Reina’da 39 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan saldırgan Abdulkadir Masharipov’un, 27 Aralık 2016 tarihinde bir veda videosu çektirdiği ortaya çıktı. Videonun aynı soruşturma kapsamında tutuklanan eşi Zarina N
ERKHABER- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarında Gökalp Kökçü tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Reina Saldırganı Abdulkadir Masharipov’un Hakimliğe sevk yazısında saldırıyla ilgili tüm detaylara yer verildi.
Sevk yazısında, Abdulkadir Masharipov’un örgüt içerisinde 'Abdul Kaviy' kod ismini oğlu Muhammed doğduktan sonra ise 'Ebu Muhammmed' kod ismini kullandığı, ülkesinde cihatçı şüphesiyle takibe alınması nedeniyle 2011 yılında Moskova'ya gittiği ve burada soruşturma kapsamında DEAŞ terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanan eşi Zarina Nurrullayeva ile evlendiği anlatıldı.
Saldırganın, Afganistan'da bulunan cihatçı gruplara katılmak amacıyla eşi Zarina Nurullayeva ile önce İran'ın Nimrus şehrine, burudan da illegal yollarla Afganistan'ın Veziristan bölgesine geçtiği belirtilen yazıda, “Masharipov Afganistan'dan önce Özbekistan İslami hareketine, daha sonra ise İslami Cihad İttihadı grubuna katıldı. Burada dini, siyasi ve silahlı eğitim alan Masharipov, Pakistan sınırları yakınında Pakistan askerlerine karış yapılan terörist saldırı ve çatışmalara katıldı” denildi.
Yazıda saldırganın 2014 yılında Afganistan'da biat ettiği, DEAŞ’ın sözde emiri ‘Ebu Sayir’ kod isimli örgüt mensubuna bildirerek DEAŞ terör örgütüne katıldığı anlatılarak “Örgüt organizesinde illegal yollardan 2014 yılının son aylarında eşi ile birlikte İran'ın Saravan kentine gitti. Burada Suriye'deki çatışma bölgelerine geçebilmek amacıyla 1 yıl bekledi. İran'dan Suriye'ye geçemeyince 2016 yılı Ocak ayında bir grup Afgan, Uygur ve Çeçen uyruklu şahıslarla birlikte Türkiye'ye giriş yaparak Van'a geldi” ifadelerine yer verildi.
Saldırgan Masharipov’un İstanbul'a gelince telegram uygulaması üzerinden saldırının planlayıcılarından olan 'Tulpar' ile buluştuğu belirtilen yazıda, Masharipov’un İstanbul, Konya ve Kayseri'deki barınacağı örgüt evlerini 'Tulpar' kod adlı kişinin temin ettiği, Masparipov’un 'Tulpar'ın temin ettiği Başakşehir'deki evde 31 Aralık gecesi gece saatlerine kadar ailesiyle birlikte kaldığı ifade edildi.
Abdulkadir Masharipov’un 25 Aralık 2016 tarihinde telegram üzerinden DEAŞ terör örgütünün Suriye’deki çatışma bölgelerinde aktif faaliyet yürüten “Abu Şüheda” kod isimli örgüt mensubuyla haberleştiği vurgulanan yazıda, saldırganın 1 Aralık 2016 tarihinde yılbaşı gecesi silahlı eylem yapması için talimat aldığı belirtildi. Masharipov’un aynı gün Suriye Rakka’da faaliyet gösteren “Rahova” kod isimli DEAŞ militanı ile telegram üzerinden konuşarak eylemi gerçekleştirme kararı aldığı anlatılan yazıda, Masharipov’un tekrar “Abu Şüheda” kod isimli kişiyle telegram üzerinden konuşarak planlanan eylem için hazır olduğunu bildirdiği ifade edildi.
Yazıda, “DEAŞ terör örgütünün Türkiye’deki eylemlerin organize eden “Ebu Cihad” kod isimli kişi, Abdulkadir Masharipov’a ses kaydı gönderdi. Bu ses kaydı Masharipov’un kaldığı evdeki tabletten ele geçirildi. Ses kaydında eylem sonrası Masharipov’un ailesine DEAŞ örgütü tarafından sahip çıkılacağı, bu konuda endişelenmemesi, eylemden önce kendisi gibi başka bir kardeşi ile de görüşeceği bildirildi” denildi.
Ebu Cihad kod isimli örgüt mensubunun talimatları gereğince Masharipov’un 27 Aralık 2016 tarihinde günlüğü 100 TL’den 3 günlüğüne Medikule Residas’ta bir daire kiraladığı anlatılan yazıda, daire kiralanmasına rağmen Masharipov’un Başakşehir’de ailesinin bulunduğu konuta gittiği ve geceyi burada geçirdiği aktarıldı.
