Kadınlar günü münasebetiyle katıldığı bir programda “Erzurum’a baktığımız zaman bayanlar şanssız. Ekonomik açıdan özgür değiller, istedikleri şeyi yapamıyorlar. Canım sıkıldığı zaman gece 10’da da caddede tek başıma yürüyebilmeliyim. Kimse de bana ne arıyorsun burada bu saatte demesin. Acaba farklı bir amacı mı var diye düşünmemeli. Bir parkta tek başıma yürüyebilmeliyim. Ama yürürken de rahatsız edilmek istemem. İstanbul’da Ankara’da nasıl yürüyorsam Erzurum’da da öyle yürümek isterim” diyen Kadın Doğum Uzmanı Demetsay Kömeç, bu sözlerinden ötürü 2 gündür adeta “linç” ediliyor…
Sosyal medyada gündem bu…
Sadece sosyal medya mı?
Siyasetçisinden, sivil toplum kuruluşlarına, gazetecisinden, kadın derneklerine, iş insanlarına kadar hemen herkes yazıyor, çiziyor, idam sehpasını koyup, Demetsay Kömeç’i “idam” ediyor…
Sayın Kömeç, dün sosyal medyasından “yanlış anlaşıldım”, “kurduğum cümleler sanırım yayın heyecanı ile anlamını bulmamıştır”, “Kırdığım, incittiğim her kim ise özür dilerim” diyerek, yaptığı “gaf”ın farkına varmış ve özür dilemiştir…
Kendisinin de “özür” dilediği bir açıklamanın doğruluğu veya yanlışlığı değil benim konum…
Beni asıl rahatsız eden siyasetçilerin, sivil toplum kuruluşlarının, gazetecilerin daha 1-2 ay önce ortaya çıkan Kuran Kursu’nda 7 erkek çocuğunun tecavüz edilmesine sessiz kalıp, bu hadisede “kükreyen aslan”a bürünmesidir…
Peşi sıra açıklamalar yapan siyasetçiler…
Mesela AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban…
Sayın Ban, sizin 7 çocuğun tecavüze uğramasıyla ilgili söyleyecek bir lafınız yok mu?
Doktor Kömeç’e karşı duyarlılığınızı tecavüze uğrayan çocuklara neden göstermediniz?
Tecavüz olayının ört-bas edilme girişimlerine neden sessiz kaldınız?
Vali Bey’den habersiz kapatılan ve sadece “maaş kesme cezası” ile geçiştirilen dosyaya neden müdahale etmediniz?
Soruyorum, Demet Hanım’ın açıklamaları mı yoksa hem de Kuran Kursu’nda tecavüze uğrayan çocuklarımızın yaşadıkları mı daha çok yaralayıcıdır?
Demet Hanım’a uzun uzadıya cevaplar verdiğiniz gibi neden Erzurum Müftüsü hakkında iki kelam etmediniz?
Ya da Demet Hanım’ın açıklamalarını “onaylayan” programın moderatörü Mevlüt Özben’e neden iki kelam etmediniz?
Dolayısıyla biraz samimiyet Sayın Ban, biraz samimiyet!
Tüm sorular, konuyla ilgili açıklamalar yapan diğer siyasetçiler için de geçerlidir?
Peki ya STK’lar…
Çocuklarımızın tecavüze uğraması karşısında “lal” olan sizlerin bugün konuşmalarınızın samimiyetsizliğine ne diyeceğiz…
Ya bugün kaleminden kan damlayan, “Semtlerine dahi uğramayın” diye halkı kışkırtmaya çalışan böyük böyük gazeteciler, sahi 7 çocuk tecavüze uğrarken, neyle meşguldünüz?
Hangi önemli haber dosyaları üzerinde çalışıyordunuz ki 7 çocuğumuzun hayatının karartılması, ailelerinin perişan olması sizin ilginizi, Demet Hanım’ın açıklamaları kadar çekmedi?
Özetleyecek olursak ortada ciddi bir samimiyetsizlik var…
Sonuç olarak, siyasetçisinden, gazetecisine varıncaya kadar, tecavüze kayıtsız kalıp, Demet Hanım’a karşı “kükreyen” herkes, samimiyet testinde sınıfta kalmıştır…
on numara bir yazı binlerce teşekkürler gazetecilik budur işte
Erk haberin hepsi bugün neden Demet Kömeç in avukatlığına soyundu ? 7 çocuğa olan olayı sizde 1 er yazıyla gecistirmedinizmi? İlla muhalefet olacaksınız illa birilerine yalakalık yapacaksınız illa farklı takilacaksiniz..