma, başkan vekili ile bir üyenin muhalefet şerhi koyduğu kararda, barajda su içerisinde kalmasına rağmen kaldırılmayan Aras-Edaş Erzurum İl Müdürlüğü'ne ait enerji nakil hattı direğinin olaydan üç gün önce devrildiği, bu nedenle köylere elektrik verilemediği belirtildi. Deniz bisikletinin su alması ile işçilerin gölete düştükleri, kurtulmak için bir saate yakın mücadele verdiklerine vurgu yapılan Yargıtay kararında, şöyle denildi:
"İl merkezi ve çevreden gönderilen kurtarma ekiplerinin zamanında ulaşıp müdahale edememesi nedeniyle otopsi raporlarından da açıklandığı şekilde gölette boğularak hayatlarını kaybettikleri olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4 maddelerinde yer alan ölçütlerden olan 'sanıkların kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman' nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1'inci maddesi uyarınca 'işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmonulması' gerekirken; 5 kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında alt sınırdan yeterince uzaklaşılmadan eksik ceza tayini, kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden bozulmasına."
'ÖLENLERİN DE KUSURU VAR'
Muhalefet şerhi koyan başkan vekili ile bir üye ise yerel mahkemenin verdiği kararın yerinde olduğu görüşüne katıldı. Olayda ölenlerin de kusuru olduğuna değinilen muhalefet şerhinde şu görüşlere yer verildi:
"Sanıkların tali kusurlu olması ve idarenin kurtarma çalışmalarındaki zafiyeti; bu minvalde Erzurum Valiliği İl Kriz Merkezi'nin 12 Nisan 2012 tarih ve 102 sayılı üst yazısı Vali Yardımcısı Ömer Hilmi Yamlı tarafından imzalanmış, ekinde olayın kriz merkezine saat 18.24'te bildirildiği, saat 18.50'de Jandarma Bölge Komutanlığı'ndan helikopter istendiği, ancak helikopterin il merkezinden saat 20.15'te havalandığı, saat 20.40'ta olay mahalline intikal ettiği, saat 19.45'te Valiliğin talebi üzerine Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı'ndan kurtarma helikopteri görevlendirmesini istediği, Malatya'dan görevlendirilen helikopterin saat 22.55'te olay mahalline ulaştığının bildirildiği dikkate alındığında, eylemin sonuçlarının vahametinde sanıkların dışında kalan dava dışı kurtarma unsurlarının katkısı, ölenlerin de bu sonuçtaki etkileri gözetilerek alt sınırdan çok ayrılmayan mahkemenin, takdirinde ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir."
YEREL MAHKEME KARARA DİRENDİ
Yargıtay'ın bozma kararı sonrası dosya Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı. 2'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Ziya Özpeker, Şahin Torun, Tuncer Yeşilyurt, Fehmi Temel, Ahmet Duran Kürkçü ve Nurullah Gülmüş, ölenlerin yakınları Bilal Turan ve Ahmet Baykal ile tarafların avukatları katıldı. Duruşma savcısı mahkemeye sunduğu mütalaada, temel cezaların tayin ve takdiri açısından kusur durumları ve alınan cezaları itibarıyla herhangi bir orantısızlık bulunmadığı kanaatiyle, Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi'nin bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmesini talep etti.
CEZAYI 24 TAKSİTLE ÖDEYECEKLER
Ölen işçilerin yakınları, adalet dilediklerini ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, bir önceki heyetin verdiği karara direnerek, 6 sanığı 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan ayrı ayrı 4'er yıl hapse çarptırdı. Sanıklara iyi hal indirimi uygulayan heyet, cezayı 3 yıl 4'er aya düşürdü. Bu cezayı da toplam 218 bin 700 lira adli para cezasına çevirdi. Ceza kesinleşirse sanıklar kişi başı 36 bin 450 lira para cezasını 1518 lira 75 kuruş taksitle 24 ayda ödeyecek.
01.07.2018 12:46:49