Sevk yazısında, Masharipov’un kullandığı ve ifadesinde şifrelerini savcılıkla paylaştığı mail adresi üzerinde yapılan incelemeye de yer verilerek, “Masharipov 27 Aralık 2016 tarihinde saat 23:57 sıralarında bir veda videosu çekti. Video görüntülerinde istihşad (intihar) eylemi yapacağını, çocuklarının büyüyünce zorluk çıkarmamalarını ve oğlunun da büyüyünce kendisi gibi istihşad eylemi yapması tavsiyesinde bulunduğu tespit edildi” denildi. Bu veda videosunun ise Masharipov’un eşi Zarina Nurullayeva tarafından çekildiği tespit edildi.
Saldırganın 31 Aralık günü mühimmat çantalarını Zeytinburnu’nda kameraların olmadığı bir yerde teslim aldığı anlatılan yazıda, “Saldırgan 1 Ocak 2017 günü saat 01.15 sıralarında Reina’nın önünde giriş kapısına yaklaşık 10 metre mesafede ticari taksiden planlanan eylem için inmiştir. Masharipov, 3 adet flash bangi montunun yan ceplerine koymuş, içinde ikişerli bantlanmış olarak hazırlanmış dolu şarjörlerin bulunduğu sırt çantasını sırtına yerleştirmiş, diğer çantada bulunan bantlanmış şekilde çift şarjör takılmış AK-47 otomatik kalaşnikof tüfeği, namlusuna mermi sürülmüş şekilde, ateşe hazır vaziyette eline alarak Reina’nın giriş kapısına doğru koşarak harekete geçmiştir” denildi.
Şüpheli Masharipov’un, önce Reina’nın kapısında polis memuru Burak Yıldız ile Reina’nın özel güvenlik görevlisini otomatik silahla ateş ederek vurduğu anlatılan yazıda güvenlik kamerası görüntüleri incelemelerine yer verildi. Mekanın içindeki görüntülerde, “Şüpheli Abdulkadir Masharipov’un işletmenin içinde yeni yılı kutlayarak eğlenen, kutlama yapan insanların üzerine soğukkanlı bir şekilde otomatik tüfekle öldürmek kastıyla ateş ettiği, tüm mermilerini yerde yatan yaralılar dahil insanların üzerine boşattığı görülmüştür. Mermilerin tamamını kullanan şüpheli Abdulkadir Masharipov, üzerinde bulunan montu ve beresini de çıkarmış, son flash bangin pimini çekip yüzüne doğru tutarak elinde patlatmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Sorgusunda neden son flash bangi yüzüne doğru tutarak patlattığı sorulan saldırganın "Sonradan flash bang olduğunu öğrendiği, bombaların kendisine DEAŞ terör örgütü mensubunca Amerikan malı kaliteli el bombaları olduğunu söylenmesi nedeniyle son bombayı intihar eylemi için kendisine sakladığı, tanınmaması, cesedinin teşhis edilememesi için yüzüne yakın bir şekilde patlattığını" söyleyerek cevap verdiği sevk yazısında vurgulandı.
Bu patlama nedeniyle saldırganın elinden yaralandığı, yüzünde, saçlarında kaş ve kirpiklerinde yanıklar oluştuğu belirtilen yazıda, “Şüpheli Abdulkadir Masharipov, ölü ve yaralıların arasından soğuk kanlı bir şekilde çıkış kapısına doğru yürümüş, çıkış kapısı yakınlarında yere yatıp yaralı taklidi yaparak sürünerek Reiana’ dan dışarıya saat 01.21 sıralarında çıktığında, Reina'nın kapısına gelen özel hareket polislerince yakalanmış, eylemin mağdurlarından zannedilip kollarından çekilerek kaldırıma oturtularak bırakılmış, sonrasında özel hareket polisleri tekrar Reinan ın giriş kapısına dönmüşler” denildi.
Serbest kalan şüpheli Abdulkadir Masharipov’un, bu kez sekerek yaralı numarası yapar şekilde Reiana’dan uzaklaşmaya başladığı sırada yaklaşık 10 metre kadar ilerde sivil polis memurlarınca durdurulduğuna dikkat çekilen yazıda, “Saldırganın kendi beyanına göre Reina’nın içinde neler olduğu sorulmuş, içeride bomba patlatıldığını söylemesi üzerine serbest bırakılmış, yürüyerek 100 metre mesafede ticari bir taksiye binerek olay yerinden uzaklaşmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Masharipov’un 4 Şubat 2017 günü alınan savcılık ifadesinin bazı bölümlerine hatırlatmalar yapılan yazıda, “Saldırgan DEAŞ terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kafir olarak görmesi nedeniyle, cihat ilan ederek düşman olarak gördüğünü anlatmıştır. Örgütün söze halifesi Ebu Bekir Badadi ve örgütün sözde sözcüsü Ebu Hasan Muhacir'in de Türkiye'ye cihat ilan edip bunu medya üzerinden açıkladıklarını anlatmıştır” denildi.
Yazının son bölümünde ise, “DEAŞ Terör örgütünün Türkiye’deki eylemlerinde sorumlu Ebu Cihan kod adlı DEAŞ terör örgütü mensubunun görevlendirmesi ve talimatı üzerine istihşad (intihar) eylemini Reina’da gerçekleştirdiğini ikrar(tekrar) etmiştir” ifadeleri kullanıldı.