Özakalın güven verdi...

ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın, 12 Kasım’da yapılacak olan Erzurum Ticaret Sanayi Odası seçimlerinde başkan adaylığını basın önünde açıkladı.

ERKHABER / ERZURUM - Sabah kahvaltısında meclis üyesi, meclis üyesi adayı, meslek komite temsilcileri ve basın mensuplarıyla düzenlenen kahvaltıda konuşan ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın, “Sorun ve çözüm önerilerinin bilinci içerisindeyiz. Şehrimizin yaşadığı ekonomik ve sosyal meselelerin çözümü için ‘Ben değil, Biz’ anlayışıyla, ortak akılla ve istişareyle, şehrimizin yöneticileri ve diğer STK’larla da işbirliğiyle hareket edeceğiz. Bunu yaparken her zaman hakkımız olanı talep etmekten sla geri durmayacağız. Sorumluluğumuzun bilinciyle üyelerimizden alacağımız güç ve motivasyonla sadece sorunların çözümüne odaklanacağız. Artık dert yanan değil, bu paradokslardan kurtulup meseleleri pragmatik yaklaşımla çözüme kavuşturan ve sonuç alan bir ETSO anlayışıyla bu onurlu göreve arkadaşlarımızla birlikte talibiz” diye konuştu.

 

 

Melik Kaya, Vakur Alamdar, Ahmet Anatepe, Köksal Yılmaz, Serkan Daş, Serkan Aylanç, Metin Barlak, Mükremin Emeç, Kadir Ovat, Haktan Ömeroğlu, Volkan Dölekli, Halil Özcan, İdris Akdemir, Mustafa Akal, Muharrem Özdemir, Murat Söylemez, Taner Sırmacı, Hanifi Toprak, İsmail Limon gibi şehrin tanınmış ve sevilen iş adamlarıyla yola çıkan Başkan adayı Saim Özakalın, seçim mottosunu da tek tek sıraladı. 

Ek işimiz değil, TEK işimiz ETSO.

Katılımcı ekip ruhuyla, hareket eden şeffaf ve üye odaklı bir ETSO.

Söylem ve eylemi kuvveden fiiliyata dönüştüren bir ETSO.

Hedef olan değil, hedefler koyan bir ETSO.

Gündemin peşinden giden değil, gündem oluşturan bir ETSO.

Statik değil, dinamik bir ETSO.

Sloganlarla değil, ortak kanaati ve ekip ruhunu esas kılan bir ETSO.

Bilgi ve birikimini ortak akıl ve tecrübe ile birleştiren bir ETSO.

Yatırım ve istihdamı destekleyen bir ETSO.

Paradokslarından kurtulup meselelere pragmatik yaklaşan bir ETSO.

Teorik bilgiyi ekonomik kazanımlara dönüştüren bir ETSO.

Üretim ve yatırıma yön veren, destekleyen bir ETSO.

Takip eden değil, takip edilen bir ETSO.

İrade koyan, sinerji oluşturan bir ETSO.

Tüm paydaşları ile eş zamanlı, eş güdümlü çalışma imkanları yaratan bir ETSO.

Sadece Erzurum değil, bölgenin hamisi olduğunun bilincinde olan bir ETSO.

Reddetmeyen, eleştiriye açık, soran, sorgulayan bir ETSO.

“Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” (SAV) anlayışını kavrayan bir ETSO.

 

 

 

 

  

 

 

Anayasa'nın 135. maddesinden gücünü alan ve 5174 sayılı TOBB Kanunu çerçevesinde faaliyet gösteren odaların, üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslekî disiplin, ahlâk ve dayanışmayı korumak ve bu Kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunu anlatan Başkan Özakalın, “Meslek Komiteleri, Meclisi, Yönetim Kurulu, Genç ve Kadın Girişimciler Kurulları ve personeli ile bir bütün olan Odamız da, 5174 sayılı Kanun’la tanımlanmış görevlerin yanı sıra; şehrimizi ve bölgemizi ilgilendiren her türlü ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim konularında sosyal sorumluluk bilinci ile kendisine düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktadır.

