BAY ve milli ara nedeniyle 3 haftalık aranın ardından yeniden Erzurumspor'a kavuştuk...
Balıkesirspor maçıyla vedalaştığımız takımımızı bıraktığımız yerde bulduk...
Tıpkı o maçta olduğu gibi müthiş bir ilk yarı, atılan 2 gol, kaçırılan goller ve ikinci yarıda ortadan kaybolan, taraftarlarını korku tünelinin içerisine sokan, rahat geçen 45 dakikanın zevkini kursağında bırakan Erzurumspor...
Hakikaten inanılır gibi değildi...
Siyahla beyaz gibi...
Birbirinden alakasız iki takım...
Niye böyle oluyor, neden oyuncular ikinci 45 dakikayı bu kadar "gevşek" oynuyor?
Bu sorunun cevabını bulmak ve tedavi yapmak teknik direktör Erkan Sözeri'nin işi...
İnanıyorum yapacaktır da!
Biz kendimizce bu soruya cevap bulmaya çalışalım isterseniz...
Bir kısım taraftarın "Erkan Sözeri takımı geri çekiyor" söylemlerine katılmıyorum...
Aynı kadro, aynı diziliş, aynı sistem...
...Ve kenarda takımı ayağa kaldırmak, canlanıp, öne çıkması için çıldıran bir teknik adamın, takımı geriye çektiğine inanmam imkansız...
Peki sorun ne?
Birebir Futbol'da da söylediğim gibi, adına ister ciddiyetsizlik, ister disiplinsizlik, ister laubalilik, ister rakibi küçümseme, isterse de 'maç bitti' havasına girmek deyin...
Ne derseniz deyin...
Sorunun saha içerisinde olduğuna inanıyorum...
"Nasıl olsa artık kazandık" düşüncesiyle ikinci yarıya çıkan takımın, Balıkesirspor ve Boluspor maçlarında "kazın ayağı öyle değilmiş" diyerek, gerçeği gördüklerine inanmak istiyorum...
Takımımız hakikaten çok tecrübeli oyuncularla kurulu...
Kaptan Yumlu, Szumski, Aykut, Orhan Ovacık, Hasek, Novikovas, Gökhan Alsan, Eren Tozlu, Olanare...
Hepsi birer tecrübe timsali isimler...
Ama eğer bu tecrübeliler, "nasıl olsa kazandık" psikolojisine giriyorlarsa, sıkıntı orada...
Bu tecrübedeki oyuncuların, her an maçın dönebilme ihtimalini, futbolda ciddiyetin çok önemli olduğunu anlatmasını beklemek hepimizin hakkı...
Takım, ciddi oynadığında, tempo yaptığında ve takım oyunu oynadığında neler yapabileceğini, son maçlarda göstermeye başladı...
Aynı şekilde ciddiyeti kaybettiğinde de neleri kaybedeceğini ortaya koydu...
Tuzla maçıyla birlikte ciddiyetin elden bırakılmadığı takımı sahada görmek arzusundayız...
Erkan Hoca ve talebeleri bunu da başaracak, gereken tedbirleri alacak, inanıyorum...
Son söz de taraftara...
Tabii ki maça gelip, tribündeki yerini alanlara değil, TV başında oturup, takımını yalnız bırakanlara...
Hani soruyorsunuz ya, "ikinci yarı bu takım niye duruyor?" diye...
Cevabını vereyim:
Siz o tribünleri boş bırakırsanız, takımın durduğu anlarda o oyuncuları ayağa kaldıracak kimse de olmaz...
Taraftar itici ve büyük güç ama TV başında oturup, sosyal medyada esip gürleyen değil...