Erzurum Valisi Okay Memiş, uğurlama töreninde yaptığı konuşmada, “Erzurum; eksi 32 dereceleri gördü. Dadaşlar bu zorlu kış şartlarına rağmen gönül coğrafyasında şefkat ve ilgiye muhtaç kardeşlerine karşı insani sorumluluğunu yerine getirerek onları yine unutmadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türk Milleti olarak her zaman olduğu gibi bugün de yardımları gereken yerlere iletmeye devam ediyoruz” dedi.
Elazığ depremindeki arama ve kurtarma çalışmalarında büyük bir başarıya imza atan Erzurum AFAD ve İtfaiye ekiplerinin gösterdiği üstün gayrete konuşmasında yer veren Vali Memiş, şöyle devam etti:
“Biz İdlib ve diğer gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ülke olarak her zaman yanlarında olduk ve acılarını paylaştık. Elazığ depreminde bölgeye ilk müdahale eden ekip Erzurum oldu. Cumhurbaşkanımız bizzat teşekkür etti Dadaşlara. Yine Van’da çığ oldu ve ekip olarak çok kısa zamanda o bölgede olduk. Hem maddi hem de manevi anlamda çok iyi yetişmiş ekibimiz var. Onlarla birlikte bu gönül coğrafyamızdaki insanlara yardıma her zaman hazırız. Bizim güney sınırlarımızda bir takım emperyalist güçler adeta tek bir devlet bırakmadı. Devlet kalmayınca dünyanın tüm illegal örgütleri sınırlarımızda toplandı. Bizim güney sınırlarımızın hemen yanı başına bir taşeron terör devleti kurmalarına müsaade mi edeceğiz? Elbetteki hayır. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde bu oldubittiye kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu yardımların hazırlanmasında emeği geçenleri kutluyor, şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum.”
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı da konuşmasında yardımlaşmanın önemine dikkati çekti. Genel Sekreter Aynalı, “Asırlar boyunca şefkat ve merhametin ifadesi olan milletimiz, sınırımızda yaşanan bu insanlık dramına elbette kayıtsız kalamazdı” dedi.
“Büyükşehir Belediyemizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın işbirliğiyle Erzurum’da bir süre önce başlattığımız yardım kampanyasında: 3 tır yatak, 1 tır gıda, 3 tır briket, 1 tır çimento, 2 tır battaniye ve 2 tır un temin ettik” diyen Aynalı, şunları kaydetti: “Yine sivil toplum kuruluşlarımızın katkılarıyla da 13 tır dolusu gıda ve insani yardım malzemesini bugün İdlib’e uğurladık. Bu yardım organizasyonunda emeği geçen herkesi ayrı ayrı kutlarken, yardımlarını mazlum insanlardan esirgemeyen kıymetli Dadaşlara da şükranlarımı sunuyorum. Bizim ruh kökümüzde ve inanç derinliğimizde, el açanın elinden tutmak, sığınana sahip çıkmak, onu korumak ve kollamak yatıyor. Bu anlayış ki; mensubu olduğumuz İslam medeniyetinde tarifini ‘Ensar’ olarak buluyor ve kutsi bir vazife olarak da yine karşımıza çıkıyor. Elbette hiç kimse vatanından uzak kalmayı istemez; yersiz, yurtsuz ve yuvasız kalmayı hiç istemez. Ama maalesef dünyayı yeniden dizayn etmeye çalışan küresel güçler, milyonlarca insanı yerinden ve yurdundan etmeyi başarmış, bir o kadar insanın da ölümüne sebep olmaktan geri durmamıştır. Bakınız! Türkiye’nin dışında sığınmacılar için seferber olan, onların her türlü ihtiyacını karşılamak için mücadele eden bir başka ülke daha yoktur, hiçbir ülkede bunu yapacak irade de yoktur. Yani bizim mayamızda ve meşrebimizde mazluma kardeş olmak vardır, muhacire Ensar olmak vardır.”
Konuşmaların ardından 25 tırdan oluşan yardım konvoyu Erzurum’dan İdlib’e doğru hareket etti.
13.02.2020 12:15:00