Salgın nedeniyle lige verilen ara 97 gün sonra sona eriyor...
Dile kolay tamı tamına 97 gün...
Bizim gibi futbolla yatıp, futbolla kalkan bir toplum için muazzam bir ayrılık süresi...
Öyle ki bu süreçte "oynanacak mı oynanmayacak mı?" tartışmaları yapılırken, insanlar sokağa çıkmaya bile korkarken, taraftarların neredeyse tamamı "oynansın, çünkü futbolsuz olmuyor" yanıtını veriyordu...
Futbol sevgisi öyle bir boyutta ki, bu kadar uzun bir ayrılığı herhalde bir daha kimse göze alamaz...
Sonuç itibariyle 15 Mart'ta Akhisar deplasmanında bıraktığımız futbola tam 97 gün sonra 20 Haziran'da kavuşuyoruz...
Futbol liglerinde yeni sezon hazırlıklarının maçların bitiminden en fazla 40-45 gün içerisinde başladığını düşünürsek, ayrılık süresinin uzunluğunu daha iyi anlayabiliriz...
Bazılarına belki hikaye geliyor ama Süper Lig'in başladığı ilk haftada ve hazırlık döneminde oluşan kas ve adale sakatlıkları dikkat çekici boyutta...
Galatasaray'da Marcao, Trabzonspor'da Nwakame'nin sakatlıkları bunun en büyük göstergesi..
Allah tüm futbolcuları bu süreçte korusun inşallah...
Bu tür sakatlıkların sayısı artmamasını temenni ediyoruz ama oyuncuların işleri hakikaten çok zor...
B.B. Erzurumspor bu süreci çok iyi geçirdi. Teknik direktör Mehmet Özdilek ve ekibinin dikkatli, özenli çalışma programı sayesinde Allah'a şükür ciddi bir sakatlık olmadı. Obertan ve Ömer Şişmanoğlu'nun biraz korkutan ancak sonrasında ciddi bir durumlarının olmadığı anlaşılan sakatlıkları dışında...
Evet Erzurumspor yarın kendi evinde Eskişehirspor ile karşı karşıya gelecek...
Kağıt üzerinde yüzde yüz maçın favorisi ama maçlar kağıt üzerinde değil, yeşil sahada oynanıyor...
Dolayısıyla mücadele etmeyen, rakibini ciddiye almayan takımlar hep hüsrana uğramıştır...
Teknik direktör Mehmet Özdilek de bunun farkında olacak ki, geçtiğimiz günlerde düzenlenen basın toplantısında bunun altını çizdi ve her maça aynı ciddiyetle çıkacaklarını, her maçı final havasında oynayacaklarını söyledi...
Favori olduğumuz maçı, favoriye yakışır, bir şampiyona yakışır şekilde oynayıp, kazanacağımızı düşünüyorum...
Ve açıkçası sezon başından bu yana görmediğimiz coşkulu, istekli ve organize bir Erzurumspor'un bizi beklediği fikri bende ağır basıyor...
Bunun en büyük nedeni elbetteki teknik direktör Mehmet Özdilek...
Mehmet Hoca'nın disiplini, koşan ve mücadele eden bir futbol anlayışına sahip olması, dolayısıyla formasının hakkını verenleri sahaya sürmesi bu düşüncemin en büyük dayanağı...
Mehmet Hoca'nın Süper Lig'deki Erzurumspor'u herkesin malumu olduğu üzere kötü oynadığı maçlarda bile mücadele gücünü hep zirvede tuttu.
Ben aynı görüntünün kalan 6 maçta da devam edeceğine inanıyorum. Kaldı ki Erzurumspor'un bu sezon en büyük sıkıntısı o mücadele ruhunun olmamasıydı. Eğer bu ruhu kazanırsak, 6'da 6 için hiçbir engel kalmayacaktır.
Yarın Erzurumspor'un nasıl bir 11 ile sahaya çıkacağını kestirmek inanın çok zor.
Bir kere hocayı en çok zorlayacak konu yabancı kontenjanı olacak ki bunu kendisi de "8 oyuncu da formayı hakedecek bir performans sergiliyor" sözleriyle dile getirdi.
Bir bakıma yarın Rashad ve Ba'nın kadroda olması da, Scuk ve Pote'nin kadroda olmaması da benim açımdan sürpriz olmaz... (Yanlış anlaşılma olmasın, böyle olacak demiyorum)
Yerli oyuncularda da forma rekabeti üst düzeyde...
Sakatlığı süren Emrah ve Yusuf Acer dışında, herkes formanın bir ucundan tutmuş durumda...
Bu rekabet bize başarıyı, haliyle de bambaşka bir Erzurumspor'u huzurlarımıza getirecek.
