Bundan 3-4 yıl önce Türkiye ile DEAŞ’ın isminin aynı anda anıldığını kaydeden Oktay, “Sanki Türkiye, DEAŞ’a destek veriyormuş gibi bir pozisyon gerçekleşiyordu. Türkiye’ye bir figüran rolü verildi. Bu figüran rolü sürecinde de DEAŞ ile Türkiye ismini birlikte anarak daha sonraki süreçte de Türkiye’yi terör örgütlerine destek veren ülke pozisyonuna getirerek dünyaya rezil etmek gibi bir strateji uyguladılar. Fakat Sayın Cumhurbaşkanımızın gelişen süreci çok iyi okuması bu stratejiyi yok etti. Türkiye, Suriye’de DEAŞ ile değil, DEAŞ üniforması adı altında Amerikalılar ile savaşıyor tabirini kullanmak çokta abartılı bir cümle değil. Şuan Amerika 20 Ocak’a kadar bölgedeki bütün terör örgütlerini aktif hale getirecek. Trump’ın 20 Ocak’ta görevi devralmasına kadar mevcut hükümetin dünyayı adeta ateş çemberine çevirerek, vuruşarak çekilecekleri gözükmektedir. Trump iktidara geldikten sonra ilk yapacağı iş, Clinton ekibini ve Kerry ekibini ciddi manada gözden geçirecektir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye ile İran kafa kafaya gelebilir”
Suriye konusunda İran’ın politikasını da değerlendiren Oktay, açıklamalarına şöyle devam etti:
“İran, Rusya’yı Suriye’ye çeken unsur. Rusya, Suriye’ye geldikten 2 ay sonra Türkiye ve Rusya savaşın eşiğine gelmişti. Bu olayın genel çerçevesine baktığımız zaman İran, Amerika ile anlaşarak Türkiye ile Rusya’yı bölgede savaştırma senaryosunun arkasında gibi görünüyor. Bunu iyi tespit etmek gerekir. Rusya, Suriye’ye geldikten sonra İran ile Amerika anlaştı ve İran’a uygulanan ambargo kaldırıldı. Türkiye’de İran ile ilgili yanlış bir algı söz konusudur. İran’da 1979 yılında gerçekleşen İslam devriminin romantizmi Türkiye’deki bazı yöneticilerimizin İran algısında ciddi manada etkisini sürdürüyor. Şuanda Suriye’de, Türkiye’ye karşı savaşan bütün grupların içerisinde İran’ın da olduğunu, hatta DEAŞ içerisinde bile İran unsurlarının olduğunu söylemek mümkün. Bu anlamda Türkiye ile İran kafa kafaya gelebilir, savaştırılabilir. İran eğer mevcut ikircikli faaliyetlerini devam ettirirse, bölgede ciddi manada tasfiye olacak devlet konumuna düşecek ama dış politika manevrası yaparak Türkiye ve Rusya’nın Suriye’de gerçekleştirdiği barış atmosferinde taraf olmaya çalışırsa İran kendi devlet devamlılığını sağlama stratejini gerçekleştirmiş olacak.”