Erdoğan, Baro başkanlarına hitap etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki heyeti kabulünde konuştu.

ERKHABER / GÜNCEL - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de ağırladığı Baro başkanlarına hitap etti. Erdoğan darbe girişimine direnenlerin seçkinler değil halk olduğuna işaret ederek "Bugün geriye dönüp baktığımızda Türkiye'nin yalanla, yıpratmayla, boş sözle ülkesine ve devletine sahip çıktığını iddia eden seçkinlerin istismarlarına rastlıyoruz. Tankların önünde yatanlar seçkinler değildi, bu ülkenin ortalama vatandaşıydı. Şehitlik makamına ulaşanların, gazi olanların memleketlerine, mesleklerine, eğitimlerine bakarsanız Türkiye'yi görürsünüz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"BAROLAR BİRLİĞİ'NE TEŞEKKÜR EDİYORUM"

"Türkiye Barolar Birliği'nin değerli başkanı ve yönetim kurulu üyeleri, baro başkanları, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Türkiye Barolar Birliği, FETÖ mensupları tarafından 15 Temmuz'da başlatılan darbe girişimi karşısında hukukun üstünlüğü yanında yer almıştır. Savaş uçaklarının bombalı saldırısına maruz kalan TBMM'yi, Özel Harekat Merkezini ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ziyaret eden Türkiye Barolar Birliği yönetimine teşekkür ediyorum.

"SORUŞTURMALAR HUKUK KURALLARI İÇİNDE SÜRÜYOR"

Baro başkanlarımız emin olsunlar, Türkiye bir hukuk devletidir, böyle kalmaya da devam edecektir. 15 Temmuz gecesi darbeciler karşılarında milletimiz ve emniyet güçlerimizle birlikte savcılarıyla, hakimleriyle adalet teşkilatımızı da bulmuştur. Soruşturmalar, tutuklamalar tamamen hukuk kuralları içinde sürmektedir.

"BUNUN DÜNYADA BENZERİ YOKTUR"

OHAL, Anayasa'da belirtilen prosedür içinde hareket edilerek uygulamaya konulmuştur. Darbe gecesi yaşananları eleştirlerin amacı yaşananları gözden kaçırmaya çalışmaktır. O gece bir millet ayağa kalkmıştır. Vücudunu kurşunlara, bombalara siper etmiştir. Öyle zannediyorum ki, dünyada da bunun benzeri pek yoktur.

O gece meydanlara çıkanlar, bu yolun sonunun şahadete çıkabileceğini biliyordu. Kimi evinden çıkarken, kimi yolda aileleriyle helalleşirken hiçbirinde en küçük pişmanlık emaresi yoktu. Yazılacak birçok eserler olacak. O eserlerde bunlar en canlı şekilde yerini alacaktır.

"TANKLARIN ÖNÜNE YATANLAR SEÇKİNLER DEĞİLDİ"

Bugüne kadar pek çok şehit yakınımızla, gazilerimizle görüştüm, görüşmeye devam edeceğim. Bugün geriye dönüp baktığımızda Türkiye'nin yalanla, yıpratmayla, boş sözle ülkesine ve devletine sahip çıktığını iddia eden seçkinlerin istismarcılara rastlıyoruz. Tankların önünde yatanlar seçkinler değildi, bu ülkenin ortalama vatandaşıydı. Şehitlik makamına ulaşanların, gazi olanların memleketlerine, mesleklerine, eğitimlerine bakarsanız Türkiye'yi görürsünüz. Bu millet Allah'tan başka hiçbir gücün karşısında eğilmez. Bu milet gökkubbeyi onların başlarına yıkmıştır.

ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜNE TEPKİ

Türkiye dünyanın başına musallat olan ne kadar tehdit varsa, hepsine maruz kalan tek ülkedir. Suriye'de yaşanan insani krizin sonucu olan göçmen meselesi Avrupa'yı tirtir titretiyor. Bu millet 3 milyona bakıyor, bunlar 3-5 bin kişiye bakamıyor. Bu millet başka bir millet. Bu milletin asilliği, asaleti buradan geliyor. Bu millet varil bombalarından kaçanlara yüreğini açacak kadar asil. Ama onlar bu asillikten nasibini almamışlar. Sorduğunuzda 'insan hakları' diyorlar. Uluslararası Af Örgütü bazı şeylerde endişe duyduklarını söylüyorlar. Bunu söyleyeceğine çık gel, parlamentoda ne olmuş, emniyet teşkilatında 53 emniyet görevlimiz nasıl şehit olmuş, gel gör Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 6 şehidimiz nasıl olmuş. Gel bunları bir gör, yerinde incele, sonra açıklamanı yap. Sadece duyduklarınla açıklama yaparsa kusura bakma sana saygı duyulmaz.

İDAM TARTIŞMASI

Biz FETÖ yanında PKK, DAİŞ gibi kendi alanında çok yüksek eylem kapasitesine örgütlerle mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizi de tamamen hukuk içinde yürütüyoruz. 1970'li yıllarda Almanya'da bu ülke idam cezasını geri getirmeyi tartışmıştır. Hal böyleyken FETÖ'nün darbe girişimine, PKK'nın kanlı eylemlerine, DAİŞ'in saldırılarına maruz kalmamıza rağmen bu tartışmaya dahi kabullenemiyorlar. Bunun tartışılmasından daha tabii ne olabilir. Bu kararı verecek olan TBMM'dir. Bu kararı alır mı, almaz mı bilemem. TBMM'nin böyle bir yetkisi yok mu? PKK, DAİŞ terör eylemleri Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde yaşansa idamı da getirirler, kesintisiz OHAL'i bile ilan ederler.

"HUKUK DEVLETİNE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Darbe girişiminin üzerinden 1 ay geçti Batılı ülke temsilcileri ülkemizi ziyaret etmedi. Gerçek niyetlerini ağızlarından kaçırmıyor değiller. Bizler demokrasimize, hukuk devletimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu değerlere milletimiz layık olduğu için savunuyoruz. FETÖ'nün darbe girişiminin, PKK ve DAİŞ'in eylemlerinin gerçek yüzünü muhataplarımıza anlatmaya devam edeceğiz. Ulaşabildiğimiz her platformda derdimizi anlatmaya devam edeceğiz. Terör örgütlerinin gerçek yüzlerini gösterdiğimiz her bireyi kazanç sayarak mücadelemize devam edeceğiz.

Meslek kuruluşlarının ülkelerinin ve devletlerinin yanında güçlü bir şekilde yer almaları bizi memnun etti. Yenikapı bizim için yeni bir milat oldu. Türkiye Barolar Birliği'ni bir kez daha tebrik ediyorum."


16.08.2016 13:47:18