Rahmetli Kemal SUNAL’ın Tosun Paşa filminde Tellioğulları’nın bir küçük eniştesi var.
Cüssesine bakmadan atarlanması, kabadayılık etmesi, bağırması, kavga gürültüsü v.s.
Ama neticede ortada bir şey yok hep fasa,fiso.
Dün Meclis Bütçe Görüşmelerinde Savunma Bakanlığı bütçesi görüşülürken CHP’nin küçük eniştesi 1974 Manisa doğumlu Gurup Başkan Vekili Özgür ÖZEL’in, 1952 Yılında Kayseri’de doğup 1974 yılında (yani Özgür ÖZEL 2 yaşındayken) Kara Harp Okulu’ndan mezun Olan Genel Kurmay Eski Başkanı, Şimdiki Türkiye Cumhuriyeti milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi AKAR’a edep ve saygıya sığmayan bir terbiyesizlikle bağırıp,çağırıp hakaretvari konuşması ile bu filmi ve o sahneleri akılma getirdi.
15 Temmuz Hainliğinde Kafasına silah dayanan ve yine de o iki sayfa bildiriyi imzalamayan Paşa’ya yapılan bu haksızlık Mutedil, milliyetçi, vatansever insanları rahatsız ederken, bir kısım Türkiye düşmanı ve liboş takımı içinde adeta saldırmak için bahane oldu.
Sayın Hulusi AKAR orada kafanıza silah dayandığında kaç kişi bunu yapmaz? Yatağa yatınca düşünün derken aslında düşünmelerine de gerek yok; çünkü CHP nin eski Genel Başkan Yardımcısı, eski Musul Başkonsolosu ve milletvekili Öztürk YILMAZ’ın kafasına Deaş Teröristleri silah dayadığında anında Muhasebeci Kenan olmuştu.
CHP de Genel başkan olmak Türkiye’nin meselelerine çözüm önerileri sunmaktan daha öncelikli. Özgür ÖZEL’de bunu bildiğinden olsa gerek Kemal KILIÇDAROĞLU’nun koltuğunu kapmanın yolunun böyle küçük eniştelikler yapmaktan geçtiğini düşünüyor.
Konuşmadaki o parmak sallamalar, göz bebeklerinin patlayacak gibi dışarı çıkması, gırtlağını yırtarcasına avaz avaz bağırmak, bu nedir ya ,nasıl bir şirretlik.
Yani tribünlere oynamakta bir beis görmüyor, bunun meyvelerini de sol cenaha ait ne kadar Tv ve basın var ise oralarda sahiplenilmesi ve gündem olması ile alıyor.
Ülkemiz, sınırımızda bir savaş içinde iken ve bu savaşta Ordumuz teröristlere yeni bir operasyon yaparken hem de kapsamlı daha büyük bir operasyonun eli kulağında iken Milli Savunma Bakanlığı’na ve Onun nezdinde Sayın Hulusi AKAR’ a pervasızca saldırmak kimleri memnun eder bir durup düşünmek lazım.
Hep diyoruz ya Türkiye de çok ciddi bir muhalefet problemi var. Milli manevi herşeye saldırmayı muhalefet etmek zanneden bir güruh var.
Her türlü terör örgütüne sırtını dayadığını söyleyen bir partinin teröristlerinin leşleri kaldırılırken cenazelerine gidin sonrada biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz deyin,
Mustafa Kemal’in askerleriyiz deyince, Sırrı SAKIK kalksın size it sürüleri desin ona da sesiniz çıkmasın,
Türkiye İran savaşı olursa İran’ın yanında yer alırım diyen eski milletvekiliniz Eren ERDEM’e sesiniz çıkmasın,
Terör örgütü hendek kazarken alkışlayın sonra da Mecliste Adam gibi adam olan Hulusi AKAR’a saldırın, tıpkı teröristlere dünyayı dar eden Süleyman SOYLU’ya saldırdığınız gibi.
Yoksa Hulusi AKAR’ın Memleketi Kayseri de Cami yaptırması mı sizi rahatsız etti, gerçi yediği bir bölü dört domuzun resmini sosyal medya da paylaşan bir il başkanınız var iken ,şehitlerden bıkan, ezandan rahatsız olan bir vekili barındıran partinin cami yapımından da memnun olması beklenemez ya.
Genel Başkanları Kemal KILIÇDAROĞLU, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün ATALAY ve Washington Portakalı’nın Fransa’ da ki Sarı yeleklilere özenip halkı sokağa çağırması, Mecliste Hulusi AKAR’a yüklenmeler falan hep bilinçli olarak bir provokasyonun zemin etütleri.
Genel seçimlerde her evden bir oy diyerek Meclise soktukları bölücülerin yerel de de başarılı olması için o bölgedeki radikallere de bir işaret verilmesi lazım.
Yerel seçimlerden önce Cumhur İttifakını bozmak için ellerinden gelen her şeyi yapacak olan gözü dönmüşler seçime kadar bu tür atraksiyonlara devam edecekler, görüntü onu gösteriyor.
İnşallah Allah Türkiye ye aklı başında bir Ana Muhalefet Nasip eder de Hepimiz rahatlarız.
Hocam cok guzel ozetlemisiniz ve anlatmisiniz sayfamda paylasacagim t3brik ederim