ATATÜRK Üniversitesi'nde düzenlenen 'Çağımızın Büyük Türk Şairi Şehriyar ve Şiirleri' konulu Azeri Türkçesi'nde yapılan paneli izlemeye gelen gençler, 'Heyder Babaya Selam' şiiri söylenirken duygulandılar.
ATATÜRK Üniversitesi'nde düzenlenen 'Çağımızın Büyük Türk Şairi Şehriyar ve Şiirleri' konulu Azeri Türkçesi'nde yapılan paneli izlemeye gelen gençler, 'Heyder Babaya Selam' şiiri söylenirken duygulandılar.
Atatürk Üniversitesi Ebedibayat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından MaviSalo'nda 'Çağımızın Büyük Türk Şairi Şehriyar ve Şiirleri' konulu panel yapıldı. Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden Prof. Dr. Nimet Yıldırım'ın modaratörlüğünde yapılan panelde TebrizÜniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Mohammad Mahdipour, Prof. Dr. Mohammad Khakpour, Prof. Dr. İbrahim Rençber, İran'da 1904- 1988 yılları arasında yaşayan Şehriyar'ın hayatını ve şiirlerini anlattılar. İran edebiyatında önemli bir yeri bulunan ve sağlığında 16 Mart'ın 'Şehriyar günü' olarak kabul edildiği ünlü şairin ölümünden sonra Tebriz'deki evi müze haline getirildiği belirtildi. Anadili Türkçe olan Şehriyar'ın mükemmel derecede Farsça, Arapça, Fransızca bildiği ifade eden panelistler, 1953 yılında yazılan Heyder Babaya selam şiirini seslendirdiler. Türkiye'de de çok tanınan Heyder Baba'ya selam şiirinin söylenmesi sırasında özellikle gençlerin duygulandığı dikkat çekti.
Etkinliği Fars dili ve Edebiyatı bölümüyle İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosluğu Kültür Ateşeliğinin ortaklaşa düzenlediklerine işaret eden Prof. Dr. Nimet Yıldırım, panele konuşmacı olarak Tebriz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı ile birlikte üç öğretim üyesinin katıldığını bildirdi. Prof. Dr. Yıldırım, "Şehriyar, Türk dünyamızın en büyük şairlerinden, çağımızın en büyük Türk şairi Şehriyar ile ilgili bir panel gerçekleştiridik. Şehriyar'ın hayatı, şiirleri, şiirlerindeki romantizm anlatıldı. İran Edebiyatının gazel tarzının babası olarak bilinen Şirazlı Hafız'ın etkisinde kalmış bir şair olan Şehriyar'ın hayatı, şiirleri ve Heyder Baba'ya selam adlı şiiri üzerinde durduk. Şehriyar'ın özellikle Heyder Baba'ya selam adlı şiiri irdelendi. Bu panelimizde ilk defa farklı bir yol denedik. Panelimizin dili Tebriz, yani Azeri Türkçesi'ydi. Bunu yaparken de şunu hedefledik. Erzurum ile Tebrizarasında konuşulan dilin birbirine ne kadar yakın olduğunu göstermek. Farklılıkların ne kadar az olduğunu dinleyicilere bir nebze de olsa anlatabilmekti. Bunda da sanırım başarılı olduk. Çünkü ortak kelimelerimiz çok fazla. Zaten aynı dili konuşmaktayız. Ancak TebrizTürkçesi'nde Farsça kelimeler çok daha yoğun. İki dil arasındaki farkı da böylece bir nebze olsun göstermeye çalıştık" diye konuştu.
-----KUTU------
Heyder Babaya selam
Heyder Baba, ıldırımlar şakanda/ Seller, sular şakkıldayıb akanda, /Kızlar ona saf bağlayıb bakanda, Selam olsun şevkatize, elize, /Menim de bir adım gelsin dilize.
Heyder Baba, kehliklerin uçanda,/ Göl dibinden dovşan kalkıb, kaçanda, /Bahçaların çiçeklenib açanda, /Bizden de bir mümkün olsa, yad ele, / Açılmayan ürekleri şad ele.
Bayram yeli çardakları yıkanda,/ Novruz gülü, kar çiçeği çıkanda,Ağ bulutlar köyneklerin sıkanda, /Bizden de bir yad eyleyen sağ olsun,/
Derdlerimiz koy dikkelsin dağ olsun. Kaynak: sondakika.com