 

 


Odamızın kamu yararına faaliyet gösteren, ETSO Yardım Araştırma Geliştirme adı altında imtiyazlı bir de vakfı bulunmaktadır. 1986 yılında kurulan vakfımız, genel olarak şehrin ve bölgenin kalkınması için araştırmalar yapmak ve doğal afetlerin zararlarını azaltmak için yapılan her türlü bilimsel çalışmalara yardımcı olmak ve desteklemek gibi amaçları bulunmaktadır. Odamız; hem kamu tüzel kişiliğine sahip sivil toplum kuruluşu olarak hem de vakıf hizmetleriyle şehrimizin ekonomik ve sosyal anlamda en büyük sorumluluğa sahip bir değeri ve dinamiğidir” dedi.

 

 

 

 

 

 


Erzurum Ticaret ve Sanayi Odasında; 35 meslek grubunda; 953 Anonim, 3 Bin 307 Limited, 1.055 hakiki şahıs firması ile kooperatif, iktisadi işletme ve kollektif şirket gibi diğer vasıfta sayılacak 257 işletme olmak üzere toplam 5 bin 572 üye kayıtlı olduğunu dile getiren Saim Özakalın, “Bütün bunlar dikkate alındığında Oda yönetiminin sorumluluğunun ne derece önemli olduğu ortadadır” dedi.

 

 

 


Özakalın, ETSO ve vakıf aracılığıyla yapacakları bazı projeleri ise şöyle sıraladı;
“Vakıf üzerinden yapacağımız işlerin başında, Mumcu Caddesi üzerinde bulunan eski Oda binamızın yıkılarak yerine bir kısmı ticari, bir kısmı üyelerimizin ve vatandaşlarımızın sosyal amaçla kullanabileceği bir tesis inşa etmek geliyor.

 

 


Yapacağımız bu tesis bünyesinde, seçim çalışmaları süresince özellikle büyüklerimizin de ısrarla üzerinde durduğu, şehrimizin ve üyelerimizin faydalanacağı ve eskiden var olan tüccarlar derneğine benzer bir sosyal tesisin bulunması önem arz etmektedir.

 

 


Eski binamıza ‘riskli bina’ raporu alınmış olup, bu parselle alakalı imar çalışmaları tamamlanmıştır. En önemli ve önceliğimiz olan projelerden bir diğeri de; eğitim amaçlı olarak mülkiyetini almış olduğumuz Ilıca yolu üzerindeki 140 dönümlük arazide, günün şartlarını ve ihtiyaçlarını dikkate alarak, şehrimiz ve bölgemiz için büyük önem arz eden teknik ve ara eleman yetiştirmek için bir teknik bilimler meslek lisesinin inşa edilmesidir.
Bu lisede; İnşaat teknolojisi ve yapı malzemesi, Bilgisayar programcılığı, Tekstil ve giyim üretim teknolojisi, Hibrid ve elektrikli taşıtlar teknolojisi, İklimlendirme ve ısıtma-soğutma teknolojisi, Gıda teknolojisi, İHA teknolojisi ve operatörlüğü gibi bölümlerin yer almasını planlıyoruz.

 

 


Vakfımızın haiz olduğu bütün imkanlar çerçevesinde bölgemizdeki işletmelerin eğitim, AR-GE, ÜR-GE, yazılım, markalaşma ve benzeri ihtiyaçlarını karşılayacak, genç ve kadın girişimcilerimizin ufkunu açacak, hayata geçirmek istedikleri projelerine destek ve imkan sağlayacak bir inovasyon ve kuluçka merkezinin kurulması da öncelikli hedeflerimizdendir.
Bu merkezimizde, şehrimizdeki üniversitelerde eğitim gören başarılı öğrencilerimize imkan tanıyarak bilgi, birikim ve dinamizmlerini Erzurum ve ülkemiz ekonomisine kazandırma adına önemli adımlar atılacaktır.
Mülkiye vakfımız üzerinde bulunan bu arazinin büyüklüğü dikkate alınırsa günün şartlarına uygun olarak hem ticari hem de sosyal birçok alanda projenin gerçekleştirilmesinin önünde hiçbir engel yoktur.

