Müslümanların yaptıkları çirkin olaylar emsal gösterilerek bütün cemaat, dernek, parti ve tarikatları zan altında bırakmak ve sonucunda onlara yönelik olmadık muamelelere gerekçe hazırlamak ilk defa karşılaştığımız bir durum değil. Sadece maşaya bakıp, maşayı tutan eli masumlaştıranların da FETÖ’nün safında olduğu görülmeli. Bölücülük yapmayın, bu darbeyi bir sürü farklı unsurla beraber püskürttük diye slogan atanlar, şimdi açıktan Müslümanların dışlanmasını bölücülük olarak görme eğiliminde değil. Askeriyeye İslamcılar sokulmamalı diyenler hangi kesimin selametini gözetiyor? Neyi güvenceye almaya çalışıyor? HSYK İslamcılardan uzak olunca mı adalete daha yakın olur? Falan filan. Askeri okullara öğrenci alımında, talep eden öğrenicinin annesinin resmi, başı açık mı kapalı mı diye istenmeye devam edilecek mi? Talep ve oluşturulan algı bu. O halde bunların yüreklerine su serpmek için Ermenistan’dan adam getirmek daha kestirme yol değil mi? Maşayı gördük, temizlenmeli, temizleniyor. Ama asıl maşayı tutan zihniyeti görmeliyiz ve büyük bir titizlikle temizlemeliyiz. Türkiye’nin, her tehlikede canını ortaya koyarak gösterdiği üzere, emniyeti, en emini ehl-i Sünnet ve’l-cemaattır, vesselam. Hiçbir kesime, farklı unsura bölücülük olur diye laf söylemiyor, söylettirmiyoruz, Müslüman gruplar söz konusu olunca kimsede nezaket kalmıyor.
15 Temmuz’ da şahadet şerbetini içen kahir ekseriyet bu gruplara mensup olanlardı. Bazı kesimlerin her şey olup bittikten sonra darbeye karşı duruyormuş pozu vermelerinin altında dindar kesimi kamudan ve devlet kademelerinden dışlamak istemeleri yatmaktadır. Biz bunun farkındayız.” ifadelerini kullandı.