"Şu anda tabii sağlıklı bir anket döneminde değiliz. Bazı anketler gelmiyor dersem yalan olur. Tabii ki anketler de geliyor ama asıl anketlerin bize akışı araziye çıkış ile birlikte yoğunlaşacaktır. Şu anda ben halkımızın henüz Cumhurbaşkanlığı sistemini tam olarak anlama konumuna geldiğine ihtimal vermiyorum çünkü bunu halkımıza iyice anlatmamız lazım. Şu anda bir taraftan bizler, şahsım, başbakanımız, ilgili bakan arkadaşlarımız televizyonlarda, meydanlarda bunu anlatmaya başladılar. Yazılı broşürler falan halka ulaştırılmaya çalışılıyor. Ben halkımızın hassasiyete inanıyorum ama Mersin ve Aksaray'da gördüğüm daha araziye inilmemesine rağmen halkın bir çoğu kapmış. 'Tabii ki evet' diyor. Bu noktaya gelmiş vaziyette, çünkü sıkıntıları halkımız da neler olduğunu, işin ucunun nereye vardığını iyi biliyor. Bir tarafta bu ülkeyi bölmeye çalışan bir terör örgütü var, bölücü terör örgütü ile beraber hareket edenler var. Bölücü terör örgütü ‘hayır’ diyor. Bizim değerler silsilemiz içerisinde kişi sevdikleri ile birlikte haşrolunacaktır. Şu anda kandilde olanlarla birlikte hareket edenler, onların uzantıları ile birlikte hareket edenler hepsi birden 'hayır' diyor. Benim milletim o Kandil'dekilerle beraber, benim 248 şehidimi şehadete gönderenlerle beraber, 2 bin 193 gazimizi gazi yapan ve devletimiz uçakları ile tankları ile topları ile öldürenler ile beraber hareket etmeyecektir. Onlara da 16 Nisan’da inanıyorum ki 'evet' demek suretiyle gereken cevabı verecektir. 16 Nisan aynı zamanda 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. 15 Temmuz’a önemli bir çıkış olacaktır. 'Hayır' diyenlerin konumu aslında 15 Temmuz’un bir yerde de yanında yer almaktır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, EL Bab operasyonu sonrasında Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonunun sonlanıp sonlanmayacağının sorulması üzerine, "El Bab’tan sonra durmak, böyle bir şey yok. Bir defa El Bab bizim nihai hedefimiz değildir. Bizim nihai hedefimiz DEAŞ’tan bu bölgenin temizlenmesi. Şu anda 3 bini aşkın DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Bunların asıl merkez Rakka. Rakka temizlendiği andan itibaren özellikle bu bölge terörden arındırılmış bir bölge haline gelmiş olacak. Nihai hedef 5 bin kilometrekarelik bir alanı temizlemek. Bizim Türkiye olarak buradan kalma hedefimiz yok, ayrı bir konu. Nasıl Cerablus temizlendi DEAŞ defedildi, oraya Cerablus'un kendi insanı yerleşti. Dabık hakeza öyle. Şimdi El Bab tamamen oradan DEAŞ gittiği zaman oraya da gelecek EL Bablı yerleşecek. Münbiç’de aslında halk yüzde 90 Arap'tır. Şu anda oraya kendi halkı yerleşememiştir. PYD ve YPG orayı işgal etmiş vaziyette. Bize verilen söz onların boşaltacağıdır, daha boşaltmadı bunlar. DEAŞ, YPG ve PYD’yi boşalttığımız zaman oraya kendi halkı gelip yerleşecektir. Kendi halkı yerleştikten sonra kendi mili ordusu ile buraları güvence altına aldıktan sonra orada kalmamız çok ama çok lüks olur. Onun durumunu o gün değerlendirmek lazım. Şimdi bunları konuşma erken olur" dedi.