 

 


Zaman içerisinde vakıf yönetiminin alacağı kararlar doğrultusunda daha birçok plan ve proje gerçekleştirilecektir.


Yukarıda bahsettiğimiz TOBB kanunu çerçevesinde hizmetlerimizi yürütüyor olsak da şehrin ve bölgenin en büyük sivil toplum örgütü olarak kentimizi ilgilendiren bütün meseleleri her türlü platformda dile getirip sonuç almanın gayreti içerisinde olacağız.

 

 


Odamızın fiziki şartlarının iyileştirilmesi ve üyelerimize daha konforlu hizmet sunabilmek için yakın zamanda mülkiyetini aldığımız 3. ve 4. Katların ivedilikle tadilatlarını yapıp faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Böylelikle fiziki imkanlarımızı genişleterek binamızı tüm paydaşlarımızın bir arada olduğu bir ‘ETSO Plazaya’ dönüştüreceğiz.

 

 


Bütün bu bahsetmiş olduğumuz ETSO ve ETSO Vakfı üzerindeki plan ve projelerimizin haricinde bizzat içerinde bulunduğumuz ve takip ettiğimiz şehrimizin en önemli meselelerinden biri olan ve ETSO Meclis Başkanı sıfatıyla Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini yürüttüğüm 2. Organize Sanayi Bölgesinin gelişmesi ve genişlemesiyle ilgili her türlü çabayı gösteriyoruz.

 

 


1998 yılında organize sanayi bölgesi ilan edilen alanda zemin problemlerinden dolayı yapılaşma maliyetinin yüksek olması nedeniyle Organize Sanayi Bölgemize tahsis edilmesi için gayret gösterdiğimiz ve bu çabalar neticesinde 1.5 milyon metrekarelik 3.Etap’ı bölgemize kazandırarak, bu alanda altyapı çalışmalarına ivedilikle başlamış bulunmaktayız.

 

 


Hem yerel hem de ulusal firmaların yoğun talepleri bizleri ziyadesi ile memnun etmiştir. Bu hususla ilgili Valimiz, Belediye Başkanımız, Milletvekillerimiz ve şehrimizin siyasi temsilcileri ile yaptığımız istişareler neticesinde 3. Etap alanımızı en az 3 milyon metrekareye çıkarma çalışmalarının sonuna kadar takipçisi ve destekçisi olacağız. Ayrıca 1. OSB’de yaklaşık 750 dönümlük genişletme çalışmalarıyla ilgili süreci takip ederek netice alınmasını sağlayacağız.

 

 


Şehrin ve bölgenin ekonomisini gelişmesinde lokomotif olan, üretim, istihdam ve ihracatın bel kemiği OSB’lerimizin önemi dikkate alındığında bu iki projenin sonuçlanması neticesinde uzun yıllara sari şehrimiz ve bölgemizin Organize Sanayi Bölgesi ihtiyacı karşılanmış olacaktır.

 

 


OSB Enerji


Yapılaşmanın çokta ekonomik olmadığı mevcut Pasinler yolu üzerindeki hali hazırda Organize Sanayi Bölgesi statüsündeki yaklaşık 2 milyon metrekarelik alanda güneş enerjisi santrali kurulması için çalışmalar yapıyoruz.

 

 


Altyapı ve fizibilite çalışması yapılarak bu alanda 100 megawatt güce sahip 80 milyon dolarlık yatırımın hayata geçirilmesi için Valimiz ve Belediye Başkanımızla yapmış olduğum görüşmeler neticesinde, bu bölgede yapılacak yatırımı Erzurumlu müteşebbislerimizle beraber hayata geçirmenin sözünü aldık.

 

 


Yapılan fizibilite çalışmalarının bu alanın GES yatırımı için çok elverişli bir alan olduğunu göstermesi bizim de heyecanımız kat be kat artırıyor. Erzurumlu yatırımcılarımızla birlikte bu işi başararak şehrimize önemli bir GES yatırımı kazandırmayı planlıyoruz.

