ERKHABER: Erzurum’un ilçeleri arasında belki de turizm odaklı tek ilçe Uzundere’ymiş gibi görünüyor. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
HALİS ÖZSOY: Yarım asır önce Ilıca, Pasinler termal turizmin önemli yerleriydi. Turizm öyle bir sektör ki, devamlı ilgi göstermek, devamlı üzerinde çalışmak ve devamlı yeni ürünler bulmanız gereken bir unsur. Uzundere’nin de doğası, dağlarının oluşumu, jeolojisi çok farklı. Biz Erzurum’dan 1000 metre daha düşüğüz. Dolaysıyla bu Mikro klima iklim Uzundere’de çoğu faaliyete imkan tanıyor. Doğasının bakir oluşu, endemik bitki türlerinin yoğun oluşu bizim artılarımız. Tortum Şelalesi, Tortum Gölü, Gürcülerden kalma tarihi eserlerimiz, Osmanlı dönemi ve Karakoyunlu dönemi eserleri Uzundere’nin turizmde önemli bir varış alanı olmasını sağlıyor. Fakat kırsal turizm bilhassa insan öğesiyle, insanla birlikte ileri doğru gidiyor. Burada da sizin, vatandaşınızın misafirperverliği, sıcakkanlılığı, alçakgönüllülüğü önemli etken.
ERKHABER: Turizm anlamında bir vizyon ortaya koydunuz. Bugüne kadar neler yapıldı bunları bizimle paylaşır mısınız?
HALİS ÖZSOY: Çalışmalarımızı uzun soluklu yapabilmek için turizm mastır planını hazırladık. Bu mastır planında mevcut turizm değerlerimiz ve değerlendirebileceğimiz öğelerimizi planladık. Bunlar içerisinde baktık ki macera turizmi inanç turizmi ve kırsal turizm gibi çok boyutu var. Biz kırsal turizm konsepti içerisinde macera, kültür, doğa turizmi gibi öğeleri bir araya getirerek turizmi çeşitlendirmek istedik. Tabi gelecek turist kitlesinin de görmek istediği oluşumlarımızın olması konaklayacağı alanların olması lazım. Türkiye’de bu işi bizden önce başlatmış olanların hatalarını gördük. Mesela Uzungöl. Hükümet şu anda el attı Uzungöl’ü yeniden yapılandırmaya çalışıyor. Biz betonlaşmayı önleyelim dedik. Tüm turizm türlerinde olsun çalışanlar çok önemli. Biz Uzundere’de turizme ilgi duyan kitleyi Antalya Çınarlı, Trabzon Uzungöl, Safranbolu ve Ürgüp Göreme gibi yerlere birkaç kez götürdük. Bunun yanında Beypazarı örneğini inceledik. Beypazarı’nın yanında ki Nallıhan’ı inceledik. Nallıhan’la kardeş belediye ilişkilerimizi geliştirdik. Oradan halkın Uzundere’ye gelip bizimle deneyimlerini paylaşmalarını istedik. Tabi bu gidiş gelişler bizim bilgimizi önemli derecede artırdı. Halkımızın gelen konukları evlerinde misafir etmesini arzuladık. Bunun için de evlerin biraz sağlıklaştırılması gerekiyordu. Mesela tuvalet, banyo bölümleri başta olmak üzere kırsal turizme ilgi duyan 15 vatandaşımızın evlerinde bu sağlıklaştırmayı yaptık. Bu insanlara hijyen eğitiminden, yabancı dile varıncaya kadar eğitimler verdik. Bu gibi çalışmalarla turizmin altlığını oluşturduk. Bunun yanında Tortum Gölü ve şelalesinde sıkıntılar vardı. Biliyorsunuz girişi özel mülkiyet. Oradan şelaleyi izlemeniz mümkün değildi. Erzurum’da 21 belediye var. Pazaryolu ilçesinin nüfusu 4 bin, Uzundere’nin 8 bin. Pazaryolu bizden yüzde 13 daha fazla gelir elde ediyordu. Belediye gelirlerinin yüzde 60’ı coğrafi büyüklüğe göre yüzde 40’ı da nüfusa göre dağıtılıyor. O halde finansman modelleri geliştirmeliydik. Bunun için KUDAKA, Kalkınma Bakanlığı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Avrupa Birliği’nin çeşitli fonlarından yararlanma yoluna gittik. Bunun yanında da sosyal sorumluluk projeleri üreten büyük şirketlere gittik. Mesela Anadolu Grubu’yla yaptık. Onların kaynaklarıyla biz turizmde bir altlık oluşturduk. DAP İdaresi’nden aldığımız 434 bin TL’lik kaynak da Tortum Gölü ve şelalesi’nin rekreasyon projesini yaptık. Tabi Tortum Gölü ve şelalesi büyük bir alan olduğu için burayı yediye böldük. Adım adım projelerimizi uygulamaya başladık. Mesela şelalenin hemen yanı başında olan alanda 12 