Erzurum Lisesi mezunu Yılmaz Özbek, Atatürk Üniversitesi'nde okudu, ardından mezun olduğu Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne asistan olarak girdi.
Ömrünün en güzel yıllarını verdiği Atatürk Üniversitesinde akademik kariyeri tamamladı ve çeşitli fakültelerde dekanlık ve rektör yardımcılığı yaptı.
Prof. Dr. Özbek, 2011 yılında kültür ve edebiyata yaptığı katkılar nedeniyle Avusturya Cumhuriyeti tarafından Altın Liyakat Nişanıyla ödüllendirildi.
Yüzlerce öğrenci, akedemisyen yetiştirdi ve sonunda Alman Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığından 2013'te emekli oldu.
Emekliliğinin ardından Prof. Dr. Özbek, çocuklarının izinden giderek İstanbul'a yerleşti.
Ancak Prof. Dr. Yılmaz Özbek, Atatürk Üniversitesi ile bağlarını koparmadı, meslektaşları da onu unutmadı.
İstanbul'a göç ettikten sonra Prof. Dr. Özbek'e yetişmelerine katkı sağladığı öğretim üyeleri Ahmet Sarı, Cemile Akyıldız Ercan, Fatma Öztürk Dağabakan, Dursun Balkaya, Zennube Şahin Yılmaz, Nalan Saka'nın editörlüğünü yaptığı 'Armağan' kitap hediye edildi.
Emekliliğinde de üretmeye, deneyimlerini çeşitli üniversitelerde verdiği konferanslarla gençlerle paylaşan Yılmaz Özbek, 7 Ekim 2016 günü Erzurum'a geldi ve Atatürk Üniversitedeki Mavi Salonda bir konferans verdi.
Ancak, öğrencileri olan Prof. Dr. Gürsel Uyanık ve Prof. Dr. Mukadder Erkan'ın konferans öncesi yaptığı konuşmalar Yılmaz hocayı çok duygulandırdı.
İsterseniz önce iki öğretim üyesinin Özbek hoca hakkında söylediklerine bakalım:
PROF. DR. UYANIK: SÜREKLİ CESARETLENDİRDİ BİZLERİ
Bilimsel, kültürel ve hatta sanatsal bir etkinliğin içinde yer almanın mutluluğunu yaşadıklarına işaret eden Alman Kültürü ve Edebiyat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsel Uyanık, şunları söyledi:
"Mutluluğumuz bizlerin yetişmesinde çok büyük emeği olan hocamız Prof.Dr.Yılmaz Özbek'in aramızda olmasından dolayı daha da katlanıyor.
Hocamın yaklaşımları, temel felsefesi, temel düşüncesi üzerine bir kaç cümle söylemek istiyorum.
Hocamız bizlere yaşamı anlamlı kılmak, anlamlı bir yaşamın peşinden gitmek geretiğini, böyle bir yaşamı sürdürme yolunun üretmekten geçtiğini söyledi hep.
Aklın süzgeçinden geçirmeden her şeyi olduğu gibi kabul etmenin yanlışlığını, eleştirel bir bakış açısına sahip olmanın önemini vurguladı bıkmadan usanmadan.
Sorgulamanın, düşünmenin, ama yüreğimizle düşünmenin değerini anlattı hep.
Bunları gerçekleştirmek için sürekli cesaretlendirdi bizleri.
Paylaşmanın erdemini,yüceliğini anlattı yorulmadan değerli varlıkları olarak gördüğü biz öğrencilerine.
Kısaca 'İnsan paylaştıkça insandır'dedi hep hocamız.
Prof. Dr. Yılmaz Özbek, bu düşünceleri ve insancıl duyarlılıkları yanında akademisyen yetişmesinde büyük emekleri vardır. "
PROF. DR. ERKAN: SEVGİYLE BAKTI, SEVGİYLE YAKLAŞTI
Ardından İngiliz Kültürü ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mukadder Erkan çıktı sahneye.
Yılmaz Özbek'in insanlara sevgi dolu gözlerle baktığı ve sevgiyle yaklaştığına işaret eden Prof. Dr. Erkan, şöyle devam etti:
"Yılmaz hocam, bize hep sevgiyle yaklaştı.
İstanbul'a gittikten sonra onun eksikliğini çok hissediyoruz.
Allah başka eksikliğini vermesin.
Her zaman gönüllerimizde ve başımızın tacı.
Sizi saygıyla selamlıyorum erdemli hocam."
DUYGULANDI AMA FİNALİ İYİ BAĞLADI
Özbek, Atatürk Üniversitesi Alman Dili ve İngiliz Dili ve Edebiyatları öğretim üyeleri ile öğrencilerine Kafka'yı anlatacaktı ama yapılan konuşmalar oldukça etkiledi.
Ancak kısa sürede kendini toparlayan Özbek, öğrenciler ve genç akademisyenlerle deneyimlerini paylaşmak için Erzurum'a geldiğine işaret etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı görevini 12 yıl yaptıktan sonra emekli olan Mehmet Nuri Yılmaz'ın da izlediği fonferansta Özbek, hem mesajlar verdi, hem de yazar Franz Kafka'nın özelliklerini sıraladı.
Öğrencileri ve öğretim üyeleri ile Kafka'nın özelliklerini tartıştı.
Prof. Dr. Yılmaz Özbek, bir saatlik konferansın finali de şu sözlerle bağladı:
"Paylaşmayı bilseydik, bugün dünyada yaşanan kaos olmayacaktı."