 

 


Teşvikler
Bizim gibi potansiyeli yüksek ve gelişmeye açık olan illerin en büyük ihtiyacı devletimizin teşvik ve destekleridir.

 

 


2012 yılında yürürlüğe giren ve halen devam eden bölgesel teşvik sis teminde ilimiz Erzurum 5. Bölge desteklerinden faydalanmaktadır. 2018 yılında yürürlüğe giren 2018/11201 sayılı Cazibe Merkezleri Programı bağlamında Yatırımların Desteklenmesi Hakkında Karar ile aralarında ilimizin de bulunduğu 23 il CMP çerçevesinde alınmıştı.

 

 


Bu kararla birlikte CMP bağlamında ilimizde yapılacak yatırımlar 6. Bölge Teşviklerinden faydalanabilmektedir. Daha önceki girişimlerimiz neticesinde süresi 1 yıl daha uzatılan bu uygulamanın süresi 2022 yılı sonunda dolmaktaydı. Yaptığımız yeni gerişimler neticesinde uygulamanın ilave 1 yıl daha uzatılacağı bilgisini almamıza rağmen bu durum bizi yeterince tatmin etmemektedir.

 

 


Bizim için asıl olan ilave kararlarla değil, bölgesel teşvik sitemi çerçevesinde Erzurum’un da kalıcı bir şekilde 6. Bölge teşviklerinden sürekli faydalanması ve haritada 6. bölgenin turuncu rengine boyanması öncelikli taleplerimizdendir.

 

 


Ayrıca teşviklerle ilgili bugüne kadar yapmış olduğumuz ve her platformda da dile getirdiğimiz teşvik sis temlerinin tek merkezde olması sanayi ile tarım ve hayvancılığın ayrı ayrı sınıflandırılması özellikle bölgemiz için önem arz etmektedir.

 

 


İlimizin, teşvik s is tem lerinde sürekli önümüzde engel olan TRA1 bölgesinden çıkarılarak, 6. Bölge teşviklerinin de verildiği TRA2 bölgesine alınması devlet teşviklerinden daha yoğun faydalanmamızın önünü açacaktır. Bu konunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.

 

 


Devlet teşviklerinin nasıl bir çekim gücü oluşturduğu, özel sektörün de bu güce ihtiyacı olduğu gerçeğinden hareketle devlet teşviklerinin kalkınmadaki faydaları anlatmakla bitmez.

 

 


Bundan önceki 5084 sayılı Teşvik Yasası ve daha sonraki süreçte Cazibe Merkezleri Programı bağlamında Erzurum’u da içerisine alan ve 5 merkezde 23 ili kapsayan teşvik programı ilimiz ve bölgemiz için çok büyük bir heyecan yaşatmıştı. Aynı heyecanın kalıcı 6. Bölge teşvikleriyle de oluşacağına inancımız tamdır.

 

 


Yerel Teşvikler
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz KOS GEB , KUDAKA ve TKDK gibi kurumların açıklamış olduğu teşvik programlarının bölge şartları dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

 

 


Örneğin KUDAKA’nın yapmış olduğu teşvik başlıklarında buradaki kaynakların KOBİ’ler veya yatırımcılar üzerinde yoğunlaşması mali destek programlarından kamu kurumlarının ve yerel idarelerin çıkarılarak işletmelere ve özel müteşebbislere yönelik bu kaynakların ayrılması şarttır.

 

 


Finansmana Erişim
Şehrimizde finansmana erişim noktasında sıkıntı yaşandığı bilinen bir gerçektir. Seçim sürecinde sahada yapmış olduğumuz çalışmalarda da üyelerimiz bu anlamda yaşanan sıkıntıları sıklıkla dile getirmişlerdir.
Kredi kullandırma açısından bankaların özellikle son dönemde uygulamış olduğu politikalar kabul edilemez.

 

 


Bu noktada, kısıtlı imkanlarıyla yeterli derecede teminat ve ipotek gösteremeyen işletmelerimiz ve teminatı olduğundan düşük değerlendirilen firmalarımızın sorunlarını çözme noktasında Kredi Garanti Fonu’nun önemi ortaya çıkmaktadır.