bin 600 metrekarelik bir bahçe yaptık. O bahçenin yanında yeşillendirme çalışmalarımızı yapıyoruz. Yarımada da ise biz Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte sit alanlarında uygulanan bir proje için Uzundere için büyük sayılabilecek bir rakamı almak üzereyiz. Oranın da çalışmalarını yapacağız. Ayrıca Cam Teras projesi çok önem verdiğimiz bir proje. Maliye Bakan yardımcımız Cengiz Yavilioğlu’da ödeneğin yakın zamanda çıkacağını söyledi. O ödenek de çıkınca bizim için çok daha iyi olacak. Büyükşehir belediyemizde Uzundere merkezde düğün nikah, toplantılarımızı yapabileceğimiz büyük bir yerleşke oluşturdu. Orada yöresel lezzetlerimizi sunup, kongre turlarımızı yapacağız. Erzurum Baro Başkanlığı, Adli Tıp Başkanlığı ve Atatürk Üniversitesi ile bu kongrelerle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Uzundere’ye gelen turistlerin birkaç gün kalmasını sağlamak için konaklama tesisleriyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Burada da temel amacımız Uzundere mimarisini yansıtsın, Uzundere’ye özgü olsun istiyoruz. Kalkınma Bakanlığı’ndan aldığımız ödenekle Yedi Göller’in çevre düzenlemesini yaptık. Büyükşehir belediyemizden yolların sıcak asfaltını temin ettik. Yöresel ürünleri ve yöresel tatlarımızı sunmak istiyoruz. Spora önem veriyoruz. Curling ve Güreş takımlarımız var. Doğa sporlarında da önemli bir yol kat etmek istiyoruz. Rafting Türkiye Yarışları, Dağ bisikleti yarışlarının yapılması, yelken ve kano yarışları dağ tırmanışları bu tırmanışların yapılması için temel eğitim kamplarının açılması gibi sporların ana merkezi Uzundere yapmak istiyoruz. Tüm bu projelerimizi hayata geçirirsek Uzundere kırsal turizmin önemli bir varış alanı olacaktır.
ERKHABER: Az önce dile getirdiniz, belediyeler kısıtlı imkanlarla bu işleri yapmaya çalışıyor. Geriye dönüp baktığınız zaman Uzundere’de eksik kalan, yapılması gereken neler var?
HALİS ÖZSOY: Bir ihtiyacın bitmesi teşekkürü oturmayı değil, öbür ihtiyacın ortaya çıkmasını tetikliyor. Tabi turistler için ulaşım çok önemli. Biz Erzurum Uzundere arasında ki ulaşımın daha konforlu olması için çaba gösteriyoruz. Dumlu-Tortum arasında yol sağlıklaştırması için Karayolları’nın bir çalışması var. İkinci çalışmamız Tortum-Uzundere arasında 3 kavşak yeri tünel çalışması sürüyor. Onun dışında ilçeye karayolundan başka bir ulaşım söz konusu değil. Bizde Rize’yi Uzundere’ye daha yakın kılacak Tortum’un Serdarlı Mahallesi’nden bir Tünel projemiz var. O olursa Rize’den İspir’e İspir’den Serdarlı’ya oradan da Uzundere’ye daha kolay bir erişim sağlanmış olacak. Ulaştırma Bakanlığı ile yaptığımız görüşmeler sonucunda Tortum Gölü’ndeki deniz araçlarının ruhsatını aldık. Orada 22 tane ruhsatlı deniz aracımız var. Biz bunun sayısını artırmaya o bölgeye iskeleler yapmaya çaba gösteriyoruz. 13.5 yıldır belediye başkanıyım. Kamu yatırımlarını tamamladık. Yollarla ilgili çalışmalarımızda bayağı bir mesafe aldık. Ayrıca Uzundere’de tarımı geliştirmek zorundayız. Onun için de yeterli su kaynaklarımız yok. Tortum Çayı ve Uzundere deresi gibi su kaynaklarımız var ama yeterli değil. Suyu depolayıcı sistemler oluşturmamız lazım. Onun için Uzundere merkezde kırsal bölgelerimizde gölet yapım çalışmalarımız devam ediyor. Yine Uzundere’de 500-600 dekar tarım arazisi oluşturmamız gerekiyor. Bunun yanında Uzundere bölgemizin en önemli sera üretim merkezi. Uygulama seralarımızı yaptık, eğitim verdik. Küçük ve büyükbaş hayvancılık da ilerleme sağlamalıyız. 2 veya 3 tane de gençlerin çalışabileceği sanayi kuruluşu oluşturmamız lazım. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Yüksek okulumuz var ancak bölüm ve öğrenci sayımız yeterli değil. Eski kaymakamlık binası aldık orayı yurt yapacağız.
