Bir edebiyat ve Türkçe öğretmeni ve Divan şiirini de, Osmanlıca'yı da çok seven biri olarak derim ki: Bizim dilimiz terkipli, ağdalı, Arapça, Farsça ve Türkçe karışımlı Esperanto (yapay- yapma) bir dil olan Osmanlıca değil, Türkçe'dir.
Türkçe'nin büyük şairi Ali Şir Nevayi 16.asırda kaleme aldığı divanında; aydınların Farsçaya yöneldığı dönemde şöyle diyordu. "Türkçe öyle saf, öyle duru...Ana dilim üzerinde düşünmeye koyuldum. Türkçe'nin derinliklerine dalınca, gözlerim on sekiz bin âlemden daha yüksek bir âlem gördü. Bu âlemin bahçesine daldım. Gülleri güneşler gibiydi. Orada nice faziletler, nice yücelikler hazinesine rastladım. Bu hazinenin incileri , yıldızların mücevherlerinden daha parlaktı. Türk'ün bilgisiz ve zayıf gençleri ne yazık ki, güzel sanarak Farsça şiirler söylemeye özendiler..." Eserinde örneklerle Türkçe'nin Farsçada üstün bir dil olduğunu söyler.
11. Yüz yılda Kaşgarlı Mahmut ise Araplara Türkçe'yi öğretmek için Arapça yazdığı ve Türkçe'nin Arapça kadar güçlü, zengin ve üstün bir dil olduğunu ortaya koymak üzere Divan-i Lügâti't Türk adlı ilk Türkçe sözlüğünü ve edebi kültürel değeri çok yüksek olan muhteşem eserini kaleme alır.
Atatürk, Türk dili konusunda; Anadolu halkının konuştuğu, fakat yazamadığı güzellim Türķçe'yi devletin resmi dili yapar ve Türk Dil Kurumu'nu kurar. Türkçe için de "Türk milletinin dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay anlaşılabilecek bir dildir. Onun için her Türk dilini çok sever, onu yüceltmek için çok çalışır. Bir de Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir." ifadelerini kullanır.
Yahya Kemal "Türkçe ağzımda annemin ak sütü gibidir. Türkçe'nin çekilmediği yer vatandır. Vatanın kendi gövde ve ruhu Türkçe'dir. Her millet kendi iklimini lisâniyle söyler. "F. Hüsnü Dağlarca ise " Türkçe bizim ses bayrağımızdır" der. "Türkçe giderse, Türkiye gider" diyorOktay Sinanoğlu.
"Başka dile uymaz annenin sesi, her sözün var arasan Türkçesi. Gúzel dil Türķce bizim" derken Ziya Gökalp, yüz yıllar ötesinden Karamanoğlu Mehmet Bey "Bundan böyle divanda, dergâhta, bârgâhta, çarşıda ve meydanda Türkçeden gayrı dil konuşulmayacaktır" fermanı ile bugünlere ve güzel Türkçe'ye karşı duyarsızlara seslenmekte.
Òzetle: Türkçe dünyanın en eski, en köklü ve en zengin dillerinden biridir. Dil bilimcilere göre, kelime türetme yeteneği, eş sesli ve cinaslı söyleyişleri bakımından da dünyanın en güçlü dillerinden biri değil, dilidir. Ayrıca Türkçe yazıldığı gibi okunması özellikleriyle de gıpta edildcek bir dildir. Yaklaşık 250 milyon insan her gün Türkçe konuşur.
Kur'anı Kerim'den sonra en çok okunan ve en çok benimsenen sehl-i mümteni bir eser olan Mevlid'in bu kadar çok sevilmesinin ve çok okunmasının sırrı, şüphesiz Hz.Peygamber'e duyulan sevginin yanında Anadolu Türkçesi ile yazılmış olmasıdır. Tüm bunlar orta iken; kendi öz diline yabancılaşan ve başka dillere hayranlık besleyen zihniyetlere evvel emirde; Ali Şir Nevayi, Kaşgarlı Mahmut, Yunus Emre, Karacaoğlan ve en azından Veysel ve Erzurumlu Reyhani divanlarının okunması tavsiye olunur.