 

 


Bir vesile ile şehrimizden götürülen Kredi Garanti Fonu’nun bölge merkezinin Erzurum’a döndürülmesi hususunda yakın zamanda ilimizi ziyarete gelen TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüşmemiz oldu. Bu görüşme sonucunda KGF’nin yeni bir yapılanma içerisinde olduğu ve bu yapılanma neticesinde KGF’nin 7 ili kapsayan ve merkezinin Erzurum olarak değiştirileceği sözünü aldım.
KGF’nin önemi finansmana erişim noktasındaki teminat ve ipotek yetersizliğinin KGF’nin yüzde 80 garantörlüğüyle bu sorunu direkt ortadan kaldıracağı ve bu işlemlerin Erzurum merkezli olarak daha kolay ve daha verimli yürütüleceği aşikardı.

 

 


Umut ediyoruz ki bu yeni yapılanma sürecinin en kısa sürede tamamlanarak, KGF Erzurum Bölge Müdürlüğünü tekrar faaliyete geçirmiş olacağız.

 

 


Kamu Maliyesinin Erzurum’da Kullanılması
Ticareti ile ön planda olan şehrimizde kamu kurumlarının ihtiyaçlarını özellikle şehir esnafı, tüccarı ve işletmelerinden karşılanması, ekonomimizin ayakta kalması için hayati önem arz etmektedir.,

 

 


Odamız, bu konuda tüm kamu kuruluşlarıyla iyi ilişkiler içerisinde olup, pozitif yaklaşımlarını bekleyecektir.

 

 


Sayın Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde yayımlanan bir kararnameyle kamunun ihtiyaçlarının tek elden Devlet Malzeme Ofisi üzerinden alınması şart koşulmuştu. O dönemde yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde bu sorun kısmi olarak aşılmış olsa da bizim için yeterli değildir. Sorunun tamamen çözümü ve DMO’nun şehrimizdeki esnafın, tüccarın ticaretini olumsuz etkilemeyecek bir şekilde eski statüde hizmet vermesini sağlamak için çalışmalarımız devam edecek.
Ayrıca, son dönemlerde mantar gibi üreyen ve ‘3 Harfliler’ olarak nitelendirdiğimiz ulusal perakende satış mağazalarının önünün alınması, yerel idarelerin de bu konuda önleyici tedbirler alarak yerel işletmelere pozitif ayrımcılık yapması gerekmektedir.

 

 


Şehrimizde bulunan önemli kamu yatırımlarının başında gelen Lojistik Köy Projesinin daha etkin kullanılması hususunda Devlet Demir Yolları ile istişarelerimiz devam etmektedir. Yapılan yatırımın büyüklüğü ve hacmi şu an ki verimliliği ile asla kıyaslanamayacak durumdadır. Yatırımın gerçek amacına ulaşması için gerek ihracatçı firmalarımızla gerekse kamu yetkililerimizle işbirliğinin oluşması ve artırılması sağlanacaktır.

 

 


Kurumsallaşma
Genel anlamda slogan haline gelmiş ancak bir türlü hayata geçiremediğimiz kurumsallaşma kültürünü şehrimizde oluşturmak adına, aile şirketlerinin yapısının zararlı yönlerinden kurtulup, sürdürülebilir ve sonraki kuşaklara aktarılabilir şirket yapısının oluşturulması için çalışmalar yürüteceğiz.
Bu şirketlerin, firmaların daha profesyonel yönetilen işletmelere dönüştürülmesi adına ETSO bünyemizde bulunan ABİGEM A.Ş arayıcılığı ile 5 yıllık stratejik planlama ve SWOT analizi işlemleri talep eden bütün üyelerimizin hizmetine sunulacaktır.

 

 


İktisatta temel kaide; kıt kanaat imkanları en iyi şekilde değerlendirme veya ihtiyaçlar sınırsız, imkanlar sınırlı felsefesi ile sınırlı sermayelerimiz sektörel bazda ulusal markalarla rekabet edememektedir.

