Erzurum Matbaa, Kırtasiye ve Tabelacılar Esnaf Odası Başkanı Hikmet Karaca, “Haçlı oyunları karşısında pes etmemeliyiz” dedi.
ERKHABER / ERZURUM-Erzurum Matbaa, Kırtasiye ve Tabelacılar Esnaf Odası Başkanı Hikmet Karaca, “Haçlı oyunları karşısında pes etmemeliyiz” dedi.
Karaca; yaptığı yazılı açıklamada, “Tunus, Cezayir, Lübnan, Ürdün, Montanya, Sudan, Umman, Suudi Arabistan, Mısır, Cibuti, Fas, Irak, Bahreyn, Libya, Suriye ve Kuveyt’te “Arap Baharı” adı altında katliamlar yaparak yönetimleri ele geçiren haçlılar, final oyunlarını da Türkiye üzerinden oynatmaya devam ettiriyorlar, içerideki hain ve satılmışlarla beraber aynı hareket içerisinde olan haçlıların, bize uyguladıkları silah, ticaret ve finansal ambargoların altında ezilmeyeceğimizi, bu olumsuzlukların üstesinden en kısa sürede geleceğimizi, birlik, beraberlik içerisinde ve de Allah'ın izni ile bu hain batağından ağır yaralar almadan çıkacağımızı umuyorum. Bizler de bütün bu haçlı oyunları karşısında asla pes etmemeli ve Müslüman kanına batan haçlı kafirin dişlerini kökünden sökmeliyiz. 15 Temmuz'dan sonra sağladığımız "Millet" olma yolundaki direncimizi de kaybetmeden kutlu yürüyüşümüzü devam ettirmeliyiz. Haçlılar, kendilerine yıllarca köpek gibi sadık kalan ve Türkiye’de asker, polis, genç, yaşlı, çoluk, çocuk demeden Müslüman vatandaşlarımızı kalleşçe katleden vatan haini PKK’lıları ve FETÖ’cüleri taltif ederek saraylarında, meclislerinde ve senatolarında ağırlamaya başlamaları, öteden beri bize karşı olan sinsice düşmanlıklarını yavaş yavaş açığa vurmaya başladılar” dedi.
Hikmet Karaca, daha sonra şunları söyledi, “Emperyalist güçler, Hristiyan alemini millileştirerek millet olma çabasında büyük aşama kat ederken, Müslüman ülkeleri halklarını cemaatleştirerek o ülkeleri kolayca yönetebilme taktiğini uyguladılar. Onlar da biliyorlar ki cemaatlerden millet değil emir kulu mürit çıkar. Cemaatçilik insanları etnik, mezhepçilik ekseninde ayırarak parçalanmalarına, güçsüzleşmelerine sebep olmaktadır. Bunun örneklerini günümüzde bazı ülkelerde görmekteyiz. Oysa milli ve manevi duyguların gelişmesi millet olabilmenin baş etkenidir. Cemaat müridi olarak iradeni şeyhlerin eline teslim etmektense milli şuuru geliştirerek Millet olma şerefine erişmek ilk tercihimiz olmalıdır. Günümüzde cemaatlerde el etek öpüp halden hale girenler bir kez daha düşünmeli, özgür, demokrat, düşünebilen, fikir beyan edebilen bireyler olabilme hazını yaşamalıdırlar.” dedi.