ERKHABER: Uzundere için turizm kadar tarım ve hayvancılık da önemli bir etken. Bu noktada durum ne?
HALİS ÖZSOY: Seracılıkta eğitim çalışmalarımız devam ediyor. Uygulama seramızda topraksız tarım uygulaması da yapıyoruz. Meyvecilikte Uzundere’de 25 çeşit elma var. Kendi türlerimiz olan Kiraz, dut ve cevizimiz var. Ancak biz yurt dışından kiraz getirip buralara ekmişiz. Biz bunları geliştirmek ve üretimini yapmak istiyoruz. Meyvecilik kadar sebzecilikte de iddialı olma istiyoruz. Sertifika çalışmalarımız devam ediyor. Dut, kaysı ve pekmez Büyükşehir Belediyesinin marifetiyle işleme tesisi yapıldı. Orada yöremizin meyve ve sebzeleri alınıp işlendiği gibi insanlarımızda istihdam edilmekte. İstihdam alanları olmadığı için nüfusumuz her geçen gün azalıyor. İnsanlar çalışmak için dışarı gidiyor. Köylerimizi gezin insanlar çoban bulamıyor. Çobanlarımızın yüzde 50’si Afganistan’da. Belediye olarak çoban çalıştıracağız. Maaşlarını vereceğiz. Hayvancılığı da bu şekilde geliştireceğiz.
ERKHABER: Turizm bölgelerinde görüyoruz kadınlarda ekonominin içindeler. Bu anlamda hanımlara yönelik çalışmanız var mı?
HALİS ÖZSOY: Ben kadın, erkek fırsat eşitliğini çok önemsiyorum. Gelişmiş veya özgüveni yüksek toplumlara dikkat edin kadın hayatın merkezindedir. Camiye gider namazını kılar, bakkala gider satışını yapar, lokantasında yemeğini yapar ve bahçede ürününü üretir. Kapalı toplumlarda yani Doğu’da biz kadını ekonomik ve sosyal hayatın merkezine alamadık. Biz bu yönde program ve projeler yürütüyoruz. Kadın istihdamını geliştirme programı bunlardan biri. Bu program kapsamında kadınlarımızı dağlarda yetişen aluç eriği, dağ armutu, kekik ve reyhan gibi bitkilerin toplanıp ya kurutularak ya konserve yapılarak ya da kaynatılıp pekmez yapılarak kullanılması yönünde bir çaba geliştirdik. Kadınlarımızdan bir kısmı bu çabalar sonucunda kendi aile bütçelerine katkı sağlayacak kadar üretim yapmaya başladılar. Mesela kadınlarımızdan birkaç tanesine tandır kurduk. O tandırlarda organik buğdaydan ekmek yapıp satarak aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. Yine bunun yanında kadınlarımıza yönelik girişimcilik kursları düzenliyoruz. 200 kadar insanımız bu kurslarda eğitim aldı. İşini kuran kadınlarımızın tabelalarını yaptırıyoruz. Tabela vergisinden onları muaf tutuyoruz. Ve toplum yaşamında onlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz.
ERKHABER: Başkanım birazda ileriye dönük konuşalım. Uzundere’yle ilgili yeni ne tür projeleriniz var?
