İstanbul Emniyet Müdürü'yle irtibat kurduk. 'Kaç dakikada temizlersin' dedim. '10-15 dakikada temizlerim' dedi. Sağolsun temizlediler. Pist aydınlatıldı. Biz zaten devam ediyorduk. Aydınlatılmasa da inecektik.
Ben pilota yalnız şunu sordum: 'Sen karanlık haliyle de inebilir misin?' 'İnerim ama sizi riske edemem' dedi. 'Niye' dedim. 'Oraya bir unsur koyabilirler' dedi, kamyon olur, tank olur. Bizim uçağımız çok kısa mesafede havalanabilen bir uçak. 'Ben sizi riske edemem' dedi. 'Yakıtın ne kadar' dedim. Üç dört saatlik yakıtım var dedi. Kendi zaten farlarıyla bunu yapabileceğini söyledi. İndik ama indiğimiz andan itibaren uçaklar alçak uçuş yapıyorlardı. Bu alçak uçuşlar tabi ses hızının üzerine çıkınca ciddi patlama sesi oluyordu. Yanımda torunlarım vardı ve ürküyorlardı."