"Normal şartlarda burun kemerlerini, kıkırdakları şekillendirirken eskiden çekiç gibi geleneksel yöntemleri kullanmak zorundaydık. Bu darbe etkilerinden dolayı hastalarımızın hem bağ dokularına hem de damarsal yapılarına zarar verebiliyorduk. Bu hastalarda ister istemez ödem, kanama, şişliğe neden olabiliyordu. Ameliyatın başarısını etkilemese bile hastamızın ameliyat sonrası konforunu ciddi etkileyen yöntemdi. Yıllar geçtikçe, teknoloji ilerledikçe yeni teknikler ortaya çıktı. Bunların en önemlisi piezo tekniği. Bir İtalyan teklonojisi bu. Piezzo teknolojisinin bize sağladığı avantajla artık sadece kemik dokularını şekillendirebiliyoruz. Piezo cihazı, ultrasonografik ses dalgaları yayarak kemiği tanıyor. Böylece kemik yapıları tamamen şekillendirirken bağ dokusuna, damarsal yapılara en ufak bir zarar vermiyor. Yaptığımız kontrollü kesiler sayesinde hem kozmetik anlamda daha iyi sonuca ulaşabiliyoruz hem de hastalarımızın ameliyat sonrası konforu diğer geleneksel yöntemlere göre daha rahat oluyor. Bu yöntem sayesinde ameliyat sonrası hastalarımıza tampon koymuyoruz. Plastik plaklarla destek sağlıyoruz. Bunları da bir hafta sonrasında alıyoruz. İnce dokunuşların ortaya çıkması için hastanın derisinin buna müsaade etmesi gerek. İnce derili hastalarda burun şekli hemen otururken, kalın derili hastalarda bu zaman daha uzun sürebilir. 3 ile 6 aya kadar burun tamamen şeklini alıyor."
Muayeneye gelen hastalarla üç aşamalı olarak görüşmeler yaptığını söyleyen Dr. Furkan Şengöz, burun estetiklerini kişinin kilosu, boyu ve yüz tipine göre tasarlayarak uyguladığını vurguladı. Ortalama 2.5 saatlik ameliyatlarla hastanın hayal ettiği burun şekline kavuştuğunu aktaran Dr. Şengöz, "Muayene asnasında ilk olarak yüz analizi yapıyoruz. Analiz sırasında hastanın boyu, kilosu, yüz şekli bütün bu faktörleri bir arada toplayarak ön bir tasarım oluşturuyoruz. Daha sonra hastamız kendi yüz şeklinde rahatsız olduğu noktaları bize söylüyor. İkinci görüşmemiz ameliyattan bir gün önce oluyor. Hastalarmızın isteklerini göz sönünde tutarak tasarımı tamamlıyoruz. Ameliyat esnasında televizyon ekranında hastanın önceki ve photoshop'ta yaptığımız fotoğrafı sürekli döner. Çünkü ameliyat esnasında genel anestezi alan bir hasta kasları gevşediği için burun gerçek anotomisini yansıtmaz. Ameliyatta ilk bir saati fonksiyonel kısma ayırmaktayız. Daha rahat nefes alabilmesi için hava pasajını açarız, eğri kıkırdak, kemik varsa ilk onu düzeltir, büyüyen burun etlerini küçültürüz. Daha sonraki süreçte uygun burun şeklini tasarlamaya çalışıyoruz. Bu teknik İtalya'da başlamış bütün Avrupa'ya yayılmış. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük illerde genellikle özel kliniklerde uygulanan bir teknik ama şu an biz hastanemizde bu tekniği uygulayabilmekteyiz" diye konuştu.
AYDA 40 AMELİYAT
Haftada 3 gün olmak üzere ayda ortalama 40 ameliyat yaptığını kaydeden Dr. Furkan Şengöz, devlet şartlarında piezo tekniğinin yapıldığını duyanların Erzurum'a akın ettiğini söyledi. Ünlülerde veya çevrede görülen burun tipinin her yüze uyum sağlamadığına dikkati çeken Dr. Şengöz, "Çok farklı taleplerle karşılaşabiliyoruz. Dışarıda, televizyonda ünlülere bakarak kendilerine yakışacaklarını düşündükleri için yanılgıya düşüyorlar. Herkesin yüzü farklıdır. Yunan mitolojisinde şöyle geçer: 'Burun yüzün kalbidir'. Herkesin kalbi, yüzü aynı olmadığı gibi burnu da aynı olamayacaktır" dedi.