Yurdun dört bir sathında olduğu gibi Erzurum’da da demokrasi nöbetleri tüm coşkuyla devam ediyor.
ERKHABER / GÜNCEL - Yakutiye Kent Meydanı’nda süren Demokrasi Nöbeti’nin 10. gününde Erzurumlular ay yıldızlı Türk bayraklarıyla FETÖ ve paralel yapıyı telin ederek, okunan Kur’an-ı Kerimler şehitlerimizin aziz ruhlarına hediye edildi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, demokrasi nöbetinde halka hitaben yaptığı konuşmada, darbe gecesi kaza ve kadere iman etmiş kahramanların şüheda mertebesine yükseldiğini ifade etti. Sekmen, şunları kaydetti: “15 Temmuz gecesi vatan sırrına eren 246 şehidimiz Hakk’a yürüdü. Kaza ve kadere iman etmiş olan aziz milletimiz, o kanlı gecede, ‘Zafer Allah’ındır ve zafer inananlarındır’ diye haykırdı. Milli irade için, hürriyetimiz için, tankın önüne yatan, topun ve tüfeğin önüne göğsünü siper eden bu asil millet, 15 Temmuz’da bir kez daha Tük Milleti’nin asla esir edilemeyeceğini, şehit kanıyla süslenmiş al bayrağın gönderden indirilmeyeceğini, minareden yükselen ezan seslerinin asla dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan etti. Bu millet, Türk’ü ile Kürt’ü ile Laz’ı ve Acem’i ile Sünni ve Alevi’si ile bütün partileriyle, bütün görüşleriyle bu meydanlarda demokrasimiz için haykırdı. Bu meydanlarda sadece bir görüş, bir parti yok. Bütün partiler 81 vilayette meydanlarda. Bu meydanlar millet meydanı, aziz milletimizin meydanı. Bunun için bu meydanları asla terk etmeyeceğiz. Sizlerin belediye başkanı olarak hep bilirim ki demokrasi denilen idare yerelden başlar, yerelden. Eğer demokrasiyi yerleştirmek istiyorsak, eğer millet hâkimiyetini devam ettirmek istiyorsak bilelim ki bu yerelden başlıyor ve yerelden genele doğru yani Başkent Ankara’ya doğru gidiyor.”
“ZAFER HAKK’A İNANANLARINDIR”
Başkan Mehmet Sekmen, Hakk’a inanan Hak aşığı aziz milletimizin meydanlarda destan yazdığını ifade etti. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Darbe gecesinden bu ana kadar, bizleri yaratan Yüce Allah’ın, ‘Zafer inananlarındır ve zafer yakındır’ ayeti kerimesini hep okuduk. Yine Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, ‘Gevşemeyin, üzülmeyin eğer inanıyorsanız, üstün olan sizlersiniz’ diye buyuruyor. Evet inandık, iman ettik. Biliriz ki, bizim canımızı ancak Allah alır, Allah. Bu inanan insanlarımız o imanlarıyla tankların önüne yattı, tanklara ‘Dur’ dedi. Size doğrultulan bu tanklar, bu toplar, bu uçaklar, bu helikopterler, bu silahlar sizin, sizin. Silahlı kuvvetlerimizde bir avuç hain onları ele geçirip yine o tank, top, uçak, helikopter ve silahları siz aziz milletimize doğrultmaya kalkıştı. Ama biz biliyoruz ki, bizim Silahlı kuvvetlerimiz, bizim ordumuz, bizim komutanlarımız halktan yanadır. Asla içlerinden çıktığı milletine, devletinin kurumlarına, halkına silah yönetmez. O hainleri hariç tutuyoruz. Silahlı kuvvetlerimize ve emniyet güçlerimize sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.”
“15 TEMMUZ BİR DEMOKRASİ ZAFERİDİR”
Sekmen, Türkiye’nin darbe gecesi gösterdiği milli duruşla yurt genelinde adeta demokrasi zaferi yazdığını bildirdi. Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Darbe girişimi esnasında gösterdiğimiz bu birlik ve beraberlik ruhu ile Malazgirt’ten Kosova’ya, Viyana’dan Çanakkale’ye kadar sayısız mücadele vermiş, izahı imkânsız zaferlerimize bir yenisini daha 15 Temmuz akşamı ekledik. İşte o 15 Temmuz demokrasi zaferi, milletimizin feraset ve istiklal ruhuyla kazanılan bir zaferdir. İmanla beslenen birlik ve beraberlik ruhuyla, bu çetin sınavı da başarıyla geçtik. Bu cennet vatanını bizlere bahşeden Rabbimize sonsuz kez hamd ve şükrediyoruz. Unutmayalım ki, bir milleti yıkmak isteyenler, öncelikle o milletin fertleri arasına ayrılık tohumları ekerek onları birbirine düşürür, birlik ve beraberliklerini bozarlar. Çünkü çok iyi bilirler ki bir olanı, beraberlik içerisinde bulunanı parçalamak mümkün olmayacaktır. Birlik ve beraberliği parçalamadan da arzu ettikleri neticeyi alamayacaklardır. Onun için milletimizin birlik ve beraberliğine göz diktiler. Bunu yıkmanın gayreti içerisinde oldular. Biz bu fitnecileri dışarıda bırakarak, 80 milyon bir araya geldik, meydanlarda toplandık. Devletimizin kurumlarına hep beraber sahip çıktık, sahip çıkmaya da devam edeceğiz. Ama o, milletimizin birlik ve beraberliğini hedef alan hainleri de ihbar edeceğiz. Yakınımız da olsa, komşumuzda olsa devletin makamlarına onları mutlaka bildireceğiz. O hainlere ve destekçilerine acımayacağız. Acırsak, acınacak hale düşeriz. İşte al bayrağımız dalgalandıkça biz hürüz, biz özgürüz. Senin dalgalanmadığın yerde ezanlar okunmaz, senin olmadığın yerde aziz milletim özgür olmaz. Sen dalgalandıkça, sen özgür oldukça bu aziz vatanımıza düşmanın ve hain satılmış işbirlikçilerinin eli asla değmeyecektir.”
