ÖZEL HABER
ERKHABER / ERZURUM - Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un TFF 1. Lig’e yükselmesinin coşkusu ve mutluluğu tüm yurttaki Erzurumluları sarmışken, dün gece yarısı gündeme bomba gibi düşen bir haber hemen herkesin sevincini kursağında bıraktı. B.B. Erzurumspor Başkanı Ali Demirhan’ın yönetim kurulundaki en güvendiği isimlerden biri olan Celal Emrah Yüce, Facebook hesabından Ali Demirhan’ın görevinden istifa edip, kentten ayrıldığını açıkladı. Yüce’nin bu açıklamasının ardından binlerce Erzurumspor taraftarı, Demirhan için “Senin yanındayız” mesajı attı.
B.B. Erzurumspor’un tam 14 yıl sonra PTT 1. Lig’e yükselmesinin sevinci 24 saat sürmeden, Kulüp Başkanı Ali Demirhan’ın şok bir kararla görevinden istifa ettiği haberi camiayı sarstı. Demirhan’ın yakın arkadaşı Celal Emrah Yüce, Demirhan’ın istifasını sosyal medya hesabından yaptığı “Ali Başkan’a şampiyonluktan sonra yine komplolar kuruldu ve başkan Erzurum’dan ayrıldı. Ayrılmadan önce de beni arayıp, çok yorulduğunu ve bunun sebebinin de yönetimde de yer alan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Aynalı ve onunla beraber hareket eden insanlar olduğunu söyledi” açıklamasıyla duyurdu.
Celal Emrah Yüce’nin “geri dönüşü yok” diye bağladığı açıklamasının ardından tüm gözlerin çevrildiği Başkan Ali Demirhan’a ERKHABER ulaştı. Başkan Demirhan, istifa kararının doğru olduğunu belirterek, kendisini istifaya sürükleyen nedenleri şöyle sıraladı:
ZAFER AYNALI VE ARKADAŞLARI KULÜBÜ, ANTALYASPOR’A ŞİKAYET ETTİ!
Uzun süredir aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı da olan Kulüp Asbaşkanımız Zafer Aynalı ile sorunlar yaşıyorduk. Bununla ilgili defalarca Onursal Başkanımız Mehmet Sekmen’e bilgiler verdim. Düşünebiliyor musunuz, kısa bir süre önce 1 yıl transfer yasağı almamız ve Halil İbrahim Tuna’nın 1 yıl futboldan men edilmesine neden olan ancak girişimlerimiz sonucu kaldırılan bu cezaların altından da Zafer Aynalı çıktı. Kulübümüzü Antalyaspor’a ihbar eden, hakkımızda işlem başlatılması için Antalyaspor üzerinde baskı kuran kişi ne acı ki bizim asbaşkanımız ve daha önce yönetimimizde de yaralan ve Zafer Aynalı ile birlikte hareket eden insanlar çıktı.
Antalyaspor ile Halil İbrahim Tuna’nın bonservisi konusunda yapılan ödemeleri bizzat kendi cebimden yaptım, ödeme evrakları bile bendeyken, Zafer Aynalı ve arkadaşları beni hırsız ilan etmeye kalktı.
Zafer Aynalı, şahsıma kanser teşhisi konulduğunda, futbolcuları toplayarak, “Artık O’nun işi bitti” diyecek kadar basit bir siyaset yapıyor. Futbolcular üzerinde beni ve benimle birlikte olan arkadaşlarımı itibarsızlaştırmak için her şeyi yaptı.
TAKIMIN EN İYİ OYUNCULARINI GÖNDERDİLER
Devre arasında bu takımın en önemli oyuncularını, benim hastalığımı fırsat bilerek, bana bile sormadan gönderdiler. Takımın altına resmen dinamit koydular. Onların takımın içini boşaltmasına, şampiyon olmamızı engelleme çalışmalarına rağmen, oyuncularım, ben ve yüreğini ortaya yönetici arkadaşlarım, teknik heyetimiz sırt sırta vererek bu şehre ikinci yılda ikinci kez şampiyonluk sevincini yaşattık. Ahmet Yıldırım hocamızın giderken söylediği açıklamaları spor kamuoyunun hatırlamasını öneriyorum…
MUSTAFA ILICALI, SEKMEN’E MEKTUP YAZMIŞ!
İstanbulspor ile oynadığımız hayli gerilimli bir maç vardı hatırlarsanız. O maçta Onursal Başkanımız ve şahsıma yapılan darp girişimlerini kimse unutmamıştır sanırım. O maçı 2-1 kaybettikten sonra AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı ile aramızda bir soğukluk oluştu. Sayın Ilıcalı bana “TFF’ye bir dilekçe yaz, maç iptal edilsin” dedi. Ben de futbol oyun kurallarında olmayan bir şeyi haliyle yapmadım ve böyle bir müracaatta bulunmadım.