 

 


Bu bağlamda sürekli dile getirip bir türlü başarılamayan ortaklık kültürünün biran evvel şehrimizde hayata geçirilmesi elzemdir. Fakat ortaklık kültürü bir çatı altında daha önem/güven arz ettiğinden dolayı bizler ETSO olarak oluşturabileceğimiz iştiraklerimizle birlikte tespit edilen önemli sanayi yatırımlarını bir arada da gerçekleştirmek için çatı unsuru görevini üstleneceğiz.

 

 


Lokomotif Sektör İnşaat
İlimizde önem arz eden lokomotif sektör olarak ifade edilen inşaat sektöründe yaşanan sıkıntıları görüyor, çözümlerini biliyor ve hemen her platformda bunları dile getiriyoruz. Özellikle kamu yatırımları da bölgenin coğrafi şartlarını dikkate aldığımızda ihale süreçlerini coğrafi şartlarımıza uygun olarak değerlendirilmesi, inşaat süresinin Erzurum’da mevsimsel olarak değerlendirilmesi yüklenici firmalara ve tedarikçilerine zaman ve maliyet açısından önemli katkı sağlayacaktır.

 

 


Bu hususla ilgili girişimlerimiz devam etmekte olup, özellikle yol ve enerji hatları işlerinde büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu meselenin çözüme kavuşturulması hususunda girişimlerimiz her zaman olduğu gibi devam edecektir.

 

 


Konut inşaatlarında özellikle son dönemde şehrimizde yaşanan kat hollerinin emsal hesabına dahil edilmesi nedeni ile oluşan inşaat metrekare kayıplarının oluşmaması için yakın zamanda Belediye Başkanımızla yaptığımız istişare sonucunda bu konuda çözüm üretileceğinin sözünü aldık.
İnşallah en kısa zamanda bu konudaki müjdeli haberi müteahhitlerimize vereceğiz. Ayrıca inşaat sektörü ile ilgili sahada yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde müteahhitlerimizin, bir Müteahhitler Birliği kurulması yönünde (Yol, altyapı, üst yapı vb.) talebi olduğunu işittik. Bu konuda odamız bünyesinde bir müteahhitler birliği kurulması için gerekli adımları atacağız.

 

 


Nitelikli İşgücü - Üniversitelerimiz - KÜSİ
Örgün öğretimde yaklaşık 80 bin öğrencinin eğitim aldığı 2 devlet üniversitesinin şehrimizde bulunması bizim için büyük bir avantajdır. Fakat bu nitelikli iş gücünü okullarından mezun olduktan sonra ekonomiye entegre edemememizden dolayı nitelikli göç vermekteyiz. Eğitimini tamamlamış bu genç ve dinamik potansiyelin burada kalmasını sağlamak için yeterli iş imkanı sunmak zorundayız. Tam da bu noktada kamu üniversite sanayi işbirliğinin önemi ortaya çıkmaktadır. Halen ETSO adına temsilcisi olduğum ve her iki üniversite ile yürütmekte olduğumuz KÜSİ programı çerçevesinde daha genişletilmiş işlevsel somut adımlar atılması kaçınılmazdır. Bu amaçla ETSO bünyesinde bir kurul oluşturarak kalıcı örnekler teşkil etmek mecburiyetindeyiz.

 

 


İhracat
Sürekli dile getirdiğimiz gibi Erzurum’un maksimum 300 km mesafede 7 ülkeye ihracat yapabilme potansiyeli vardır. Daha önce mücavir il statüsünde olan ilimizde Sınır Ticaret Merkezlerinde bize ayrılan kota bağlamında direkt sınır ticareti yapılabilmekteydi. Fakat sonradan yapılan değişiklikle Erzurum, bu mücavir il bağlamında çıkarıldı ve direkt sınır ticareti yapma hakkımız elimizden alındı.
Bu konu ihracatla ilgili çok önemli bir husus olup; DAİB ile birlikte ilgili Bakanlık nezdinde gerekli girişimler bir an önce yürütülerek tekrar Erzurum’un mücavir il statüsüne kavuşturulması sağlanacaktır.

