KARADAYI NEDEN HAPİSTE KALMALI?

Uzun bir süredir Erzurum gündemini meşgul eden, binlerce mağduru bulunan KARADAYI İnşaat’ın sahibi Ahmet Metin Karadayı’nın tutuklanarak cezaevine konması, meselenin yeniden Erzurum gündemine oturmasına sebep oldu.

Sinan ÖZÇAYLAK yazdı...

 

Uzun bir süredir Erzurum gündemini meşgul eden,  binlerce mağduru bulunan KARADAYI İnşaat’ın sahibi Ahmet Metin Karadayı’nın tutuklanarak cezaevine konması,  meselenin yeniden Erzurum gündemine oturmasına sebep oldu.

Öyle ki bazı gazeteciler insanların mağduriyetini görmezden gelip, “ Ahmet Metin Karadayı’nın içerde olması kime ne fayda sağlar, dışarda olursa mağduriyetinizi giderir. Aslında Ahmet beycim iyi çocuktur” minvalinde yazılar kaleme alarak, adete dolandırıcılıktan hüküm giyen Karadayı’yı kutsama cihetine gittiler.

Yazıları okursanız Ahmet Metin Karadayı’ya peygamber diyeceksiniz. Sanki ruhsatsız binaları o yapmamış, projede bile olmayan evleri dükkânları o satmamış, insanların güvenini su istimal etmemiş, başına gelecekleri anladığında muvazaalı satışlarla  servetini birilerinin üzerine geçirmemiş dersiniz.

Yani “sütten çıkmış ak kaşık” mübarek. 

Bu yazıları yazan gazetecilere sormak istiyorum, “neyin diyetini ödüyorsunuz?”

Belediye başkanı ile Karadayı’yı görüştürüp, “ işin çözülüyor” diye kandırarak, karayollarındaki konutlardan rüşvet olarak aldığınız evin diyeti mi bu? Yada Karadayı’ya ait olan baskı tesislerinde, yıllarca bedavaya bastırdığınız gazetelerinizin karşılığı olarak mı, bu yazıları kaleme alıyorsunuz?  Veyahut Şükrüpaşa semtinde tek kuruş para ödemeden, geçip kurulduğunuz evin diyeti mi bu? 

Yoksa diyet ödemek yerine Karadayı’nın sözde mağduriyetini fırsat bilerek, kardeşinden babasından “daha ne koparabiliriz” diye mi düşünüyorsunuz? Öyle ya rahmetli Şeref Aslan’ın yaptığı hesaba göre piyasadan Ahmet Karadayı’nın topladığı para 150 milyon lira. Bu para “kuş olup uçmadı” ya.

Şimdi kardeşi, babası sizi arıyor “ bir algı oluşturalım, mağdurlar şikayetlerini geri alırsa abim/oğlum tahliye edilebilir” diyor. Sizde insanların mağduriyetini hiç düşünmeden elbette, başımız gözümüz üstüne deyip sarılıyorsunuz kokuşmuş kalemlerinize.

Hiç sormuyorsunuz  sizi arayana; “kardeşim bu adam yıllardır dışarda hangi mağdurun parasını geri ödedi?” diye. “Sen mağduriyetleri gidermeye başlasaydın, kimse senden şikayetçi olmazdı” diye.  “Tahliye edildiğin gün beş yıldızlı otellerde kutlama yapacağına, o paralarla birinin mağduriyetini giderseydin” diye. “Kardeşinin, babanın, eski çalışanlarının üzerine geçirdiğin malları sat ta insanların mağduriyetini gidermeye çalış” demek hiç aklınıza gelmedi değil mi?

Çünkü sizin aklınız fikriniz emek harcamadan, krizi fırsata dönüştürerek elde ettiğiniz parada. Çünkü “dişinize kan değdi” bir kere.  Binlerce insanın mağduriyeti umurunuzda bile değil siz alacağınız paraya bakarsınız değil mi?

Gözünüzü öylesine para hırsı bürümüş ki suç olmasına rağmen, yargıya intikal etmiş bir konuda mahkeme üzerinde kamuoyu baskısı oluşturmaya çalışıyorsunuz…

Neyse gelelim asıl konuya.

Karadayı’nın mağdur ettiği insanlara sesleniyorum.!

Karadayı içerde kalmalı evet.

Hiç biriniz şikayetinizi geri almamalısınız evet.

Çünkü bu adam dışarıdayken, lüks içinde yaşayıp, sizden aldığı paralarla gününü gün ediyordu. Sakın bu algı operasyonuna gelmeyin. Karadayı tutuklanınca ortaya çıkan kardeşine, babasına deyin ki “siz bizim paralarımızı ödeyin, bizde şikayetimizi geri alalım. Mağduriyetimiz giderildi” diyelim.  

Şayet bu kumpasa düşüp şikayetlerinizi geri alırsanız maalesef tek kuruş paranızı kurtaramazsınız.Yine sizlerin parası, bu yazıları kaleme alıp Ahmet Metin Karadayı’yı kurtaran gazetecilere akıtılacak.

Bunu bilin.

Ahmet Metin Karadayı’nın içerde kaldığı her gün kardeşi ve babası sizin mağduriyetinizi gidermek için uğraşacaklar. Birilerinin üzerine geçirdikleri malları geri almaya çalışıp sizlerin parasını ödeyecekler. Sakın bu kumpasa inanıp yanılgıya düşmeyin. 


20.01.2014 12:39:02