Nasıldı hikâye; Yaşlı bir Erzurumlu teyze radyo dinliyor. Hava durumunda Rusya üzerinden soğuk havanın Türkiye’ye geleceği ve Erzurum’da etkili olacağını duyuran sunucuya, Erzurumlu teyzenin tepkisi, dikkat çekicidir.‘ Elbet gelir! Sahapsız memleket ne olacak!’
Yıllardır anlatılır durur bu hikâye, doğru mudur değil midir bilmem ama Erzurum’un uzun senelerden beri gerçekten bir sahibi yok. Ne sivil toplum örgütleri ne siyasiler Erzurum’a sahip olamıyorlar.
Bunun son örneğini uzun bir süredir boş olan Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne Giresun’dan bir makine öğretmeninin atanmasıyla görmüş olduk.
Yeni Kültür ve Turizm İl Müdürü Kemal Güngerci’ye karşı bir yargım yok. Zira kendisini tanımıyorum. O da Erzurum’u tanımıyor. Benim merak ettiğim kültürel anlamda kadim bir geçmişe sahip olan, turizm kenti olmaya namzet bir şehre, Kültür ve Turizm Müdürü atanırken, Erzurum’u parlamentoda temsil eden milletvekillerimize hiç danışılmış mıdır?
Yâda konuştuklarında mangalda kül bırakmayan, sayın vekillerimiz, “Erzurum’da Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü uzun bir süredir boş, biz bu görevi yapabilecek arkadaşlarımızı çalıştık, buyurun listesi, bu isimlerden birinin atanmasını talep ediyoruz” diyerek şehirlerine sahip çıkmışlar mıdır?
Koca Erzurum’da il müdürü olabilecek, Erzurum kültürünü iyi bilen, turizmine vakıf bir Allah’ın kulu yok muydu da dışarıdan bir müdür transfer ettik?
Ben söyleyeyim onlarca isim var…
Mesela; Hanifi İspirli, Muzaffer Taşyürek, Mehmet Emin Öz, Murat Ertaş, Atakan Alaftargil, Sertaç Erciş, Zinnur Gerek, Tuğrul Şam bunlar bir çırpıda aklıma gelen isimler, liste uzayabilir.
Bu isimleri saydım ama adım gibi eminim ki sayın vekillerimizin birçoğu bu isimleri tanımıyor, hatta Erzurum’u tanımıyor…
Nasıl demişti teyze;
Sahapsız memlekete kar da yağar dolu da…