Raporda, bölgelerarası gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak ve her bölgenin kendi ekonomik ve yatırım potansiyelleri üzerinden büyümesini sağlamak amacıyla hükümetin çıkardığı "Yeni Teşvik Destek Paketi"nin büyük bir ilgiye mazhar olduğu ve özellikle de iş çevrelerini ziyadesiyle heyecanlandırdığı belirtilen raporda şu bilgilere yer verildi:
"Bugüne kadar çıkarılan teşvik yasalarının aksine; yapılan bu son düzenleme ile geri kalmış bölgelerin kendi avantajlarını fırsata dönüştürmelerinin yolu açılmış, tarımdan sanayiye, hizmet sektöründen inşaata, ulaşım hizmetlerinden sağlık alanına varıncaya kadar birçok sektörün önü açılmıştır. Türkiye'de gerçekten de öncelikle kalkınması gereken iller söz konusu yatırım destek programına alınmış ve cazibe merkezleri oluşturularak, bölgesel kalkınmayı kısa vadede mümkün hale getirecek adımlar atılmıştır. Geneli itibariyle böyle bir değerlendirme yaptığımız "Yeni Teşvik Destek Paketi", bölgesel ve yerel ölçekte ele alındığında ise, ne yazık ki çok ciddi bir takım eksikliklerle yine iç içe bırakılmıştır.”
Önceki teşvik yasalarının neredeyse tamamının yeni yatırımlar yapılmasından ziyade, mevcut yatırımları büyütme ve hacmini daha da genişletme amacı güdüğünün hatırlatıldığı raporda; "Bu manada teşviklerden belki de en az istifade eden illerin başında aralarında Erzurum'un da bulunduğu Doğu Anadolu illeri geldi. Çünkü söz konusu teşvik yaklaşımları, bu bölgenin gerçekleriyle bir türlü örtüşmedi; mevcut yatırımlar Türkiye'nin batısı başta olmak üzere diğer birçok bölgesinde gelişme fırsatı bulabilirken, Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde bu teşviklerden faydalanabilecek "mevcut yatırım" bile olmadığı için diğer bölgelerle arasındaki gelişmişlik farkı daha da çok arttı. Özetle; Erzurum’da dâhil olmak üzere bu bölgenin neredeyse tamamında bulunan iller, geçmişte uygulanan teşvik yasalarının sadece SSK prim indirim kaleminden faydalandı. Meseleye bu açıdan bakıldığında "Yeni Teşvik Destek Paketi" nin, yeni yatırımlar oluşturma eğiliminde olması, elbette büyür bir eksikliğin ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Fakat söz konusu düzenlemede yeni yatırımlar teşvik edilirken, "mevcudu koruma ve geliştirme amacı ne yazık ki görülememektedir. Raporda, çeşitli örneklere de şu şekilde yer verildi: "Örneğin; çeşitli teşvik kalemleri ve devlet desteklerinden faydalanabilmek için getirilen "500 kişilik istihdam" kriteri, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, ne bu ilin, ne de bu bölgenin gerçekleriyle örtüşmemektedir. Zira sadece Erzurum özelinde değerlendirmek gerekirse; bu şehirde 500 kişilik istihdamı sağlayabilecek yatırım sayısı, kesinlikle bilinmelidir ki; "BİR"i geçmeyecektir. İlaveten 500 kişilik istihdam şartını sağlayabilecek yeni bir yatırım veya girişim ise, Erzurum'un mevcut şartları dikkate alındığında yine kesinlikle mümkün görünmemektedir. O halde yapılması gereken şey; bahse konu istihdam kriterini bu bölgede mutlaka 100-150 ölçeğine indirmekle birlikte yine bu bölgede söz konusu oranlarda istihdam sağlayan mevcut işletmeleri de korumak, desteklemek ve teşvik etmek olmalıdır." ifadelerine yer verildi.
500 kişilik istihdam sağlama kriteri
ESTP Başkanı Mustafa Güvenli imzasıyla hazırlanan raporda, vergi indirimleri konusuna da değinildi. "Yeni Teşvik Destek Paketi" ni çok daha anlamlı ve isabetli hale getirecek bir diğer yaklaşımlarının, "Vergi İndirimi" ile "SSK İşveren Payı" hususunda olduğunun vurgulandığı raporda, bu beklentinin gerekçeleri ise şöyle sıralandı:
"Erzurum’da ve bölgenin diğer illerinde özel sektörün elde ettiği kazanç zaten sınırlı olmakla beraber, işletmelerin neredeyse tamamına yakınını ağır bir maliyet yükü altında ezilmektedir. İlimizde ve bölgemizdeki manzara bu kadar vahim bir durumda iken, vergi oranlarını her bölge ve her il için eşit oranda tutmak, bize göre başlı başına bir hatadır. Madem bundan böyle teşvikler bölgesel olarak uygulanıyor, o halde bu teşvikleri güçlü kılmak adına vergi oranlarında da bölgesel anlamda indirime gidilmelidir. Doğuda vergi oranı en az yarı seviyesine düşürülmelidir."
