Yaptığı basın açıklamasında Önsel “YGS’ye girmek isteyen adaylar ÖSYM'ye sınav ücreti ödeyecek. YGS’den geçer puan alan adaylar daha sonra Lisans Yerleştirme Sınavı'na (LYS) girecek. LYS her oturumu için ayrı sınav ücreti ödemeniz gerekiyor. Ayrıca şifre edinmek için, fotoğraf eklemek veya güncellemek için ya da cevap kağıdına bakmak isterse hepsi içinde ayrı ücret ödemesi gerekiyor.” dedi.
Türkiye’deki resmi ve özel hemen her sınavın, ulusal yahut uluslar arası sınav sektörünün paydaşlarının talep ettiği ücret marjları ve ödenen sınav ücretlerine bakıldığında alınan paraların kar amaçlı olduğunun ortaya çıkacağını söyleyen DES Mali Sekteri Bekir Önsel, “Türkiye’deki çarpık sisteme dayalı olarak oluşan acımasız sınav sektörünün dayatmasıyla her yıl milyonlarca öğrenci adayı, iş ve terfi arayan gençler, insanlar haraca kesiliyor adeta. Sınavcı bir eğitim ve sınavcı bir işe alınma sistemi var Türkiye’de. Sınav sektörünün dayatmasının Türkiye’deki diğer bir adı soygun ve sömürüdür. Yapılanların bir bölümünü gasp olarak tanımlamak gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’deki sınavların ve oluşturulan sınav sektörünün adayların kendilerini değerlendirmelerinden ve seçmekten çok önünü kesmeyi, yıldırmayı amaç edindiğini söyleyen Önsel, ÖSYM’nin yıl içinde yaptığı YGS, LYS, YDS, ALES, KPSS, YDUS gibi onlarca çeşit sınava milyonlarca kişinin ödediği ücretleri fahiş bulduğunu belirterek, sınav ücretlerinin üniversite öğrenci adaylarıyla işe girmeye, terfi etmeye çalışan gençlerin önündeki engellerden birisi olduğunu kaydetti.
Önsel, “Yükseköğretime Geçiş Sınavının (YGS) ilk sınavı geçen hafta yapılmış ve yeni uygulamalar hayata geçirilmiştir. İlk kez hayata geçirilen uygulamaların gençlerimizin geleceğine olumsuz etki yapmaması için gereken duyurular etkin bir şekilde yapılmalı, önlemler zamanında alınmalıdır.” diye konuştu.