KADİR SABUNCUOĞLU yazdı...
VALİ Ahmet Altıparmak, Erzurum'da 3 yıllık görev süresini tamamladı.
Denizli'ye atanan Altıparmak, şimdi veda ziyaretleri yapıyor.
Geldiği günden itibaren karamsarlıkla mücadele etti.
Hep bardağın dolu tarafından baktı.
İyi bir hatipti, kolay diyalog kuruyor ve çevreye pozitif enerji yayıyordu.
Girdiği her toplulukta farkındalık yaratıyordu.
Hele de turizmin başkenti Antalya'dan gelmesi Erzurum'da şans olarak değerlendiriyordu.
O dönem Erzurum Gazetecileri Cemiyetini yeni kurmuştuk.
Çıkardığımız Erzurum'da Bayram Gazetesinde çok geniş bir röportajını yayınlamıştık.
Tabyalarda iftar ve yürüyüş etkinliğini ilk onunla yaşadık.
Erzurum Valiliği logoya, onun döneminde kavuştu.
EVYAP NİYE TARTIŞILDI?
Cumhuriyet Onur Ödülleri geleneğini ilk o başlattı.
2013’te merhum Mithat Turgutcan ve 2014’te Sıtkı Alp'e verilen ödüller alkışlandı.
Doğru tespitler yapıldığı için komite kim, neye göre değerlendirildi gibi soruları hiç gündeme gelmedi.
Ancak 29 Ekim 2015 gecesi, Ahmet Fikret Evyap'a verilen ödül, yoğun eleştiri aldı.
Bir: 'Cumhuriyet' adına verilen 'onur' ödülünün bir standardı ve kriterleri olmadığı ortaya çıktı.
İki: Son ödüldeki isabetsizlik bir yana, yapılan tartışmalarla ilgili tek satır açıklama yapmaması da garipsendi.
Öyle ya Erzurum için böylesine önemli bir ödül 'şeffaf' biçimde verilmeliydi.
Üç: Ödül tespit komitesinde kimler vardı, neye göre değerlendirmişlerdi?
Türkiye'nin en önemli markasının, Dünyanın en büyük sabuncusunun, Erzurum'un kalkınmasına, eğitimine, sağlığına, sosyal hayatına katkıda bulunması gerekmez mi?
Dört: Şimdi Cumhuriyet Onur ödülleri, tayinle birlikte sona mı erdi?
REKLAMIN İYİSİ KÖTÜSÜ OLUR MU?
Gelelim bir başka konuya, daha doğrusu 'Reklamın iyisi kötüsü olmaz!' haberine.
Vali Altıparmak, 17 Ekim 2014 Cuma günü bir basın toplantısı düzenledi.
Şimdiki adıyla Sway Hoteldeki basın toplantısına 100 kadar basın mensubu katıldı.
O toplantının en önemli konusu, Atlama kulelerinin yıkılan pistleriydi.
Sorular yöneltildi, yanıtlar kamera kayıtlarına geçti.
Herkes başka bir konuyu işledi, biz de Atlama kulelerinin yıkılan pistlerini habere dönüştürdük.
Vali Altıparmak'ın verdiği mesajda can alıcı bölüm şöyleydi:
"Atlama kulesinin Erzurum için bir prestij, bir simge anlamı vardır. Niye? Havalimanından gece iniyorsanız ışıklandırılmış olarak, gündüz iniyorsanız, farklı bir şekilde görüyorsunuz. Yıkılması kamuoyunda ciddi ses getirdi. Reklamın kötüsü olmaz anlamında bir tanıtımı oldu. Psikolojik anlamı daha yüksek oranın."
Tümü de kayıtlı olan bu konuşmayı Vali, basın ordusunun önünde yaptı.
Haber yayınlandıktan sonra Vali Yardımcılarından biri aradı ve yazılanların 'Vali Beyi üzdüğünü' bildirdi.
Basın toplantısı sırasında 'Şu bölümü yayınlamayın" diye bir uyarıda bulunulmadı.
Bizim kusurumuz, söyledikleri aynen haber yapmak mı?
Açıklama yapmak yerine vali çareyi bizimle ilişkiyi kesmekte buldu.
Basınla arasına mesafe koydu, valilik basın bürosu ve twitter aracılığı ile mesajlarını iletti.
HABER KAYNAĞIMIZ KURUDU
Erzurum ve ilçelerinde asayişe yönelik olayların yer aldığı polis ve jandarma bültenlerine Vali Altıparmak'ın döneminde hasret kaldık.
Sway Hoteldeki basın toplantısında bu konuyu gündeme getirdik.
Vali bey de yanında bulunan yardımcısına bu sorunun giderilmesi için talimat verdi.
12 Eylül 1980 ihtilali döneminde bile basına kesintisiz verilen bültenler, aradan iki yıl geçmesine rağmen hala elimize ulaşmadı.
Kayıtlarımıza göre, biz Vali Ahmet Altıparmak'ın üç yıl içinde 800'e yakın haberini servise almışız.
O 'küsmüş' ama biz 'profesyonelce' hareket etmişiz.
Zaten her elimizi uzattığımızda o soğukluğu, mesafeyi hissettik.
Şimdi bakalım nasıl vedalaşacağız?