Diyanet İşleri eski Başkanlarından Sayın Lütfü Doğan hayata veda etti. Erzurumlu olmamakla birlikte Milli Selamet Partisi'nden 1973-1980 arasında, iki dönem Erzurum Senatörü olarak; 1991'den itibaren de 3 dönem de Gümüşhane Milletvekili olarak TBMM'de yer almıştı. Bu sakin ve ilmiyle mütesanip vakur ve erdemli insanı ölüm gününde hayırla, rahmetle anarken; rahmetli Naim Hoca'ya ait yaşanmış bir anektodu hatırladım.
Yıl 1979. Kısmı senato seçimleri yapılmakta. Erzurum Cumhuriyet Senatosu'nda üç senatörle temsil edimekte. 1979 yılında yapılan kısmı senatör seçimlerinde Erzurum'da Adalet Partisi'nden Naci Gacıroğlu ve Selahattin Deniz, Milli Selamet Partisi'nden Diyanet İşleri eski Başkanı Lütfü Doğan, CHP'den Selahattın Baburoğlu ve MHP'den ise Eğitim Enstitüsü Müdürümüz ve ağabeyimiz Rıfkı Yazıcı aday.. Partilerin sıralamadaki diğer adaylarını şimdilik hatırlayamadım.
Seçim sürecinde bir grup fanatik MSP'li Naim Hoca'yı küçücük kuyumcu dükkanında ziyaret ederler ve senatör adaylarını Hoca'ya sorarak fikrini almak isterler. Naim Hoca gelenlere " Ola müslümanlar elbette sizin adayınız en iyi adaydır. Şeyhülislâmlık makamında bulunmuş, dini bütün değerli bir zat. Adalet Parti adayları ise yiyen içen adamlar. MHP'nin adayı da iyi bir insan" der. Peki Hocam sen oyunu kime verceksin dediklerinde; "Ben oyumu Selahattin Deniz ve Naci Gacıroğlu'na vereceğim" Ama Hocam bu nasıl olur? Bizim adayımızın en iyi aday olduğunu söylemiştin, şimdi ise kalkmış oy vermeyeceğini söylüyorsun dediklerinde, "Ola müslüman siz bana adayları sordunuz, partileri sormadınız ki? Ben adaylara ait görüşümü söyledim. " Ola bilirsiniz ki ben Adalet Partili'yim. Size nasıl oy veririm. Benim siyasette yolum da cizgim de belli. Haydi işinize diyerek gelenleri yolcu eder.
Rahmetli Naim Hoca iyi bir Adalet Partili, iyi bir Galatasaraylı ve iyi bir Erzurumspor taraftarıydı. Bu espirili olayı Naim Gölleroğlu Hocamız'dan bizzat dinlemiştim. O'nu rahmetle anıyorum.