Dün Erzurum’da Güneydoğu temsilcisi Amedspor’u ağırladık.
Ligin ilk maçıydı.
Nobre gibi Engin Baytar gibi bir dönem Türk futboluna damga vurmuş futbolcuları, sırtında mavi-beyaz formasıyla izleyecektik.
Heyecanlıydık…
23 bin kapasiteli Kazım Karabekir Stadyumu neredeyse dolmuştu. Tabi rakibin adı Amed olunca gerginlik çıkma ihtimali de yüksekti.
Takımlar sahaya çıktı. Ben dahil bir çok gazeteci meslektaşımın gözü maçtan ziyade Amedsporlu futbolcuların üzerindeydi. Çünkü biliyorduk ki Amedspor’da forma giyen bir iki futbolcu geçmiş yıllarda rakip takımların taraftarlarını tahrik etmiş ve bu tahrikin sonucunda da büyük cezalar almışlardı.
Ve o futbolculardan biri de dün BB Erzurumspor – Amed maçında sahadaydı. Maç sakin başladı. Amedsporlu hiçbir futbolcu tabiri caizse tribünlere oynamadı. Yani gerginlik çıkaracak hiçbir harekette bulunmadı.
Dakikalar 40’ı gösterdiğinde bir anda boş olan kale arkaları dolmaya başladı. Dışarıda bekleyen biletsiz taraftarlar içeriye alınıyordu. Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu. Taç kullanmaya, korner atmaya giden Amedsporlu futbolcuların üzerine tribünlerden pet şişeler yağmaya başladı.
Bu olumsuz görüntüler, mavi-beyazlı futbolcuları da etkiledi. Futbolcular rakiplerinden çok tribünlerle mücadele etmeye başladı.
Nobre başta olmak üzere tüm Erzurumsporlu futbolcular taraftarların sakin olmaları için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Bayan taraftarlarında ilgi gösterdiği maçta ağza alınmayacak küfürlerde şampiyon takımın taraftarına hiç ama hiç yakışmadı.
Takibi ki bu tepkimiz sağduyu ile takımını desteklemeye gelen gerçek taraftarlara değil.
HESABINI KİM VERECEK
Bu sözüm vurdumduymaz şekilde rakip takımın futbolcularına pet şişe fırlatan, küfürler yağdıran kendini bilmez taraftarlaradır.
Onlar sadece takımlarına da yaşadıkları şehre de zarar vermekten çekinmezler. Çünkü sonrası onların umurunda değildir…
Maçın ardından Diyarbakır taraftarlarının sosyal medyada ki mesajlarına bakma fırsatı buldum. “Sizin takımınız da Diyarbakır’a gelecek… Bunun hesabını vereceksiniz…” diye tehditler savuruyorlar.
Hadi futbol takımları yoğun güvenlik önlemleri altında müsabakaya çıkıyorlar. Umuyorum ki ligin ikinci yarısında Diyarbakır’da oynayacağımız maçta dostluk kazanacak.
Peki bu kendine taraftar diyen kendini bilmezler… Yarın bu şehirden 25 plakalı kaç tane aracın Diyarbakır’a gideceğini biliyor musunuz?
Ticaretle uğraşıp her gün Güneydoğu’ya malzeme götüren kaç tane firmanın olduğunu biliyor musunuz?
Yarın onların başına Diyarbakır’da bir şey gelirse bunun hesabını kim verecek…
Eğer dağlarda askerimize, polisimize gözünü kırpmadan kurşun sıkan hainlere bir mesaj gönderecekseniz bunun yeri futbol tribünleri olmamalı. Amedspor hiç olmamalı.
Çünkü o hainlerinde isteği tam olarak bu.
Diyarbakır da bizim, Mardin de, Batman da… Biz sahiplenmezsek birileri gelip sahipleniyor.
Kaybeden yine bu millet oluyor…