Sonrasında Sayın Ilıcalı, benim kendisinin söylediğini yapmamama çok içerlemiş ve açıkça bana muhalefet bayrağı açtı. Hatta medyada da o günlerde kendisine yakın bir işadamını başkan adayı olarak hazırladığı yazıldı çizildi, bunu siz de yazdınız.
İşte o günlerde Mustafa Ilıcalı, Onursal Başkanımız Mehmet Sekmen’e bir mektup yazmış. O mektubu gördüğümde adeta beynimden vuruldum. Sayın Ilıcalı, benim İstanbulspor’a maçı sattığımı açıkça yazmış mektubunda. Böyle bir şey olabilir mi Allah aşkına? Ben ne yaptım, kime ne kötülük yaptım ki, böyle bir iftiraya maruz kalıyorum? Doğduğum şehre hizmet etmek, 3. Lig’den iki senede 1. Lig’e çıkarmak suç mu? Bu mu başarının ödülü? Sayın Ilıcalı, benim yönetim anlayışımı, başkanlığımı beğenmeyebilir, başkan olmamamı isteyebilir, saygı duyarım. Ancak bunu yolu iftira atmak mıdır?
SEKMEN’E HER ZAMAN “BİZİM BABAMIZ” DEDİM…
Benim B.B. Erzurumspor’da bulunmamın nedeni Mehmet Sekmen’dir. İki yıldır her ortamda “O bizim babamızdır” diyorum. Hakikaten de öyledir. Her sorunumuzda ilgilenir, her derdimize bir baba gibi yetişir. Tüm imkanlarını seferber etmiştir. Ancak özellikle Zafer Aynalı ve arkadaşları son dönemde sürekli bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyor, bunun için yoğun mücadele ediyorlar. Tuncay Atasever’in odasında benim arkamdan ağır küfürler ediliyor, Zafer Aynalı’nın odasında da beni devirip, yönetim kurulu listeleri hazırlanıyor. Bunların hepsinden haberimiz var.
Bugüne kadar neden sustuk, “Babamız” dediğimiz Mehmet Sekmen zarar görmesin, takım hedefinden şaşmasın, Sekmen’e söz verdiğimiz şampiyonluğun önü kesilmesin diye. Hamdolsun, bunu başardık. Evet, bu başarının mimarı Onursal Başkanımız Mehmet Sekmen’dir. Ancak, Zafer Aynalı’nın bizi ezmesine de müsaade etmemesini bekliyorum ben babamızdan.
Geçtiğimiz sezon şampiyon olduk, tek bir yerde benim adıma yer verilmedi. Neden böyle diye araştırıyoruz, arkasından Zafer Aynalı çıkıyor. Bu sene yine aynı manzara. Uçaktan iniyoruz, şehre gelene kadar tüm bilboardlarda bir tane kulüp başkanı olarak benim adım yok. Arkasından yine Zafer Aynalı çıkıyor. Ben tepki gösterince, strikerlarla adım ilanlara ekleniyor. Zafer Aynalı, bilinçli olarak beni ve Mehmet Sekmen'i karşı karşıya getirmeye çalışıyor, bu çok açık ve net!
KARDELEN TV İŞİN NERESİNDE?
Kardelen TV, B.B. Erzurumspor’un maçlarını yayınlayan bir televizyon kanalımızdı. Kemal Kılıç hocamız ve ekibi göreve geldiğinde, maçların canlı yayınlanmasına itiraz ettiler. En yoğun itiraz da Genel Menajer Süha Sidal’dan geldi. Bence de haklıydılar, rakiplerin hem motivasyonunu sağlıyor hem de tüm rakiplerimizin bizi izlemesine, zaaflarımızı kolayca tespit etmelerine fırsat veriyorduk. Bu tespit üzerine naklen yayınlara ara verme kararı aldık.
Sonrasında Kardelen TV şahsıma karşı tavır aldı. Play Off Finali öncesinde de “Maçı biz yayınlayalım” dediler. B.B. Erzurumspor kulübü olarak yetkili olmadığımızı, maç yayınına TFF’nin karar verdiğini söyledik ve maçı ASpor yayınladı.
Bundan da beni sorumlu tutuyorlar ki, şampiyonluğumuzla ilgili programa beni davet etmediler. Ancak, Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü Hasan Şahin beni aradı ve “Başkanımız canlı yayına çıkacak, kupayı televizyona gönderir misiniz” dedi. Ben de “Kulüp başkanının çıkarılmadığı yayında kupamızın ne işi var” diyerek, kupayı göndermedim.
26.05.2017 12:44:59