Siyasî ve ideolojik körlük içinde olanlar eleştirel ve bilimsel düşünmenin önündeki büyük engellerdir. Siz ne derseniz deyiniz, ne yazarsanız yazınız yorumlarında ezberlerini tekrar ederler ve onun ötesine geçemezler. Analiz etmek istemezler ve anlatılık düşünmekten korkarlar. Bu tür insanları yazılarımda ve zaman zaman yaptığım hakaret içermeyen seviyeli, ancak eleştirel paylaşımlarima yaptıkları yorumlarında da görüyorum.
Olumsuz olsa da yorum yapmaktan çok hakarete varan ifadelerini görüyorum ve üzülüyorum. Az da olsa Erzurumlu bazı arkadaş ve hemşehrilerimde de bu anlayışta olanları da görüyorum. Bir kısmına engel koymak zorunda kaldığım için de hakikaten çok üzgünüm. Yoksa hakarete varmayan her türlü olumsuz yorumlara açık bir insanım. Zira "Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar" Herkesin aynı şeyleri düşündükleri ve aynı şeyleri yaptıkları toplumlara sağlıklı toplum denilebilir mı? Farklı olmak, farklı düşünmek elbette zenginliğimizdir.
Bu vesiyle meramımı anlatabilmek için, Farsça'dan Türkçemize geçen bir güzel değimi paylaşmak istiyorum. "Men çi gûyem; tamborem çi zened" Türkçesi şöyle: Ben ne söylüyorum. Tamburam ne çalıyor"
Sonuç; eleştirel ve sorgulayıcı düşün ama hakaret etme.