HALİS ÖZSOY: Uzundere’yle ilgili temel sorunlarımızdan birisi arazi toplulaştırması. Malum küçük arazilerimiz var. Miras yoluyla da bunlar bölünüyor. Biz rıza yoluyla bu arazilerin birleştirilmesini sağlayacağız. Bunun yanında kümes hayvancılığını geliştirmek. Kendi yoğurdumuzu, peynirimizi ve yağımızı üretecek kadar hayvan sayımızı artırmak. Seralarımızın sayısını artırmak ve yarı bodur yöre ağaçlarından bahçeler oluşturmayı hedefliyoruz. Turizmde de yörenin mimarisine uygun konaklama projeleri yapmak. Tortum Gölü’nde iki tane plaj projemiz var. Yine Tortum Gölü’nde su sporları merkezi projemiz var. Tortum Şelalesi için büyükşehir belediyemizin destekleriyle geçen ay İstanbul Teknik Üniversitesi’nden 3 hocamızı buraya getirdik. Hocalarımız Tortum Şelalesi’nin alt kısmında heyelan var. O heyelanı nalım durdururuz. İnsanların Tortum Şelalesi’ni izlemesini sağlarız buna yönelik bir projemiz var. Bazı mahallelerimizde konut sıkıntısı var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Evini Yapana Yardım (EYY) programı çerçevesinde oralara konut projelerimiz var. Diğer bir çabamız Tortum Gölü geçen sene ulusal öneme ait sulak alan ilan edildi. Tortum Gölü’nde Osman balığı diye bir balık türü var. Su Ürünleri Fakültesi’nde çalışmalarımız devam ediyor. Bu Osman balığının yetiştirilmesi ve ekonomik bir ürün haline getirilmesi için çalışmamız var. Tortum Gölünde eskiden sucul bitkiler yoğun oranda varmış. Şu anda bunlar yok. Tortum gölünde 208 çeşit göçmen kuşu var. Bu kuşların korunması gerekiyor. Fakat gölde elektrik üretimi yapıldığı için bir sıkıntı var. Elektriğin pahalı olduğu saatlerde daha çok üretim yapmak için Tortum gölü bir havuz veya depo alanı gibi değerlendiriliyor. Bu da gölde 10 metreye yakın bir kot farkı oluşturuyor. Şu anda yani sonbaharda balıkların üreme dönemi. Su yukarı çıktığında balık ve kuşların yumurtalarında sıkıntı oluyor. Bu eko sistemi bozuyor. Bunun içinde bir çalışma planlıyoruz. Belediyemiz adına güneş enerji sistemi kurma çabamız var. Köy-mahallelerimizin imar planlarını 2018’de bitirmiş olacağız. Bu belki de Türkiye’de bir ilk olacak. Her yıl 29 Ekim’de yapılan geleneksel karakucak güreşlerimiz var. Bu uluslar arası boyuta çıktı. Türkiye’de de çok rağbet görüyor. Güreş sahamızın onarımına da başlayacağız. Dağlarımızda yetişen endemik bitkilerin envanterini çıkarıyoruz. Endemik canlılar da var. Bunlarla ilgili çalışmalar da yapıyoruz. Bunun yanında park bahçe bitkileri yetiştirmeye yönelik çalışmalarımız var. Avrupa Bisiklet Yolu Ağı projesi var. Avrupa’nın çeşitli ülkeleri birbirlerine bisikletle bağlanmak istiyor. Biz bu ağa dahil olmak istiyoruz. Türkiye-Gürcistan bağlantısını bu şekilde sağlamak istiyoruz.
ERKHABER: Kentsel dönüşüm anlamında çalışmalar var mı? TOKİ’yle görüşmeler yapıldı mı?
HALİS ÖZSOY: TOKİ’nin bir yere girebilmesi için arsa stokunun olması gerekiyor. TOKİ’de bizim gibi ilçelerde arsayı ya hazineden yada belediyeden bedava alma eğiliminde çünkü sosyal konut olacağı için maliyetin artmasını istemiyorlar. Uzundere’de maalesef toplu konut yapılabilecek belediyemize veya hazine ait alan yok. Biz müteahhit yoluyla yapsat/sat üzerinden yapmak zorunda kaldık. Yoksa Uzundere’de halkımızın da ciddi isteği var.
ERKHABER: Başkanım son olarak vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
HALİS ÖZSOY: Uzundere’de arıcılık etkin olarak yapılmakta fakat biz Uzundere’ye arı kışlatma merkezi kurmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalar da son aşamaya geldi. Uzundere’ye doğalgaz gelmiyor ama biz CNR sistemi dediğimiz depo koyacağız. Depo marifetiyle evlerimize doğalgaz alacağız. Bunun çalışmalarını yapıyoruz.