Bingöl'ün Solhan ilçesinde yaşayan Zelal ve Halil Y. çiftinin kızları Hicran, götürüldüğü hastanede rahatsızlığına teşhis konulamayınca Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Burada, minik Hicran'dan kan örnekleri alan doktorlar, yine teşhis koyamayınca Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan yardım istedi. Adli Tıp'ta yapılan incelemede, kanda yüksek miktarda ilaç kalıntısı bulundu. Uzmanlar, ailenin bebeklerine ilaç vererek yavaş yavaş öldürülmeye çalıştığı şüphesi üzerinde durdu. Doktorların araştırması sonucu 15 gün önce Hicran'ın 8 aylık kardeşi Seher'in de öldüğü bilgisine ulaşıldı. Şüphe üzerine anne Zelal Y., polis tarafından gözaltına alındı. Hastanede tedavisi süren Hicran bebek, Savcılık talimatıyla aileden alınarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.
8 AYLIK BEBEĞİN ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ BULUNDU
Psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen anne Zelal Y., gözaltına alındıkta bir gün sonra adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi alınan anne, cezai ehliyeti bulunmaması ihtimali ve diğer bebeğin kesin ölüm nedeni henüz belli olmadığından serbest bırakıldı. Ölen Seher bebeğin zehirlenerek öldürülebileceği ihtimali üzerine mezarının açılarak kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi yapılmasına karar verildi.
ANNE SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Adliye çıkışı üzgün olduğu gözlenen Zelal Y., savcının bebeğinin nasıl öldüğünü sorduğunu anlattı. Zelal Y., "Savcı, 'Doktorlar bize durumu söylediğinde kocan senden şüphe etmediğini söyleyebilirdi ama dememiş' dedi. Ben de 'O an düşünememiş' dedim. 'Çocuğuna birkaç gün devlet bakacak' deyince 'Ben de izin vermiyorum, kendi çocuğuma kendim bakarım' dedim. Savcı bana, 'Çocuk şubeye söyleyeceğiz birkaç gün alsın, pazartesi gününe kadar buradasın. Gözetim altındasın. Gidip, gelip ifade vereceksin. Ona göre alır mıyız, almaz mıyız sana bir haber veririz' dedi. Bebeğimi yurda da alabilirlermiş" diye konuştu.
BABA, DOKTORLARI SUÇLADI
Eşine ve kendisine doktorlar tarafından iftira atıldığını öne süren baba Halil Y. ise kızları Hicran'a Bingöl'de teşhis konulamadığını söyledi. Çocuğunun hastalanması üzerine hemen hastaneye götürdüklerini belirten Halil Y., "Çocuğumu ilk hasta olduğunda da hiç zaman kaybetmeden hastaneye kaldırdım. Hakkımı arayacağım. 'Senin çocuğunu sevk edeceğiz' dediler. Ben Elazığ'a gönderilmesini kabul etmedim. Daha yüksek bir hastaneye gitmek istediğimi söyledim. Zaman kaybı yaşamak istemiyorum. Ben, diğer çocuğumu teşhisi konmadan kaybettim. 'Beni Ankara'ya sevk edin, yoksa ben giderim' dedim. Onlar da ambulansla Erzurum'a gönderdi. 7 gün burada tedavi gördü. Daha sonra Bingöl'e döndük. Buradaki doktor, sara ilacı verdi. Çocuğum 2 gün kendine gelmedi, sürekli uyuyordu. Kesinlikle doktorların ihmali var. Teşhis konulmadan nasıl sara ilacı veriyorsunuz. Sonra yoğun bakıma aldılar. Burada da sara ilacı vermişler. Ben teşhis konulmadan o ilacın kullanılmasına izin vermedim. 'Sizi Erzurum'a sevk edeceğim, tahlil yaptım ama bir şey göremedim vebalininiz altında kalmak istemiyorum' dedi. Erzurum'daki doktorlar sara ilacıyla bizi suçluyorlar. 'Bizden habersiz bu ilacı kullanıyorsunuz' diyorlar. Bizden şüpheleniyorlar, ben çocuğuma öyle bir şey yapar mıyım? Öyle bir şey olsa Solhan'daki doktorlara kullanmaları için müsaade ederdim" diye konuştu.
15.04.2018 16:08:40