Aşkale Çimento’da genel kurul süreci devam ederken, yönetim kurulu, hissedarların iddialarına genel kurul yerine “basın reklamları” ile cevap vermeyi tercih ediyor.
ERKHABER / ERZURUM - Genel Kurul sürecinin bir türlü tamamlanamadığı, yönetimde bulunan Yücelik ailesinin şirketteki yönetim anlayışlarına yönelik iddiaların ardı arkasının kesilmediği Aşkale Çimento’da sular bir türlü durulmuyor. Şirketin yönetiminde söz sahibi olan baba-oğul Yücelikler’e yönelik “muhalif hissedarlar” yeni bir hamle yaptı.
16 Eylül’de yapılacak olan 3’ncü genel kurul öncesinde hissedarlara bir mektup yazan “muhalif hissedarlar” gelişmeler hakkında bilgiler verdi, genel kurulda destek talebinde bulundu.
“Sizlere bu yazıyı göndermekteki amacımız kimseyi itham etmek olmadığı gibi ne mevcut Yönetim Kurulu ile ne de başka herhangi bir kişi veya bir grup ile polemiğe girmek de değildir” diyerek mektuba giriş yapan muhalif hissedarlar, mevcut yönetim kurulunun neden değişmesi gerektiğini madde madde açıkladılar.
Şirketin finansal raporlarını hissedarlarla paylaşan yönetimin değişmesini talep eden muhalif ekip, hissedarlara gönderdikleri mektupta, “30 yıldır hükümranlık süren mevcut yönetimin artık değişmesi, yerine hesap veren, şirketimiz hakkında biz ortaklara şeffaflık sağlayan bir yönetimin gelmesi için herkesi göreve çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
İşte Erçimsan Holding hissedarlarına gönderilen ve ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI, ERGAZ A.Ş. ve BATU Tekstil LTD.ŞTİ. imzalarının bulunduğu mektubun satır başları şu şekilde:
ERÇİMSAN HOLDİNG’İN DEĞERLİ ORTAKLARI
Pek çok zorluklarla yaptığımız birikimlerimizi ortaya koyarak Aşkale Çimento’yu özelleştirmeden satın aldık.
Bu Erzurum halkının arasındaki hoşgörünün, anlaşmanın ve birliğin hikayesi idi.
Bu uğurda 30 yılı ulaşan bir yolculuk yaptık.
Bu süre boyunca hep bize verilen sözlere inandık ve sabırla bekledik.
En baştan beri Şirketimizin Yönetiminde söz sahibi olan ve tüm yetkilere kendisine verdiğimiz 30 yıldır görev yapan Yönetim Kurulu Başkanı ile her biri 22 ile 12 yıldır görev yapan mevcut Yönetim Kurulu üyelerinin bizlere yıllar boyu anlattığı başarı ve büyüme hikayelerini dinledik.
Ancak, bugün geldiğimiz noktada maalesef ortada anlatıldığı gibi bir başarı hikayesi olmadığını görüyoruz.
Ama gelinen noktada her şeyi güvenerek emanet ettiğimiz yönetimden biz ortaklar adına sadece borç bırakılmıştır.
1,2 milyar dolar yatırım yapılmasına karşın biz ortakların payına sadece borç düşüyor ise mevcut Yönetimin görev yaptığı dönemin araştırılması ve yönetimin bu bütçeyi nasıl kullandığının hesabını biz ortaklara vermesi gerekiyor.
Zira ortada pek çok rakam, konu ve söylem dolaşmakta. Bu konular ile ilgili sorduğumuz sorular, verdiğimiz soru önergeleri ne genel kurul tutanaklarına giriyor ne de mevcut yönetim tarafından bir cevap veriliyor.
Tek ve temel amacımız vardır. O da;
Değerli ortaklarımız, şirketimizin yeni taze bir ruhla yeniden şahlanması, yaşadığı sıkıntılardan bir an önce düzlüğe çıkabilmesi adına hepimize görev düşmektedir.
Nasıl 30 yıl önce bir araya gelerek yola çıktı isek şimdi yine aynı heyecan ve ruhla şirketimize sahip çıkmalıyız. Şirketimizi bir an önce kurumsal ve şeffaf bir yönetim anlayışına kavuşturmalıyız.
