Cenaze namazına katılanların, "İşte ordu, işte komutan” ve "Fethullah devlete hesap verecek” tezahüratları eşliğinde söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
'BİR İMANIN GÖSTERGESİ'
"Bugün çok anlamlı bir cenaze töreninde siz değerli kardeşlerimle bir aradayız. Bu cenaze töreni anlamlı ben bunu 2 planda değerlendireceğim. Kurucu olduğum partinin kurucuları arasında bulunan değerli profesör Nevzat Yalçıntaş’ı ebedi aleme yolluyoruz.
Bunu yanında yine 15 Temmuz şehitlerimiz var. Bu şehitlerimizi de peygamberlik makamından sonraki en yüce makama uğurluyoruz.
Buranın üzerinde biraz durmak istiyorum. Ülkemizin birliğine beraberliğine, milletimizin bütünlüğüne, kardeşliğine tahammül edemeyenlerin üst akıllardan aldıkları talimatla ne yazık ki devletimiz ele geçirme hareketi 15 Temmuz'da fiilen silahlı eyleme dönüşmüştür.
Silahlı eyleme dönüştüğü zaman sadece milletimize yaptığımız bir çağrıyla, yaptığımız davete ülkemizin dört bir yanından tüm vatandaşlarımızın icabet etmesi, meydanları gümbür gümbür doldurması ve hiçbir şeye, 'onların tankı, topu varsa bizim de imanımız vardır' diyerek karşı durdu.
Ve bu genç kardeşlerimin tankların paletlerinin altına yatması sıradan bir olay değildir. Bir imanın göstergesidir. Şu ana kadar 161 şehidimiz var."
'DEĞERLENDİRMESİ YAPILIR, KARARI VERİLİR'
(Cami avlusunda bulunanların ‘İdam isteriz’ şeklindeki tezahüratları üzerine) Dün de ifade ettim demokrasilerde halkın talebi bir kenara konulamaz. Bu, sizlerin bir hakkıdır. Bu hak özellikle anayasal olarak gerekli olan mercilerde değerlendirmesi yapılır ve kararı verilir.
Biz bugüne kadar hep duygusallıkları kenara attık. Kararlarımızı verirken bin düşünüp bir verdik. Şimdi de aynı şekilde bizler gayet olumlu bir şekilde bu adımı atarız. Şunu unutmayın bizler intikamcı değiliz. En büyük intikam sahibi Allah’tır.
Bu bakımdan ‘sloganik’ değil attığımız her adımı düşünerek ilimle akılla tecrübeyle birlikte atmamız lazım. İşte bunu neticesidir ki bu ‘Fethullahçı terör örgütünün’ attığı adım karşılığını bulmuştur. Nasıl budu milletle milli iradeyle buldu. En güzel cevabı benim aziz milletim verdi.
Bu vesileyle birkaç husus paylaşmak istiyorum. Bir tanesi şudur, bu ülkede yasama yürütme yargı organları vardır. Bunlar bu organları bile çatıştırmaya kalkıştılar. Netice ne oldu bakınız şu anda dün itibarıyla yargıyı ele geçirmiş olan bu örgüt şimdi teker teker dökülüyor. Ve şu anda da yargı bunlarda binlercesini gözaltına almış açığa almış durumda.
HSYK üyelerinden tutunuz AYM üyelerine olana kadar şu anda açığa alınıyorlar gözaltına alınıyorlar tutuklanıyorlar. Bu olması gerekendi. Ama yeterli değil. Silahlı kuvvetlerimizi perişan eden bu örgüt generallerinden tutun en alt kademeye kadar onlar da tutuklanmaya başladılar.
YETERLİ Mİ DEĞİL!
Yeterli mi değil. Devletin tüm kurumlarında bu virüsleri temizleme dönemi devam edecektir. Çünkü bu vücut metastas yaptı. Maalesef kanser virüsü gibi devletin her yerini sardı. Biz bunları biliyorduk ve ilgili olan tüm mercilere söyledik. Fakat bu olayda her olayda hayır vardır kelamınca çok farklı noktaya geldik. Artık kaçacakları yer yok. İnlerine gireceğiz demiştik tam manasıyla girdik.
ABD’ye batı ülkelerine yazılı olarak da bunları talep edeceğiz isteyeceğiz. Ve tavırlarını da ayrıca göreceğiz. Görüştüğümüz tüm devlet büyüklerine bunları özellikle hatırlatıyorum. Gevşemeye gelmez. Meydanlardan ayrılmayacağız. Bu iş 12 saatlik bir operasyon değildir. Kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
VARANK SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof Dr. İlhan Varank için düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek, öğretim üyeleri ve öğrencileri ve yakınları katıldı. Prof. Dr. İlhan Varank’ın Türk bayrağına sarılı tabutu 10.30’da konferans salonuna getirildi. Törende saygı duruşunda bulunuldu ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Kuranı Kerim okunarak, dualar edildi.
REKTÖR: VATANI VE KIBLESİ BELLİ OLMAYAN BU HAİNLERİN HESAP VERME ZAMANI GELMİŞTİR
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek yaptığı konuşmada,"Ülkesinin birbirine kurşun sıkan askeri ve polisi arasında kalan ve çözüm arayan bir bilim adamının şehit olmasına anlam vermek gerçekten çok zor. Kendi halkına silah sıkacak kadar gözü dönmüş, vatanı ve kıblesi belli olmayan bu hainlerin hesap verme zamanı gelmiştir" dedi. Törenin ardından Prof. Dr. İlhan Varank’ın cenazesi Fatih Camii’ne götürüldü
CENAZEYE ERDOĞAN'DA KATILDI
Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki törenin ardından İlhan Varank’ın cenazesi Fatih Camii’ne getirildi.Cenazeye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve AB Bakanı Ömer Çelik de katıldı.