AB ülkelerinin liderlerinden telefon gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine Yıldırım, “Merkel ile konuştuk, kampanya döneminde çifte standart yapılmaması gerektiğini söyledik. Olmaması için siz kim gelip kim gidecek bilgi verin biz de gayret edelim şeklinde bir görüşmemiz oldu. Hollanda Başbakanı ile görüşmeler yaptık, onun dışında fazla kimseyle görüşmedik, böyle bir ihtiyaç olmadı” dedi.
Kerkük’ün Türkmen yurdu olduğunu belirten Yıldırım, “Bu kararın bir anlamı yok. Irak Merkezi Yönetimi kararı aldı, Irak bayrağından başka bayrak çekilmez dedi. Bizim ilişkilerimiz ayrı bir şey, terörle mücadele bakımından. İşin diğer tarafı başka yani burada bir alan genişletme, fiili durum yapma kabul edilebilir bir şey değil. Irak Başbakanı ile de bu konuyu dün görüştük. 45 dakikalık bir görüşme oldu. Bu konuda Bağdat’la biz tamamen görüş birliği içindeyiz, bu konuda Bağdat Merkezi Yönetiminin yanındayız. Yapılan bu oldubittiyi kabul etmiyoruz, fiili durumu kabul etmiyoruz. Kerkük’ün demografik yapısını değiştirecek, oradaki Türkmenleri Arapları yok sayan böyle bir kararı doğru bulmuyoruz, bunun Irak anayasasına aykırı bir karar olduğu da aşikardır. İran’ın da bu konuda gerekli aktif katkıyı yapması lazımdır. İran’ın da komşu ülkelerden biri olarak gerekli net tavrı göstermesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
ABD ile FETÖ konusunda istenilen düzeyde bir gelişmenin olmadığını anlatan Yıldırım, “Burada bir irade ortaya konmasını ve bu sürecin hızlandırılmasını bekliyoruz. İlişkilerimizi zedeleyen birkaç konu var, FETÖ, PYD-YPG meselesi, Amerika’ya karşı kaybolmuş güvenin yeniden kazanılması meselesidir” dedi.
Adil Öksüz’ün Türkiye’de bulunduğu yönündeki iddialarının sorulması üzerine Yıldırım, “Biz işin peşindeyiz, aranıp bulunacak, ölüsü veya dirisi. Her türlü iddiayı ciddiye alıyoruz ve değerlendirmeyi yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
Bylockçu milletvekillerinin olduğu iddialarına ilişkin konuşan Yıldırım, “Bunu Sayın Kılıçdaroğlu da söylüyor zaman zaman, ben yok diyorum, olanlar için biz gereğini yaptık, temizliği yaptık. Bizim bilmediğimiz bir şey var da Kılıçdaroğlu biliyorsa açıklasın. Ben yok diyorum, buna rağmen var diyorsa buyursun açıklasın. Kimseyi korumayın, FETÖ ile ilişkisi olan kimseyi korumayın, bize açıklamıyorsa savcılara versin” şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, Olağanüstü Hal’in ne zaman sona ereceğine ilişkin, “Milleti huzura tam anlamıyla kavuşturuncaya kadar devam edecek. Günlük hayatta kimsenin herhangi bir şekilde ticareti zarar görmüyor. OHAL, devleti terör artıklarından temizlemek için yapılmış bir şeydir. 19 Nisan’da süresi doluyor, ondan önce MGK toplanacak” ifadelerini kullandı.
Ülker’in reklamının hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Yersiz, anlamsız, insanlara darbe günlerini hatırlatan birtakım ifadeler varmış, hesaplaşma falan, ondan bahsediliyormuş. Ablalar, ağabeyler gibi birtakım yersiz laflar içeren. Toplumdaki tedirginliği tetikleyen talihsiz bir reklam. Hakikaten 1 Nisan şakası gibi geliyor insana. Herkesin bu günlerde çok daha sorumlu davranması lazım” dedi.
Başbakan Yıldırım, vatandaşların tedirgin edilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, “3 vakte kadar şu olacak bu olacak derler ya, bunlarla milletin kafasını yormaya gerek yok. Bunların hepsi züğürt tesellisi. Milletimiz rahat olsun, biz milletimiz adına nöbetteyiz. Milletimizin sorumluluğu bizim omuzlarımızda, onların rahat yaşaması için görevdeyiz. Çılgınlığın mevzuatı yok. Biri çılgınlık yapabilir, yaparsa karşılığını alır” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu ile referandum sonrası Türkiye’nin geleceği konusunda televizyon programında bir araya gelebileceklerine işaret eden Yıldırım, “Halk oylaması geçsin, Türkiye’nin geleceğini konuşalım. Bunları konuşabilir ama o çizgiye bir kere gelsin. CHP, yalan rüzgarından çıksın, oturup konuşalım bunları. Memleket meselelerini konuşalım. Her zaman konuşmaya varız. Hiç problem yok ama doğruları konuşacağız” diye konuştu.
“Bizim 14 yılda yaptığımız tünel uzunluğu 350 kilometre, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yalanlarını uç uca koyalım bizim tünel uzunluğundan daha fazla tutuyor. Her karşılaştığı gruba diyor ki siz 16 Nisan’dan sonra yoksunuz.”