Hikâye herkesçe bilinir. İhtimal ki Hıristiyanlıktan devşirme olan sarhoş bir Yeniçeri ağası, kılığından Yahudi olduğunu anladığı birini başlamış dövmeye, Yahudi feryat figan, “Ağam durup dururken, beni neden dövüyorsun ben sana ne yaptım?” deyip sızlanmaya başlamış. Yeniçeri ağası “Siz Hazreti İsa efendimizi çarmıha germiştiniz!” demiş. Yahudi ellerini açmış: “İnsaf ağam, iki bin yıl önce olmuş!” deyince Yeniçeri ağası, “Olsun, ben yeni duydum!” demiş.
Dün yapılan açıklamayı okuyunca aklıma direkt bu fıkra geldi.
Açıklamayı yapan Erzurum İmam Hatipliler Derneği Başkanı Muhammet İkbal Çiçek. AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz’ün Aziziye teşkilatı ile yaptığı bir toplantıda mealen, “İmam Hatip’li olmak bir göreve talip olmakta ayrıcalık olmamalı, bize iş için gelen arkadaşlar bu yönlerini öne çıkarıyor. Önemli olan liyakat.” ifadelerini eleştirmiş. Olay ne zaman yaşanmış 12 Kasım’da, sol basında ne zaman haber olmuş 13 Kasım’da Muhammed İkbal Çiçek, ne zaman açıklama yapmış, 30 Kasım’da… Yani aradan tam 17 gün geçmiş. Adama “uyan da balığa gidelim.” demezler mi? Tıpkı Yeniçeri ağası gibi sormazlar mı “senin yeni mi haberin oldu” diye.
AK Partili dostlarım kusura bakmasın ama belli ki İl Başkanı Mehmet Emin Öz’e karşı parti içerisinden bir operasyon yapılıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu arkadaşa, “bir takım tepkiler olsun ki bizde genel merkeze götürelim” denilmiş. O da olayın üzerinden tam 17 gün geçtikten sonra böyle bir açıklamayı kamuoyuyla paylaşmış.
Seçim yaklaştıkça AK Parti içinde hizipleşmeler, gruplaşmalar başlamış durumda. İl Başkanı ile bazı milletvekilleri bir taraf, Belediye Başkanları bazı milletvekilleri ayrı bir taraf, ilçe başkanlarının dengeleri ayrı, Bazı milletvekillerinin dengeleri ayrı. Ayrı ayrı hesap yapanlar, kimsenin bir şey fark etmediğini zannediyorlar, ancak parti içinde yaşananlar herkesin dilinde. Anlayacağınız AK Parti Erzurum teşkilatında bu aralar hava, tıpkı ülke genelinde olduğu gibi parçalı bulutlu. Ancak bu bulutlar rahmet olan yağmurları getirmez. 27 yıldır siyaseti takip eden bir gazeteci olarak, diyorum ki, şimşekler çakabilir, gök gürültülü dolu yağabilir, fırtına çıkabilir, önüne ne varsa katıp götüren bir sele neden olabilir. Benden uyarması.