“1947 de İsrail neyse bugün Filistin aynı durma getirildi”
Bu karar her şeyden önce barışı isteyen Filistinlilerin cezalandırılması anlamına geliyor diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra haritalarla 1947 yılından itibaren Filistin’ ve İsrail’in durumunu gösterdi. Filistin’in zamanla küçüldüğü İsrail’in ise büyüdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1947 de İsrail neyse bugün Filistin aynı durma getirildi. Böyle bir taksimi kurt kuzu mücadelesinde kurt bile yapmaz” ifadelerini kullandı.
“İsrail bir işgal devletidir aynı zamanda bir terör devletidir”
“İsrail bir işgal devletidir aynı zamanda bir terör devletidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “10 yaşında çocukları o terörist askerler gözaltına alıyor ve demir kafeslerin içine yığıyor. Bunlar terörist değil de nedir? Ey Trump sana daha neyi anlatalım gerçekler ortada İsrail yaptığı tüm terör eylemleri için ödüllendiriliyor. İsrail bir işgal devletidir. İsrail aynı zamanda terör devletidir. Kudüs kararıyla ateşlenen fitil, Amerika ve İsrail ile birlikte tüm insanlığa yönelik tehditlerin kapısını açmıştır. Bölgemizde yaşanan diğer sorunlar, Filistin meselesini bize ve insanlığa asla unutturamaz. Ben yaptım oldu demekle bu dünyada hiçbir şey olmuyor. Siz tek başınıza böyle bir karar alabilirsiniz ama dünya sadece sizden ibaret değil. Sadece BM'nin bugün üyesi, 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde, şüphesiz ki ben 196 dünya ülkesinin buna tavır koyacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin devletinden asla vazgeçmeyeceğiz”
Uluslararası hukuka, hakkaniyete sahip çıkan ülkeleri, Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan devamla şu ifadeleri kullandı; “İslam Dünyası olarak başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin devletinden asla vazgeçmeyeceğiz. Buradan bir kez daha ifade ediyorum ki Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Henüz Filistin devletini tanımamış olan ülkelerin artık bu önemli adımı atmaları, bölgede aklı selimi ve adaleti ayakta tutacak bir dengenin sağlanabilmesi açısından şarttır. İslam ülkeleri olarak Filistin devletinin diplomatik sahada tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir. Kudüs'ün tüm inançlar için taşıdığı öneme saygı duyan Sayın Papa'ya, adil bir barış için gayret eden aklıselim sahibi Musevilere, Kıptilere, tahkir edilseler de muhkem duruşlarından taviz vermeyen herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.”