 

 


Erzurum ABİGEM A.Ş
Erzurum
 Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi (Abigem), Avrupa Birliği Komisyonu ve TOBB tarafından ‘Avrupa Birliği Türkiye İş Merkezleri Ağının Yaygınlaştırılması’ Projesi çerçevesinde kurulan bir merkezdir.
Yaklaşık 14 yıldır Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde faaliyette bulunan ve Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğüm Erzurum ABİGEM, bölgedeki Girişimci ve KOBİ’lerin potansiyellerini geliştirmelerine ve rekabet güçlerini artırmalarına yardımcı olacak profesyonel danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunmaktadır.

 

 


14 Temmuz 2009 tarihinde anonim şirketi statüsüne kavuşan ABİGEM’e odamız yüzde 60, Erzurum Ticaret Borsası yüzde 20, Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği yüzde 10, Atatürk Üniversitesi yüzde 5 ve Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası da yüzde 5 oranında ortaktır.
Erzurum’daki KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak, KOBİ’lerin ihracat kapasitelerini geliştirmek ve İldeki sosyal ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak amacı güden Erzurum ABİGEM, Girişimcilik, Proje Yönetimi, İş Geliştirme, Pazarlama Yönetimi, Üretim Yönetimi, İhracatı Geliştirme, Finans Yönetimi ve İnsan Kaynakları Yönetimi konularındaki danışmanlık ve eğitim hizmetleri ile bölgedeki işletmelerin rekabet güçlerinin artırılmasına ve ekonomik gelişmenin sürdürülmesine destek olmaktadır.

 

 


Erzurum ABİGEM olarak; 2010 Yılından bu yana 18 ili kapsayan toplam 626 programda, 14.487 kişiye girişimcilik eğitimi verilmiştir. Hizmet Sektöründe Müşteri Memnuniyeti 27 firma 150 kişi, Kadın girişimcilik eğitimi 20 grup 600 kişi, Hizmet Kalitesi ve Kurumsallaşma eğitimi 350 kişi, 2011 Sektörel Eğitimleri 600 kişi, 2011 Universiade Gönüllü Eğitimleri 2400 kişi, Proje Yazma Eğitimi 15 grup 250 kişi, Kadın Girişimcilere Dijital Pazarlama Eğitimi 50 Kişi,, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Kariyer Kulübü Microsoft Office Eğitimi 46 Kişi, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Kariyer Kulübü Finansal Okur Yazarlık Eğitimi 25 Kişi.
ABİGEM’in yürüttüğü projeler; KOS GEB Girişimcilik Desteği; 1246 girişimciye iş kurma ve iş planı hazırlama hizmeti verilmiştir. Girişimcilere genel toplamda 18.732.000,00 TL destek alınmıştır.
İŞ KUR destekleri ile Engelli ve Eski Hükümlülere yönelik Toplamda 134 proje hazırlanmış kendi işini kuran Engelli ve Eski Hükümlülere genel toplamda 11.876,00 TL destek alınmıştır.

 

 


KOS GEB Kobigel ve işbirliği programları çerçevesinde toplamda 40 proje hazırlanmış bu destek bağlamında bölgede yatırım yapan yatırımcılarımıza 26.810.000,00 Türk Lirası destek alınmıştır.

 

 


TKDK kurumuna toplamda 25 dosya hazırlanmış ve bölge yatırımcısının 91.081.825,00 Türk Lirası destekten yararlanmaları sağlanmıştır.
KUDAKA, SERKA ve Tarım ve Orman Bakanlığı (KKYTP) ajans programları ile 1 proje hazırlanmış gerek bölge yatırımcıları gerek ise Bölgedeki kurumların 106.750.000,00 Türk Lirası destekten yararlanmaları sağlanmıştır.

 

 


Cazibe Merkezi Projemiz 5 adet 120.000,000 TL
Bölgesel teşvik ve genel teşvik olmak üzere toplamda 20 teşvik dosyası hazırlanmıştır. Yatırımcılara 80.864.783 TL destek sağlanmıştır.”

 

 

 


08.11.2022 15:18:20