Bu yönde atılacak bir adımın, ülke ekonomisi için de yük teşkil etmeyeceğine dikkat çekilen ESTP raporunda, önemli bir ayrıntıya vurgu yapıldı. Raporda şu bilgilere yer verildi: "Bunu devletin resmi istatistik verileri üzerinden bir örnekle açıklayacak olursak; Doğu Anadolu Bölgesi'nden elde edilen vergi gelirinin ülke toplamındaki payı sadece yüzde 1'dir. Dolayısıyla söz konusu küçük oranlardaki bu verginin alınmaması dahi bu bölge için "can suyu"anlamına gelecekken, ESTP olarak bizim önerimiz; vergide muafiyet değil, sadece ve sadece uzun sureli indirim yapılması yönündedir. Buna ilaveten yine bu bölgede istihdam sağlayan işverenlerden SSK işveren payının alınmaması veya makul seviyeye getirilmesi de, yeni teşvik paketini hedefine ulaştıracak önemli bir enstrümandır. Atılacak bu iki adım, hem bölgemizdeki mevcut işletmeleri koruma altına almış olacak ve hem de yeni yatırımlar açısından bir cazibe ortamı oluşturacaktır. Ancak şehrimizin ve bölgemizin bu yöndeki beklentisini sık sık dile getirmiş olmamıza ve gerekçe olarak da, böyle bir adımın teşvik yasalarını çok daha isabetli kılacağını anlatmamıza rağmen, hayati önem taşıyan bu adım ne yazık ki yine atılamamıştır. Gelinen nokta gösteriyor ki; hükümetin açıkladığı "Yeni Teşvik Destek Paketi", çıkış noktası bağlamında kayda değer, ancak yöresel ve bölgesel beklentiler dikkate alındığında ise, maalesef "toptancı bir yaklaşım"ın ürünü olmuştur."
Raporda 'lojistik' eksiklik vurgusu
Yeni Teşvik Destek Paketi ile ilgili olarak kamuoyuyla daha önce de paylaşılan "Lojistik" konusu, ESTP'nin hazırladığı raporda da yer aldı. "Yeni Teşvik Destek Paketi"nde Erzurum'un Lojistik yatırım ayrıcalıklarından mahrum bırakılmış olmasının büyük bir eksiklik olduğunun dile getirildiği raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Erzurum, 300 kilometrede 4 ülke ve yine ortalama 200 kilometrelik mesafede ise 11 ilin merkezi konumundadır. Bununla birlikte Erzurum, Tarihi İpek Yolu’nun da en önemli kavşaklarından birisidir. Bugün Doğu'daki en önemli uluslararası transit geçiş güzergâhı Erzurum-Ağrı üzerinden İran’a ulaşmaktadır. Buradan hareketle; Erzurum, kendisine sadece 300 kilometre mesafedeki 4 ülke ile bölgenin tüm ticaretine lojistik açıdan yön verecek bir güce ve altyapıya sahiptir. Ancak bu imkâna sahip olan ve üstelik neredeyse tamamlanmak üzere olan bir "Lojistik Merkezi" bulunan Erzurum, altı çizilerek ifade edilmelidir ki; her nedense "Yeni Teşvik Destek Paketi"ndeki lojistik yatırım ayrıcalıklarının dışında tutulmuştur. Bu, asla kabul edilemez bir durum olmakla birlikte, bir an önce de telafi edilmesi gereken bir hatadır.”
Yokluk ve yoksulluk terörü
ESTP'nin raporunda, Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin yokluk ve yoksulluk terörüyle karşı karşıya bulunduğu ifade edilerek, şöyle denildi: "Özetle; Erzurum'da, bölgenin de ekonomik açıdan durumu ortadadır. GSMH ve GSYİH rakamları dikkate alındığında, bu ilin ve bölgenin kalkınmaya ve gelişmeye duyduğu büyük ihtiyaç, apaçık ortadadır. Ve bu manzaranın tanımı ise, en hafif tabirle; "yoluk" ve "yoksulluk" terörüdür. Hükümetimiz, nasıl ki terörün yaşandığı bölgeleri mamur etme yönünde bizim de kesinlikle sonuna kadar destek verdiğimiz bir seferberlik başlattıysa, aynı mücadeleyi ekonomik açıdan bizim bölgemiz için de eksiksiz ve dahi kusursuz bir biçimde yürütmelidir. Bilinmelidir ki; böyle bir mücadele hükümetin boyun borcudur."
18.10.2016 16:14:35