Çünkü okulda bilgisayar laboratuvarı yoktu. Bizde bu dersi nasıl verimli hale getirebiliriz diye düşündük ve öğrencilerimizle bilgisayar maketleri yaptık. Süngerden klavyeler yaptık. Biz maketlerle hem eğleniyor hem öğreniyorduk, imkansızlıkları eğlenceye dönüştürmüştük ama her ne kadar onların kendi bilgisayarları maketten olsada tabi gerçek bilgisayarların yerini tutmuyordu.
Birgün halk eğitim merkezinin geçici olarak kapanacağını ve bilgisayar laboratuvarının dağılacağını duyduk. Bilgisayarları okulumuza istedik ve derslerimizi uygulamalı olarak işlemeye başladık. Öğrencilerime önce maketle sonra gerçek bilgisayarla ve teknolojiyle tanıştırdım. Bu zorlukları yaşayan tüm meslektaşlarıma tavsiyem ise yılmadan teknolojiyi bir eğitim aracı olarak kullanmaları ve öğrencilerinin teknolojiyle geleceğe daha umutla bakmalarını sağlamaktır."