• Büyükşehir-1
GÜNCELHaber Girişi : 03 Kasım 2017 11:58

Eğilmez; “Deaş batidaki evine geri dönerek yeniden mevzileniyor”

Eğilmez; “Deaş batidaki evine geri dönerek yeniden mevzileniyor”
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, son haftalarda hızlı eriyip giden DEAŞ terör örgütünün binlerce batılı militanının akın akın Avrupa’ya şimdilik az da olsa Amerika’ya yani evlerine geri dönmeye başladığını söyledi.

ERKHABER / ERZURUM - Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, son haftalarda hızlı eriyip giden DEAŞ terör örgütünün binlerce batılı militanının akın akın Avrupa’ya şimdilik az da olsa Amerika’ya yani evlerine geri dönmeye başladığını söyledi. 
Eğilmez, “Başka bir değişle Batının, Müslüman coğrafyalarını kaosa sürüklemesi için besleyip büyütüp gönderdiği teröristler şimdi Avrupa kıtasına ve Amerika’ya geri dönüyor” dedi.
Geçtiğimiz ayda devlet kurumları ve sivil toplum örgütlerinin yayınladığı verilere gore 2 binden fazla DEAŞ terör örgütünün Avrupalı militanları başta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere kıtanın muhtelif ülkelerindeki evlerine geri döndüğünü kaydeden Eğilmez, “Bununla beraber en az 10 teröristin de bir şekilde Amerika Birleşik Devletleri’ne girmeyi başardığı biliniyor ki bu rakam sadece Washington hükümetinin tespiti. Buna bilinmeyenlerde eklendiğinde yukarıda belirttiğimiz rakam fazlasıyla artacaktır.” diye konuştu.
Her geçen gün Suriye’de ve Irak’ta daha çok mevzi kaybeden DEAŞ’ın Batılı teröristleri, eve dönmek için çok daha kalabalık, çok daha hevesli ve krarlı davranacağını anlatan Eğilmez açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bugünlerde batılı yetkilelerin üzerinde kara kara düşündükleri en önemli konu eve dönen teröristlerini nasıl kontrol edecekleri. Üstelik Avrupa ve ABD’deki son terör saldırıları, herhangi bir terör eylemi için silaha ve bombaya gerek olmadığı, sıradan bir arabayla ya da kesici bir aletle de ölümcül terör saldırıları organize edilebileciğini ve mevcut toplumun sosyal hayatının derinden sarsılabileceğini göstemiş oldu. Bu durum sorunlu vatandaşlarını birer terrorist olarak Orta Doğu’ya transfer eden batıyı, ciddi anlamda endişelendiriyor.
Çünkü batı dünyasıda çok iyi biliyor ki, batılı ülkelerin geri dönen ve dönecek teröristlerinin önemli bir kısmı, yaptıklarından pişman olmayan, döndükleri evlerinde bir süre yanlız kurt olarak yaşayıp, sonra eylem durumuna geçmeyi planlayarak gelenler.
Batı dünyası için diğer bir tehlike de geri dönen militanlarla birlikte gelen aileleri yani kadın ve çocukları. Bunlar her ne kadar kocaları veya babaları gibi eylemlere katılmamış olsa dahi DEAŞ’ın ideolojik dünyası içerisinde büyümüş ve yaşamış kişilerdir.
Bu çocuklar yıllardır bulundukları bölgede, büyüyünce doktor, mühendis vb. yerine, DEAŞ dünyası içinde “kutsal savaşçı” olmanın hayaliyle yaşadılar. 5 yaşından itibaren eğitime tabi tutulan ve 9 yaşından itibaren de silahlı eğitim alan bu çocukların dünyasında, DEAŞ dışında bir yaşam tarzı yok. DEAŞ çocukları davaları ve liderleri için ölmeği nihai hedef ve yaşam amacı olarak görüyorlar.
Dolayısıyla bu kadın ve çocukların rehabilitasyonu da çok zor olacaktır. Geriye dönenlerin geldikleri toplum tarafından da bir kenara itileceği düşünülürse, batı dünyasının yetişkin terrorist problemi yanında bir de geleceğin aday terörist çıkmazı olacaktır. Geri dönen DEAŞ’lıların, batıda ikinci sınıf vatandaş muamalesi gören, mutsuz ve baskı altında yaşayan, yanlız insanlardan rahatlıkla yardım görecekleri de muhakkaktır.
Orta Doğu’da kendi çıkarları için DEAŞ’ı besleyip büyüten Batı Dünyası, binlerce kişiyi öldürtüp, milyonları işlerinden, aşlarından ve evlerinden edip mülteci durumuna soktu. Bunu yaparken de kendi içindeki yine kendine göre inancından veya dünya görüşünden dolayı problemli gördüğü vatandaşlarını Suriye’ye ve Irak’a terörist olarak ihraç etti. Fakat büyüyüp güçlenmesine zemin hazırladığı terörün, kendi vatandaşları eliyle, kendi ülkelerine geri dönecğini hesaplayamadı.
Batı dünyasının şunu çok iyi anlaması gerek; Terörün ve teröristin iyisi kötüsü olmaz. Terör er ya da geç dönüp önce onu tutan maşayı sonra da maşayı tutanı yakar.”

KARIŞIK