İran üzerindeki ambargoların kalkmasıyla Türkiye'nin ihracatında iyi bir yükselme olacağı yönünde beklenti olduğunu belirten Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı ve Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Üyesi Nihat Altay; “İran pazarı gelişmekte olan doğ
ERKHABER / EKONOMİ - Doğu Anadolu’da göçün nedenlerinden birincisinin işsizlik, ikinci nedeninin ise kışların sert geçmesi olduğunu söyleyen Nihat Altay, “Göçü önlemek ve işsizliği azaltmak için İran hedef ülke seçilebilir. Doğu Anadolu bölgesinde kurulacak bir serbest bölge veya ortak sanayi bölgesi veya ikiz fabrikalar gibi projelerin birinin dahi hayata geçirilmesi ile tüm bölge halkı her yönden etkilenecektir. Nüfusu 81 milyon ve halkın yüzde 50’den fazlası 35 yaş altı genç nüfus olan İran ülkemiz için bir fırsattır.
Erzurum’da kapatılan serbest bölge şartları ile günümüz şartları farklıdır. En büyük fark ise potansiyelleriyle İran’ın hedef pazar olmasıdır. Erzurum’da yapımı devam eden lojistik köy ve Doğu Anadolu’da ihracat amaçlı yapılacak bir yatırım ile doğu illerinde ki ticaret hacminin üst seviyeleri yakalayacağı tahmin ediliyor. Ülkemizle birçok ortak kültürel değerlere sahip olması, İran nüfusunun yüzde 40’ının Türk kökenli Azeri olması ve Türkçenin yaygın konuşulması nedeniyle Doğu Anadolu’da kurulacak bir serbest bölge veya ortak sanayi bölgesi veya ikiz fabrikalar gibi projelerle gerek Türk gerekse İranlı müteşebbisler aynı ortamda ortak hareket ederek ülkemize katkı sağlayacaktır” dedi.
Girişimcilerin İran’a yoğunlaşmalarında fayda olacağını anlatan Altay, “Pek çok firma, İran’da nakliye masrafları ucuz olduğu için kendi distribütörlükleri yerine İran’da ki ticari acenta ve distribütörlük aracılığı ile iş yapma biçimini tercih etmektedirler. Bu tercihle bölge illeri için ulaşım maliyetlerinden elde edilecek avantaj fırsata dönüşmektedir. Lojistik olarak bakıldığında İran’a en hızlı servis verebilecek ülke olarak Türkiye, bölge olarak doğu Anadolu bölgesidir. İhracatçılar Birliğinden edindiğimiz bilgilere göre ihracatta fırsata dönüştürülecek ürünlerin birkaçı şöyledir.
Ortadoğu’da İran, Suudi Arabistan’dan sonra en büyük kozmetik ürünleri tüketen ülkedir. Nedeni genç nüfusun fazla olmasıdır. Ve İran kozmetik ürünlerinin büyük kısmını ithal etmektedir. Bu bağlamda, ambargo sonrası İran toplumunun kişisel bakımla ilgili bu zaafı ülkemizde kozmetik sektörü için önemli bir fırsata dönüştürülebilir.
Son yıllarda Türkiye’nin İran’a yaptığı yumurta ihracatında % 55 azalma var. Bunun yanında İran tavuk eti ithalatını lojistik olarak uzak bir pazar olmasına rağmen ağırlıklı Brezilya’dan yapmaktadır. Ürün fiyatta yapılacak bir iyileştirme ile yumurta ve kanatlı hayvanlar bazında ticaret hacminin artması öngörülüyor.
Tekstilde ve ayakkabıda İran halkının gözünde Türk malları çok prestijli olup, daha ucuz olan Hindistan, Pakistan ve Çin ürünleri yerine daha pahalı olan Türk malları tercih edilmektedir. Sadece tekstil ürünü değil tekstil makinelerini yenilemek için kolları sıvayan İran’a tekstil makinaları da ülkemiz için fırsat doğurabilir.
Ayçiçeği ve bitkisel yağlar gibi tüketim ürünlerinde de önemli oranda talebin artacağı tahmin ediliyor.
Ambargo sonrası konut vb alanlarda oluşacak gelişme doğru orantılı olarak mobilya sektörüne de kaldıraç etkisi yapacaktır.
Halı, kilim ve yer kaplamalarında Türkiye’nin İran’a olan ihracatı %37 azalmıştır. Bu ihracat eski düzeye getirilebilir.
İran’ın ürettiği bir otomobil sanayi var, lüks araçları var. Ancak bu araçlar tabana yaygın düzeyde değil. Lüksüne düşkün olan İran halkının araç alımlarını tabana yaymak için yoğun bir isteği var. Bunun yanında İran’ın en büyük sorunlarından birisi düşük kaliteli araç yedek parçasıdır. Bu nedenle kaliteli yedek parça ihracat için önemli bir potansiyele sahiptir.
İran tıbbi cihazlar endüstrisinde yüzde 90’a yakın oranla ithalata bağımlı bir ülkedir. Bu fırsattan yararlanılabilir.
Temizlik malzemeleri İran’ın ihtiyaçları arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Son zamanlarda Türkiye’nin İran’a ihracatı % 46 azalarak 10 milyar dolardan 4 milyar dolara gerilemiştir. Bu ihracatın önümüzde ki 2 yılda girişimcilerin de atağı ile yeniden 10 milyar dolara çıkabileceği öngörülüyor.
Türkiye’nin ekonomi girişimcileri, özellikle Doğu Anadolu’da ki girişimciler her türlü masrafı devletin sağladığı teşvik ile (konaklama, yol, yemek) İran’da ki çeşitli sergi ve fuarlara güçlü bir varlık göstermelidirler. Ayrıca ihracat yapacak firmalara devletin teşvikleri çok fazla olup bu teşviklerin neler olduğunu ihracatçı birliklerinden öğrenilebilir” şeklinde konuştu.