"Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın"
Diyor Sezai Karakoç güzel şiirinde...
Evin balkonunundan Lalapaşa Camii, Yakutiye Medresesi ve kar manzarası. Erzurum'a gecikmeli olsa da nihayet yılın ilk karı düştü. Kar bu sene için Erzurum'un tabiriyle epeyce möhlet verdi ve eksik olmasın az görülür bir bahar havası yaşattı. Ama bundan böyle ise, şairin "Erzurum'un kışı zorludur balam" dediği zorlu yaşam da başlamış oldu. Fakir fukaranın hali zor. Kış ayları için Erzurum'un darb-ı mesel olmuş bir sözü var " Erzurum'un fakirini rahvan, zenginini ise hamal gördüm" Doğal gaz ücreti can yakmaya devam ederken; öte yanda Palandöken gelinliğini giyerek kayak sezonunun hazırlıklarına başladı. Erzurum'da kış uzun sürse de atalarımız yağmur için "rahmet" kar içinse " bereket" demişler. Evliya Çelebi de " Dervişe sordular. Kande gelirsen. Derviş aydur: berf (kar) rahmetinden gelirem. Ol hangi diyardır dediler. Sovuktan ere-zulüm dedikleri Erzurum" cevabını verir. Bir başka şairimiz ise Erzurum'da karın yağışını şu güzel ve zarif dizelerle anlatır:
'Binlerce gözesinden içerdim
Bingöl'ümü yudum yudum
En yüksek tepelerinden seyrettim
Muhteşem güzelliğini yurdumun
Tüller giyinen bir gelin gibiydi
Kar yağarken Erzurum'