Yönetim Kurulu Başkanı ve ailesi Yönetim Kurulu’na şirketin Finansal tabloları ile ilgili soruları olduğu gerekçesi ile Genel Kurulun yapılmasını engellemişlerdir.
Bu hem izaha muhtaçtır hem de trajikomiktir.
Mevcut Yönetim 30 yıldan sonra tekrar seçilemeyeceğini anlayınca niçin Genel Kurulu yaptırmamıştır? Mevcut Yönetim Kurulu Genel Kurul’u niçin yapmamakta ısrar etmektedir?
Bu sorular mutlaka cevaplanmalıdır.
Biz aşağıda ismi yazan hissedarlar Genel Kurul’un bir önce yapılması konusunda siz değerli ortaklarımızın hem desteğini istiyoruz hem de genel kurula bizzat katılmanızı öneriyoruz.
30 yıldır hükümranlık süren mevcut yönetimin artık değişmesi, yerine hesap veren, şirketimiz hakkında biz ortaklara şeffaflık sağlayan bir yönetimin gelmesi için herkesi göreve çağırıyoruz.
Yönetim Kurulunun Faaliyet raporlarında yer alan bir başka hususa daha değinmeden geçemeyeceğiz.
Şirketin en değerli varlıklarından birisi olan Bilecik Çimentoyu yani Sançim’i dolar bazında aldığı fiyatın yarısına satarak borçlarının sadece bir kısmını kapattığını bir başarı öyküsü olarak bizlere anlatmaktadır. 2015 yılında dolar kredi çekerek yaklaşık 300 Milyon dolara alınan bu tesis sadece 7 yıl sonra alış bedelinin yarısına yaklaşık 140 milyon dolara satılmıştır.
2016 yılında daha Bilecik Çimentonun borcunu henüz ödememişken yine dolar kredi kullanılarak bu kez de Samsun Çimento/Kavçim satın alınmıştır.
Mevcut Yönetim bir dolar yaklaşık 2,7 lira iken kullandığı kredileri 5-6 yıl sonra bu kurun 5 katına, yani bir dolar 14 lira olacak şekilde borçları Türk lirasına çevirmekle övünmektedir. Kötü yönetimden dolayı 5-6 yılda Şirketimizin borcunun 5 katına çıkmış olması ballandıra ballandıra anlatılacak başarı öyküsü değildir. Olsa olsa sadece hesap bilmezlik ve öngörüsüzlüktür.
Son olarak birkaç şeyi daha sizlerle paylaşacağız. Bunlar yine Yönetim Kurulunun verdiği bilgiler çerçevesindedir:
Borçlar Bankalarla yapılan protokollerle 10 yıl vadeye yayılmıştır. Bu nedenle Yönetimde kim olursa olsun borçlar bu vadede ödenecektir. |
Yönetimin değişmesi durumunda Bankalar Finansal Yapılandırma Sözleşmesini iptal etmeyecektir. |
Bu nedenle Yönetimin değişmesi durumunda mevcut yönetimin verdiği şahsi kefaletler aynen devam edecektir. |
Bankalar Yönetim Kurulu üyelerinin değişmesi durumunda Yönetim Kurulu üyelerinden aldıkları şahsi kefaletleri iptal etmezler. Çünkü her yönetim kendi döneminden sorumludur. |
Bankanın yeni yönetimden ayrıca şahsi kefalet istemesi durumunda, yeni yönetim bu şahsi kefaletleri de verecektir. Böylece bu kredilere hem eski yönetimin hem yeni yönetimin şahsi kefaletleri verilmiş olacaktır. |
Erçimsan Holding altında yer alan şirketler 30 yıllık mevcut yönetimin idaresinde uzun yıllardır zarar etmektedir. Şirketlerin tekrar kara geçmesi için yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardır. |
Hiçbir yatırım durmayacaktır. Yatırımlar artık daha karlı alanlara yapılacaktır. |
Bir daha kâr payı dağıtılmayacağı tamamen yalandır. Bundan sonra zarar ederek alınan krediler ortakların gözünü boyamak için kâr payı adı altında dağıtılarak ortaklar borçlandırılmayacaktır. |
Bedelli sermaye artışı ile hisselere el konulacağı tamamen yalandır. |