Entellektüel bilgi ve birikimiyle Türk edebiyatına ve Türk şiirine önemli katkılar sağlayan bir edebiyatçı ve büyük bir şairdir Attila İlhan. 1946 yılında açılan şiir yarışmasında Cahit Sıtkı ' Otuz Beş Yaş' şiiriyle birinci ve henüz lise öğrencisi iken ve kimselerin henúz tanımadığı bir şair Attila İlhan 'Cebbaroğlu Mehemmed'in Hıkâyesi' isimli şiiriyle ikincilik ödülünü alarak şiir dünyasına adım attı ve ünlendi.
Geniş bir okuyucu kitlesine sahip ve Türk şiirinin şapkalı şairi olarak bilinen ve şiirlerinin bağımlıları haylı fazla olan bir şair. Şiirde Orhan Veli ve iki okul arkadaşının başlattıkları Garip Şiir Akımı'na ve İkinci Yeniciler denilen şiir anlayışına ve akımına da karşı çıkarak toplumcu ve gerçekçi şiir akımını başlattı. Şiirimize yeni bir ses, çoşkulu bir anlâtım ve kendisine özgü bir tarz ve duyarlılık getirdi. Romanlarında Öz Türkçe akımına karşı çıkarak konuşulan ve yaşayan Türkçe'nin kullanılmasını savundu. 'Sisler Bulvarı' ve ' Ben Sana Mecburum' gibi şiir kitapları ile genç kuşak şairlerin üzerinde oldukça etkili oldu.
'An Gelir' Attıla İlhan'ın yazdığı en önemli şiirlerinin başında gelir. Attila İlhan bu şiirinde hayatı her yönüyle ele alır ve onları okuyucuya ayrı ayrı aktarır. İnsan yaşamından bazı anları psikolojik tahlil etme konusunun işlendiğini görmekteyiz. Şiirinde kullandığı cümlelerle, telmih, simgeler ve imgelerle okuyucuyu düşündürmek amacı taşır. Şiirini 'An Gelir Attila İlhan ölür' olarak bitirir ve okuyucuya herkes bir gün ölecektir mesajını verir.
AN GELİR
An gelir
Paldır küldür yıkılır bulutlar
Gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
O eski heyecan ölür
An gelir biter muhabbet
Çalgılar susar, heves kalmaz
Şatârâbân ölür
Şarabın gazabından kork
Çünkü fena kırmızıdır
Kan tutar / tutan ölür
Sokaklar kuşatılmış
Karakollar taranır
Yağmurda bir militan ölür
An gelir
Ömrünün hırsızıdır
Her ölen pişman ölür
Hep yanlış anlaşılmıştır
Hayalleri yasaklanmış
An gelir şimşek yalar
Masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
Direkler çatırdar yalnızlıktan
Sehpada pir sultan ölür
Son umut kırılmıştır
Kaf dağı'nın ardındaki
Ne selam artık ne sabah
Kimseler bilmez nerdeler
Namlı masal sevdalıları
Evvel zaman içinde
Kalbur saman ölür
Kubbelerde uğuldar Bâkî
Çeşmelerden akar Sinan
An gelir
-Lâ ilâhe illallah-
Kanunî Süleyman ölür
Görünmez bir mezarlıktır zaman
Şairler dolaşır saf saf
Tenhalarında şiir söyleyerek
Kim duysa / korkudan ölür
Tahrip gücü yüksek- Saatli bir bombadır patlar
An gelir
Attila İlhan ölür