Bizim kuşak çocukken ekmeği sofra’da lokma yada parça bırakınca büyüklerimiz bize şöyle derdi;
‘Bak o nimet arkandan ağlar sonra ‘.
Yerde ekmek parçası görünce onu alıp üç kere öpüp alnına koyup sonrada yüksekçe bir yere bırakan büyükleri görünce aynısını biz de yapmaya başladık.
Sabahtan akşama kadar çalışmanın sebebi sorulduğun da ekmek parası için diyen bir nesildik,
Bir şeye inandırmak için ettiğimiz çocukça yeminlerimiz bile ‘Ekmek Mushaf’ çarpsın idi,
Kimse Kimsenin Ekmeği ile oynamayı göze alamazdı çünkü emek ekmek demek idi.
Bu kadar uzun girizgahtan sonra gelelim asıl meseleye;
Sabah televizyon izlerken haberler de bir şey dikkatimi çekti. İstanbul Kadıköy Anadolu Lisesi Yeni öğretim yılı açılışında eski öğrencilerin yeni yani çömez dediği öğrencilere simit atmasına sahne oldu.
Üstelik bu gelenekselmiş, yani önceden de yapılan bir lüzumsuzlukmuş.
Eski öğrenciler yenilerin üzerine simit’i yani tabiri caizse nimeti atarken orada bulunan öğretmen, idareci ve veliler de alkış ile bu kepazeliğe destek oluyor.
Ekmeğin, nimetin kıymetini bilmeyen bir nesil yetiştirdikleri için orada bulunan eğitimcileri kınıyorum.
Yine aynı haberler de Hatay da bir ilkokul öğretmeninin okula sarhoş geldiği için velilerle tartıştığını gördüm ve çok şaşırdım. Veliler isyan ederken bunun daha önceden de olduğunu ama defalarca şikayet etmelerine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını kameralar önünde söylüyorlardı.
Eğitim yılı başladı ya veliler Okul forması almak için bütçelerini çok ciddi biçimde harcamaya başladılar. Pazar da 20 TL ye alabilecekleri bir Tişört göğsüne arma konulunca bir anda 50-60 Tl ye çıkıyor. Pantalon, Mont ,gömlek v.s. de hep aynı durum. Asgari ücret ile evini geçindirmeye çalışan insanlar bu fiyatlar ve dayatmalar karşısında çaresizce boyunlarını büküyorlar.
Ama maalesef ne yereldeki yöneticiler ne de Ankara daki idareciler bu kanayan yaralara kalıcı çözümler getiremiyorlar. Zaten Uzun yıllardır da eğitim sistemini bir türlü yerine oturtamadılar.
Okullar da öğrencilere bakıyorsun saç sakal birbirine karışmış, kıravatlar bellerine kadar inmiş, çoğunluğunun elinde sigara hatta ,Emniyet raporlarına göre uyuşturucu kullanımı orta okul seviyelerine kadar inmiş.13-14 yaşındaki çocuklar sevgili yüzünden bir birlerini öldürüyor.
Yani facianın içindeyiz vesselam.
Ailelere çok ciddi yük düşüyor. Çocuğun terbiyesi aileden başlayıp okulda devam ediyor.
Eğitimci bir babanın evladı olarak ailemizde ve okulllar da nasıl eğitim olması gerektiğini ailemizde yaşadığımız için şimdiki eğitim ve öğretimin hem aileden hem de okullardan çok iyi alınmadığını müşahade ediyor ve üzülüyoruz.
Şimdi bunları Eğitim yılının başında yazıyoruz da yılın sonu daha mı farklı. O zaman da yok partiler, yok kokteyller yok bilmem ne eğlencesi diye yine velilerin cepleri boşaltılıyor.
Sayın Bakan dan özellikle rica ediyoruz Ne olur Bu işlere bir çözüm bulun.