Fark etsek de etmesek de hayatımızın her alanında kullandığımız bir malzeme olan Naylon, 28 Şubat 1935’de Kimyager Wallace Carothers tarafından Amerika da icat edildi. Bundan 63 yıl önce, 1955’te ilk kez ABD’deki bir markette naylon poşet kullanıldı. Ticari adı “Naylon 6” ve “Naylon 6,6” olan naylon, kimyada plastik grubu olarak isimlendiriliyor. Ağırlıklı olarak petrol ürünleri ve türevlerinden imal edilen plastikler, yüzlerce, binlerce küçük moleküllerin birbirine zincir gibi eklenmesinde elde edilen büyük moleküllerden oluşuyor. Moleküllerin birbirine çok güçlü bir biçimde eklenmiş olması, plastiğin, naylonun ortadan kaybolmasını zorlaştıran en önemli etken. Plastiğin çevre kirliliğine yol açan tarafı da bu zaten. ABD’de 1950’lerden itibaren yaygınlaşmaya başlayan süper marketler, naylon poşetler için iyi bir pazar olarak görüldü. Yaklaşık 20 yıl boyunca ABD’de kullanımı iyice yaygınlaşan plastik poşetler, 1970’lerden itibaren başka ülkelerde de piyasaya çıktı. Türkiye’de ise 1980’lerin ortalarından itibaren, yeni yeni açılan büyük marketlerde poşetkullanımı da başladı.
Bu kullanımın başlaması ile zaten çevreye duyarlılığı az olan Ülkemizde çevre kirliliği de had safhaya ulaştı.Hükümet bu çevre kirliliğinin önüne geçmek için bir takım tedbirler almaya başladı,bunlardan birisi de 1 ocak ta başlayacak olan naylon poşetlerin ücret ile satılması kararı.
Ancak şahsi kanaatim naylon poşetin ücretli olmasının çevre kirliliğinin çok da önüne geçmeyeceği yönünde.Yani poşet ücretli olunca çevreyi kirletmeyecek mi ?
Kaldı ki zaten biz tüketiciler poşeti sadece bakkal dan,market ten taşıma için kullanmıyoruz ki.
O poşet marketten eve veya işyerine gelince hemen hemen her evde bulunan çeşitli şekillerdeki cicili biçili poşet saklama kaplarının içine giriyor ve yeni görevini beklemeye başlıyor.
Yeni görevleri arasında birinci sırada çöp poşeti olma işi var,
saklanacak herhangi bir şeyin içine koyulup Buz dolabında,kilerde,dolapta muhafaza etme görevi var,
Poşet işyerinde ise satılan ürünün onun içine koyulup ikinci defa nakliye görevi var,
terziye giden söküğe, tamirciye giden ayakkabıya,pikniğe giden insanların mangal malzemelerine ambalaj ve taşımacılık görevi var,
Yağmurda kafaya şapka,çamurda ayakkabıya galoş,maçta içine koyduğun gazete ile minder görevi var,
Kurban bayramında etlere hisseyimuhafaza, Ramazan bayramında çocukların arifeliklerine kap olma görevi var,
Çocukların uçurtması, kızağı v.s.olması ile oyun arkadaşlığı var,
Yani bu cefakar ve vefakar naylon poşetlerin günlük o kadar faydası var ki sayma ile bitmez.Ama paralı olunca çevreyi kirletmez diye bir kural yok.
Bu naylon poşetleri günah keçisi ilan edince iş tamam mı ?
Ya peynirin ambalajı, ya sütün ambalajı, ya meyve suyunun ambalajı,
Ya toz deterjanın,sabunun, tuvalet kağıdının v.s. nin ambalajı ne olacak.
Piyasa da satılan ürünlerin kahir ekseriyeti naylon ambalaj içerisinde.Bunların naylon ambalajı çevreyi kirletmiyor mu ?
Vallaha bana göre bu cefakar naylon poşetler masum.
Boşuna paralı yapıp da birilerini zengin edip insanları da mağdur etmeyin.
Ha illa da çevre kirliliğini önleyeceğim diyorsanız; belli bölgelerde kuracağınız toplama merkezlerinde kullanılmış poşetin tanesini 35 kuruştan alın bakın size dünyanın poşeti geliyor mu gelmiyor mu ?
Bu arada unutmadan ekleyeyim; son zamanlar da sosyal medya da yapılan bir çağrı var neymiş efendim poşet uygulamasını protesto için 1 ocak ta marketlere gidip sepetleri doldurup kasada okuttuktan sonra bırakıp çıkalım.Bu protesto bence asgari ücret ile çalışan kasiyerlere eziyetten başka bir işe yaramaz.Yazıktır personele kıymayalım.