İlk altıya kimler seçilir?

SİNAN ÖZÇAYLAK YAZDI...



Atatürk Üniversitesi’nin rektörünün belirlenmesi için yapılacak olan seçime kısa bir süre kaldı. Akademisyenlerin oylarıyla ilk altıya giren adayların isimleri YÖK’e gönderilecek. YÖK bu isimleri üçe indirerek Cumhurbaşkanına gönderecek ve nihayetinde bu üç isimden biri rektör olarak atanacak. Yani seçim sürecin ilk ayağı önümüzdeki günlerde tamamlanmış olacak.

Bu zamana kadar adaylar akademik kadroyu tek tek gezerek kendilerini anlattılar. Broşürler, kataloglar, medya röportajları, sosyal medya tanıtımları hepsi ilk altıya girebilmek için yapıldı.

Bu seçim sürecinde en çok dikkati çeken konu ise şehrin seçimlere olan ilgisiydi. Bu yüzden belki de adayların bir çoğu akademik ve bilimsel projelerini anlatmak yerine, şehirle üniversiteyi nasıl entegre edeceklerinden, üniversitenin şehre sağlayabileceği katkılardan bahsedip durdular.

Sanki üniversiteye rektör değil de şehre başkan seçiyormuşuz gibi bir moda girildi.

Öncelikle bir hakkı teslim edip sonra akademik kadronun beklentilerini ve bence ilk altıya girecek isimler kimler olabilir onlardan bahsetmek istiyorum.

Mevcut rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak üniversite yönetimini devraldığı günden bu güne ciddi kazanımların altına imza atmış bir isim oldu. Kendisine bir Erzurumlu olarak teşekkür ediyorum.

Gelelim kimlerin ilk altıya girebileceğine;

Bu süreçte adından en çok söz ettiren isim Ömer Çomaklı oldu. Çomaklı milli görüş geleneğinden gelen bir isim ve çalışmaya son derece erken başladı. Kendisinin ifadesiyle elini sıkmadığı kimse kalmadı. Muhafazakar bir yapısı olduğunu söyleyebileceğimiz üniversitede Ömer Çomaklı’nın ilk altıya girebileceğini ifade etmek sanırım yanlış olmaz.

Bir diğer dikkat çeken isim ise genç yaşta yaptığı başarılı çalışmalarıyla sadece yerel anlamda değil ulusal anlamda da adından söz ettiren, Tıbbi Farmakoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu. Bir buçuk yıl Amerika’da alanıyla ilgili bir TÜBİTAK projesinde görev alan Hacımüftüoğlu, 4 ayrı üniversiteden toplam 36 araştırmacının çalıştığı ve bütçesi 2.984.000,00 TL olan Atatürk Üniversitesine alınmış en büyük TÜBİTAK 1003 projesinin hali hazırda yönetici ve yürütücülüğünü sürdürmekte. Seçim sürecinde bilimsel anlamda yapacağı projeleri anlatan belki de tek isim Ahmet Hacımüftüoğlu oldu. Hacımüftüoğlu’nun hedefi Atatürk üniversitesini bir “dünya üniversitesi” yapabilmek, genç yaşı ve heyecanıyla rektör olması halinde ciddi katkılar sağlayacağından kuşkum yok. Üniversiteyi dışarıdan takip eden biri olarak beni heyecanlandırmayı başaran Müftüoğlu’nun akademisyenler üzerinde de aynı etkiyi yarattığını düşünüyorum.

Atatürk Üniversitesinde vizyon sahibi bir diğer isim ise Açık Öğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen. Yönetim bilişim sistemleri alanında uzman olan Özen, Açık Öğretim Fakültesini kurulduğu günden bu güne oldukça ileri bir noktaya taşıdı. Üniversitenin en fazla öğrencisi sanırım onun yönettiği Açık Öğretim Fakültesinde. Diğer adaylara nazaran genç bir isim olan Özen, sınırsız inovasyona dayalı bir eğitim sistemi hayal ediyor. Sosyal bir isim olan Özen, hem akademik çevrelerde hem de Erzurum’da sevilen bir isim. Dolayısıyla ilk altıya girme şansı oldukça yüksek.

Erzurum’da hemen herkesin hastası vasıtasıyla tanıdığı bir diğer isim de Kardiyoloji Profesörü Serdar Sevimli. Sevimli alanında ülke genelinde adından söz ettiren bir isim. Atatürk Üniversitesine kurmayı amaçladığı Türkiye’nin ilk kanser araştırma merkeziyle, Erzurum'u kanser hastalıklarının tanı ve tedavi merkezi haline getirmeyi amaçlıyor. Sevimli’nin hedefleri arasında  akademik personele yönelik batı kampüsünde büyük bir spor kompleksi yapmakta var. Ayrıca kurmayı planladığı kongre ofisi sayesinde de üniversitenin orta ve büyük ölçekli ulusal ve uluslararası konferanslara ev sahipliği yapmayı hedefliyor.

Doktor adaylardan bir diğeri Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım. Son yıllarda ortopedi ve travmatoloji branşındaki çalışmalarıyla adından söz ettiren Prof.Dr.Ömer Selim Yıldırım, cerrahi alanındaki başarısını üniversite yönetimde de göstermek istiyor.Yıldırım’ın açıklamalarında en çok dikkat çeken şey ortak aklı kullanacağı yönündeki açıklamaları. Yıldırım,“gruplaşarak değil, enerjisini üniversite ve kentimiz için harcayan bir ekiple çalışmayı hedefliyoruz” diyerek şimdiden bir çok öğretim görevlisinin oyunu kazanmış görünüyor.

İlk altı şansı olan bir diğer isim ise Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhlis Macit. Ziraat Fakültesinin oy potansiyeli dikkate alındığında Macit’in şansının yüksek olduğunu söylemek mümkün. Muhlis Hoca seçim süreci boyunca akademik kadroya, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışı vadetti. Kadrolaşma noktasında liyakatin esas olduğu bir yöntem benimseyeceğinin sözünü verdi.


08.07.2016 14:18:17