Buruk olduğumuz aziz Atatürk'ün ölüm gününde; Azerbaycan ordusundan gelen sevinçli bir büyük zafer:
28 yıldır Ermeni İşgal altındaki Karabağ'da; Fuzuli, Cebrail, Zengilan, Gubatlı ve straietik önemde ve değerde Azerbaycan'ın incisi, şah damarı, sanat ve kültür merkezi Şuşa dahil şehirlerinin zorlu bir savaşla geri alınmasından sonra; Ağdam, Kelbecer ve Laçin rayonları da yeniden kardeş ve can Azerbaycan'ın olacak...
Azerbaycan'ın topraklarındaki Ermeni işgali Azerbaycan ordusunun gücü karşısında sona eriyor. Putin'in mağlup olan Ermenistan'a ve dağılan ordusuna uzattığı can simidiyle sağlanan barış antlaşmasında; çetin geçeçek müzakerelerin başında iki ülke arasındaki ihtilafın ana unsurunu oluşturan Ermenilerin özerklik ilân ettikleri Azerbaycan'ın tarihi toprakları ve ayrılmaz parçası Yukarı Karabağ'ın statüsünün belirlenmesidir. Bu ihtilâflı sorunun yanı sıra bir diğer husus da Ermenilerin israrla talep ettikleri Yukarı Karabağ'ı Erivan'a bağlayan "Laçin Koridoru" olacaktır.
Barış masasındaki zorlu müzakerelerden biri de Nahçivan'ı Azerbaycan'a ve bir bakıma Türkiye'yı bütün Türk dünyasına bağlayacak ve Türk coğrafyalarını birbirinden ayıran, vaktiyle Azerbaycan toprağı olan "Zengezur bölgesi" üzerinden bir geçiş koridorunun sağlanıp sağlanamayacağı yönündeki Azerbaycan'ın talepleri olacaktır. Temennimiz barış masasında Türkiye'nin de yer alması ve paha biçilemez hayatı önemde ki "Zengezur Koridoru"nun açılmasının sağlanması, Azerbaycan'ın işgal edilen tüm topraklardanın iadesiyle hakkının ve haklılığın teslim edildiği kalıcı bir anlaşmanın sağlanmış olmasıdır.
Bu zaferle; Ermeni vahşetinden ve katliamlarından şehir ve köylerini terketmek zorunda bırakılan bir milyonu aşkın "kaçgın"nın (muhacir) yeniden kadimden beri "ata-dede yurdu öz topraklarına" ve harap edilen evlerine dönecek olmalarıdır.
Nihayet bu zaferle; Hocali' de insanlık dışı bir vahşetle katledilen şehitlerin ruhları bir kez daha huzur bulacak ve bir kez daha şâd olacak...
Azerbaycan "Mili Marşı"nın ve "Çırpındı Karadeniz/ Bakıp Türk'ün Bayrağına" ezgisinin müellifi, 1937 yılında Stalin'in gülleleriyle şehit edilen Ahmet Cevat dün-bugün işgal edilen ülkesine ve insanlığa şu duygulu mısralarla esleniyordu:
"Soranlara anlatayım men bu yurdun nesiyem
Men ciğnenen bir ölkenin hak bağıran sesiyem"
Özlemle beklenen Azerbaycan'ın büyük zaferi kutlu olsun...
