İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından alınan bilgiye göre 19 Kasım ve 22 Kasım günlerinde merkez üssü Erzurum iline bağlı Köprüköy ilçesi olan Mw = 5.2 ve 4.7 büyüklüğündeki iki depremin ardından ilçeye giden Deprem Araştırma Merkezi ekibi, hasar ve yıkım bilgisi paylaşılan köylerde çeşitli araştırmalarda bulundu. Yapılan incelemeler sonucunda elde edilen bilgiler rapor haline getirilerek kamuoyu ile paylaşıldı.
Yaşanan Depremlerin Hasarı ve Etkileri Analiz Edildi
Sahada araştırmalarını yaptıktan sonra konuyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özer, bu çalışma ile depremin verdiği hasarın ve etkilerinin, değişik bilim dallarına mensup öğretim üyeleri tarafından incelenerek, analiz edilmesi, muhtemel nedenlerinin ortaya konulmasını amaçlandıklarını söyledi. Bu çalışma doğrultusunda tespit edilen eksik ve hataların tekrarlanmaması için katkı yapmayı hedeflediklerini aktaran Özer: “Zira ülkemiz topraklarının büyük kısmı deprem riski altındadır ve her iki yılda bir yıkıma, can kaybına sebep olan depremler yaşanmaktadır. Bu konuda çalışan öğretim üyeleri olarak, ülkemiz adına depremle ilgili inceleme ve araştırma çalışmalar yapmamız, sonuçları kamuoyu ve üniversitelerle paylaşarak, hatalardan ders alınması, ayrıca yapı sistemlerinin iyileştirilmesi adına çaba sarf etmemiz gerekmektedir. Atatürk Üniversitesi adına yapılan bu çalışmanın, basılı bir örnek olarak, bundan sonra meydana gelecek depremler sonrası yapılması beklenen çalışmalar için bir taban teşkil etmesi umulmaktadır” şeklinde konuştu.
Rektör Çomaklı: “Merkezimiz Tüm İmkânlarıyla Sahada Yerini Aldı”
Atatürk Üniversitesinden yer bilimleri, deprem mühendisliği, betonarme yapılar, beton ve yapı malzemeleri ve zemin mekaniği konularında uzmanlardan oluşan heyetin, deprem alanında incelemelerde bulunmak üzere sahaya çıktığını ifade eden Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise Doğu Anadolu Bölgesinin, Arap-Avrasya levhasının yakınlaşmasının gerçekleştiği alanda yer aldığını, sismik olarak aktif bir bölge olduğunu ve bu sebeple yüzyıllar boyunca yıkıcı büyük depremlerin medyada geldiğini söyledi. Son günlerde yaşanan depremlerin Türk insanı zihninde geçmişte yaşanan acı hatıraları canlandırdığını belirten Çomaklı, üniversite bünyesinde çalışmalarını sürdüren Deprem Araştırma Merkezinin hem meydana gelen depremleri analiz etmesi hem de gelecek süreçte yaşanabilecek sarsıntıları öngörebilmesi açısından çalışmalarına ara vermeden devam ettiğini ifade ederek tüm Erzurum halkına geçmiş olsun dileklerini iletti.